Adam Adam

Yalnızım.

12 Kasım 2007
Karımı istiyorum...İnsan her ne kadar koşa koşa basıp gitse de, ayrılık çok zor.

 

Adama koyan alışkanlıklar mı, yoksa rahatlıktan uzak kalmak mı tam anlamış değilim.

 

Otel odası iyi, fena değil; ama biraz tanınmış bir tip olmak bazen hayatı daha da dar ediyor insana...

 

Oysa kafa dinlemem şart.

 

Bu arada yeni deneyimler de ediniyorum. Meğer, bazı dost bildiğin insanlar böyle durumlarda piranalar gibi saldırmaya başlıyormuş.

Yazının Devamını Oku

Haydi bana eyvallah!

5 Kasım 2007
Kalamadım, çektim gittim.<br><br> Kusura bakmayın, geçen hafta yazamadım.

Darma dumanım.

 

Her şey berbat oldu.

 

Hayat insanı aksattırıyor. Yapacak bir şey yok.

 

Hayatın tokadını yedik suratımıza oturduk.

Yazının Devamını Oku

Tepem atık!

29 Ekim 2007
Sinirlerim de gergin ve çok bozuk.

Bu hafta yazmamaya karar verdim.


Haftaya anlatırım.

 

Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun.

 

Askerlere güç, millete sabır, başımıza da ADAM gibi hükümet lazım.

 

Adam

adam@hurriyet.com.tr

Yazının Devamını Oku

Saatli bomba

22 Ekim 2007
Her insanın bir dayanma gücü var. <br><br>Adama kendini enayi gibi hissettirip “nasıl olsa beni seviyor, yapamaz!” diyerek işi çocuk oyuncağına çevirirsen, kaybetmeyi de göze alırsın kardeşim.

Anlayışsa anlayış.

 

Sabırsa sabır.

 

Özgürlükse özgürlük.

 

Güvense güven.

Yazının Devamını Oku

Erkekler tuvalette uzun kalır

15 Ekim 2007
Ben de uzun kalıyorum. <br><br>Kısa kalanlar vardır. İstisnalar kaideyi bozmaz.

İşin teknik veya anatomik kısmını bilmem, ilgilenmiyorum.

 

Bir çeşit kaçış olabilir. Psikolog değilim.

 

Ama bazen tuvalette olmak, dışarıda olmaktan kesin çok daha iyi.  

 

Sebep bazen evdeki durum, bazen kafamdaki düşünceler. Gerçi bekârken de uzun kalırdım, anamın evinde de. Doğruya doğru.

Yazının Devamını Oku

Dokunulmazlığın dayanılmaz çekiciliği

8 Ekim 2007
Aynı yatakta olup ulaşılmaz olmak aşkı kamçılıyor.

Çocuğumuz ateşlendi. 

Karımın böyle zamanlarda ayrı bir çekiciliği oluyor.

Çocuğumuzu yatağımıza alıp onu seyrederken sanki havamız daha da yumuşuyor.

Yanyanayız, aynı yataktayız, birbirimize değiyoruz; ama birbirimize yasaklıyız.

Aramızda sansür var.

Havada da bize inat edermişçesine bir çekim. Dayanılması zor bir çekim.

Karımdan da bu elektriği alıyorum. Açıkça dile getirdim "Ne zaman bu yatağa çocuğumuz girse, inanılmaz çekici oluyorsun, avuçlarımın içindesin; ama ben sana dokunamıyorum" dedim.

Çok kızdı.

Yazının Devamını Oku

Dokunulmazlığın dayanılmaz çekiciliği

8 Ekim 2007
Aynı yatakta olup ulaşılmaz olmak aşkı kamçılıyor.

Çocuğumuz ateşlendi.  

 

Karımın böyle zamanlarda ayrı bir çekiciliği oluyor.

 

Çocuğumuzu yatağımıza alıp onu seyrederken sanki havamız daha da yumuşuyor.

 

Yanyanayız, aynı yataktayız, birbirimize değiyoruz; ama birbirimize yasaklıyız.

Yazının Devamını Oku

Ben "NEOMaço" bir adamım.

1 Ekim 2007
Karıma pek karışmam; ama usandırmadan, çaktırmadan kıskanırım.

Elimde olan duygular var, olmayan hayvansal içgüdüler var.

Yeri geldi mi, sabrım taştı mı, taşı gediğine koyarım. Bizim de bir nefsimiz, onurumuz, gururumuz var.

Sabrımın son demindeyim.

Karımın ne ne giydiğine karışırım, ne de nereye kiminle gittiğine. Ne isterse onu giyer; ama etrafındaki tipleri de iyi tanırım, kollarım. Tanımak isterim. Hakkım!

Malesef ortam giderek zorlaşıyor bu şehirde, etraf maganda dolu! Magandaları geçtim, kimin eli kimin belinde belli değil.

Karım huyumu suyumu iyi bilir.

Ben pek kolay sinirlenmem.

Ancak, bazen bazı konularda anlamsız davranışları var. Saf saf saçmalıyor! Gereksiz yere kavgaya neden oluyor. Bir adamın bam teline basmaycaksın. Azdırmayacaksın.

Yazının Devamını Oku