Popom da popom!

Karım "Popom büyüdü!" demese benim haberim olmaz.

Haberin Devamı

Farketmem.

Ama o, kafayı takmış bir kere.

Ne zaman dese, elimde değil, aklıma düşüyor, başlıyorum ben de bakmaya.

Zorla defoya parmak basarsan bakarım tabi. Bakınca da görürüm. Daha doğrusu, ne dersen ona inanırım.

"Popom da popom" diye diye, maşallah sayesinde gözümü alamaz oldum!

Aslında kadınlar, erkeklerden daha çok bakıyor kendi kalçalarına. Hem kendi kalçalarına, hem de başka kadınların kalçalarına.

Kadınlar hemcinslerini inanılmaz detaylı inceliyor. Biz bu kadar bakmayız.

Ben, daha çok, bir kadının orasına burasına değil de, kadının ne giydiğine ve neyi nasıl taşıdığına bakarım. Benim için önemlidir. Kıyafet süperdir belki; ama o kadının tipine gitmez.

Taşıyamaz.

Bazen bakıyorum, karım gitmiş kıyafeti almış. Bir ton da para bayılmış. Pek birşeye benzetemiyorum ilk bakışta. Aman kardeşim bir giyiyor! Taşıyış şekline aşık ediyor beni.

Haberin Devamı

Kadın kendine güvendiği zaman, bakmayın, akan sular durur.

Bir kadın istediği zaman, hakikaten adamın gözünü kesin kör eder.

Benim hasta olduğum şey, sabah sabah gözümüzü daha yeni açmışız: "kilo aldım ben, popom büyüdü" diye odanın içinde cinnet geçirip, bütün dolabı indirip, bir hırsla, onu giy bunu çıkar yapmıyor mu, çıldırıyorum!

O zaman ister istemez: "E hakkaten kalçalar da iyi irileşmiş!" diyorum.

Çünkü, bu kadar sinir krizine girdiğine göre, kesin öyledir diye düşünüyorum. İnsan psikolojik olarak öyle algılıyor belki.

Bana göre, söylemese ruhum duymaz, vücudu süper!

Giyinip salına salına, kendine güvenerek, kendini beğenerek yürü git be kadınım diyorum çoğu zaman!

Gel de kabul ettir.

O endam içinde, her koca kalçaya hasta olur icabında.

Kalçanın geniş ve büyük olmasının kötü olduğunu da kim demiş hem?

Başka kadınlar demiştir kesin.

Siz bakmayın kalıpçılara, bir de hemcinslerinize.

Jennifer Lopez' in o koca kalçasını bile reklamla cazip kılmayı bildiler. Kadında ne ses var ne başka birşey. Ama özgüven var. Budur olay.

Bence o kadının kalçaları benim karımın kalçasının sekiz katı. Ama o kadın kalçası küçülmesin diye uğraşıyor, benimki de küçültecek diye sinir krizine giriyor.

Tam komedi.

Haberin Devamı

Sıktı artık bu oram büyüdü, şuram küçüldü muhabbeti.

"Haklısın büyümüş" diyorum, "Sen ne biçim adamsın!" diye ağlıyor...

"Nereden çıktı, pek güzel kalçaların var!" diyorum, "Sen beni kırmamak için öyle söylüyorsun" diyor.

"Eh sen bilirsin" deyince de, "Sen benimle hiç ilgilenmiyorsun" oluyor.

Ne yapayım?

Siz söyleyin, nedir doğru cevap?

Akşam oturup yanlardan mı alayım?

Benim suçum ne? Bir anlasam!

Bunun için bıçak altına yatılmasını hayatta kabul etmem.

Bana ters kardeşim!

Her yaz başı ve sonu evde cinnet var! Kan kusuyoruz.

Bağrış, afra tafra.

Yaz mevsimi de, anasını satayım, her sene geliyor! Her sene, sezonluk bunalıma giriliyor: yaz başı kışlık kilolarını nasıl verecek diye, yaz sonunda da, yazın aldığı kiloları nasıl verecek diye...

Kavga ettik oturduk aşağı.

Haberin Devamı

Kınayı yaktık bir tarafımıza. Hayırlısı!

Tam ağzımızın tadı yerine gelecek, kalçalara takıldık!

Anlamsız bir takıntı için gelinen duruma bak!

Değer mi?

Adam
adam@hurriyet.com.tr

Yazarın Tüm Yazıları