Kadınlardan korktum kardeşim.
Sapık kadınlar ve iğrenç herifler var resmen. Sanal alem tehlikeli bir dünya. Söylendiği kadar var. Bir ara karımın elinden bilgisayarını almayı bile düşündüm bana gelen yorumları okurken.
Saçmalama Adam! dedim.
Bir sürü kadın bana mail atarak resmen göz kırpıyor. Okuduklarıma inanamıyorum.
Karılarımızın ilgiye ihtiyacı var orası kesin. Sayenizde bir sürü şeyi de daha iyi anlar oldum. Paylaşmak zor. Siz ise kartları iyi ve açık oynuyorsunuz. En azından bana karşı.
Bu hafta ben değil, SİZ yazdınız bu yüzden. Bunları belki yüzümüze çarparsam sıkı bir soğuk duş etkisi yapar dedim. Karar vermek kolay olmadı.
Buyrun burdan yakın bakalım, bana gelen yorumlara siz ne diyeceksiniz?
Nagihan:
Kılım o kadınlıkla hiç bir alakası olmayan şeylere. Yatağa pijamayla girmiyor mu karım, deliriyorum.
"Neden giyiyorsun şu şeyi?" diye sorunca... "Üşüyorum" demez mi!
"Kan testi yaptıralım o zaman" dedim. Anemik filan mı acaba diye.
Yorganı değiştirdim, odamıza klima da taktırdım. Olur ha, belki rahatça çıplak olabiliriz diye.
Yok kardeşim!
Yine gidip gelip o pijamaları giyiyor; yazın yazlık, kışın kışlık cinsi. Kabus gibi, dalga geçer gibi. Hiçbir cazibesi yok ve kötü!
Aramıza bin tane sorun girdiği yetmezmiş gibi, bir de bu salak sulak pijamalar giriyor.
Giy en seksi gece giysini de öyle uyu! Yok! Nerde?
“Neden giyiyorsun şu şeyi?” diye sorunca... “Üşüyorum” demez mi!
“Kan testi yaptıralım o zaman” dedim. Anemik filan mı acaba diye.
Yorganı değiştirdim, odamıza klima da taktırdım. Olur ha, belki rahatça çıplak olabiliriz diye.
Sanki dangalağın teki çıkıp bir laf etmiş bütün kadınlar da buna takılıp kalmış. Bozuk plak gibi tekrar ediyorlar.
Efendim olay, bir kadının ruhunun okşanmasına duyduğu bitmek bilmeyen ihtiyaç.
Bir sürü kadın bana: "Karının şekline değil ruhuna bak..." vs gibi saçma sapan, sanki bakmayan bir adammışım gibi sitem edebiliyor.
Yahu ben o ruha, o kadına aşık olmasam, ne diye burda bir tarafımı yırtıyorum o zaman?
Ne diye beş paralık edeyim kendimi yeniden kazanacağım karımı diye!
Manyak mıyım, hasta mıyım?
Ya da karısını sevmeyen bir adam, her gece ne diye yatağa: "Seninle sevişmek istiyorum" diye girsin? Ne diye karısına sarılmak için yalvarsın?
Adam o kadının ruhunu takmasa bekler mi? Nah bekler!
Farketmem.
Ama o, kafayı takmış bir kere.
Ne zaman dese, elimde değil, aklıma düşüyor, başlıyorum ben de bakmaya.
Zorla defoya parmak basarsan bakarım tabi. Bakınca da görürüm. Daha doğrusu, ne dersen ona inanırım.
"Popom da popom" diye diye, maşallah sayesinde gözümü alamaz oldum!
Aslında kadınlar, erkeklerden daha çok bakıyor kendi kalçalarına. Hem kendi kalçalarına, hem de başka kadınların kalçalarına.
Kadınlar hemcinslerini inanılmaz detaylı inceliyor. Biz bu kadar bakmayız.
Ben, daha çok, bir kadının orasına burasına değil de, kadının ne giydiğine ve neyi nasıl taşıdığına bakarım. Benim için önemlidir. Kıyafet süperdir belki; ama o kadının tipine gitmez.
Bayağı zor bir geceye hazırlandım.
"Oğlum dikkat et, sitem etme" dedim.
Aslında çok doluydum. Tam ortamı, gir ağzından çık burnundan durumundaydım; ama bırak da dinlemeye çalış diye telkinde bulundum kendime.
Anneme de danıştım.
Yazmaya başladığımdan beri tırnak yiyen bir adam oldum!
Erkekler de tırnak yermiş demek. Bu da bir ilk hayatımda.
Uzun lafın kısası perişanım!
Bu şehirde derdini kime anlatıp da güveneceksin? Anlatsam ya karıma göz diker, ya da bana karı ayarlama derdine düşer. Kimseye güvenmiyorum.
Çünkü artık sevmek "OUT", aldatmak ve boşanmak "IN".
Çok yazık.
Bazen karım yazdığımı biliyor da bilmemezlikten geliyor gibi geliyor bana.
Bu da: "E yavşak hâlâ anlamadın mı? Çık hayatımdan!" mı demek diye de düşünüp kahroluyorum.
Çocuğumuz da oldu. Çok şükür büyüyor.
Ben sizlerden biriyim.
Bildiğiniz, evli barklı çalışan ADAM' ın tekiyim.
Karımı seviyorum. Hala çok seviyorum. Zaman aşımına uğramadım henüz.
Biraz soğuk yapısı vardır gerçi.
Daha doğrusu galiba doğumla geldi bu soğukluk atamadı üzerinden.
Karım zamanla çok değişti.
Belki ben de değiştim, insan kendini fark etmiyor. Hep karşısındakine yükleniyor bu da doğru.