Barış isteyenle barış savaş isteyenle savaş

YAZIMIN başlığı yeni sürece ilişkin Ankara’nın yaklaşımını yansıtıyor.

Haberin Devamı

Bu sözün müellifi ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli.

DEM heyetinin ziyareti sonrasında Bahçeli, “Biz barış yapanla barış yaparız, silah bırakmayanlarla sonuna kadar savaşırız” diyor. Barış isteyene barış eli, savaş isteyene demir yumruk.

Yeni dönemin mottosu bu.

Türkiye, 50 yıllık PKK terör sorununu çözmek istiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025 yılında terörsüz Türkiye hedefinin gerçekleştirileceğini açıkladı.

ÇOK YÖNLÜ ÇALIŞMA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası konjonktürün bu sorunu çözmek için müsait olduğunu belirterek, “İlgili arkadaşlarımıza, bölücü örgütün lağvedilmesini sağlayacak çalışmaların, dikkatle ve çok yönlü bir şekilde yürütülmesi talimatını verdik” dedi.

Devlet bu aşamada iki enstrümanı kullanıyor. Erdoğan bunu, “Gerektiğinde devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz” diye açıklamıştı.

Haberin Devamı

Sürecin şekline göre diğer enstrümanlar devreye girecek.

SİLAH BIRAKIRLARSA

Öcalan çağrı yaptı.
Birinci senaryo; Kandil, Suriye’deki PKK-YPG yapılanması, Türkiye’nin içinde kalan az sayıdaki PKK varlığı, Avrupa ayağı ve DEM Parti çağrıya olumlu yanıt verdiler.

Bu durumda ona göre bir süreç yürütülecek. Türkiye’de, Suriye’de, Irak’ta silahların bırakılması ve örgütün tasfiyesiyle ilgili mekanizmalar devreye girecek.

LİDER KADRO

O zaman terör örgütünün lider kadrosu ne olacak, silah bırakanlar için Türkiye, Irak ve Suriye’de nasıl bir sistem uygulanacak bunlar gündeme gelecek. Irak’ta Irak devleti ile Suriye’de Suriye yönetimi ile nasıl bir işbirliği yapılacak? Bunlar çok önemli noktalar.

Bütün terör yapılanmasının içinde yer aldığı KCK olarak 200 civarında bir lider kadrodan söz ediliyor. Lider kadronun üçüncü ülkelere gönderilmesi planlanıyor.
Ama Ankara’da birileri bunların hazırlıklarını yapıyor.

ÇAĞRIYA UYMAZLARSA

Tam tersi oldu. Kandil ve Suriye’deki PKK-YPG Öcalan’ın çağrısına uymadı. O zaman ne olacak?
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın açıkladığı gibi askeri harekât devreye girecek.
Bu süreçte gördüm ki gerçekten bir devlet aklı var. Bunlar ayrıntılı bir şekilde çalışılıyor.

Haberin Devamı

SÜREÇ YÖNETİMİ

Sürecin kendisi kadar çok önemli olan bir nokta var; o da süreç yönetimi.

DEM heyetinde yer alan Sırrı Süreyya Önder’in de altını çizdiği gibi toksik, zehirleyici bir dilin kullanılmaması gerekiyor.

Sırrı Süreyya Önder geçen süreçte de yer aldığı için bu uyarısı çok önemli.

ERDOĞAN NEDEN KONUŞTU

Her haberin bir hikâyesi var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Öcalan’a af yok” sözlerinin olduğu gibi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu uyarısı sürecin doğru bir çerçeveye oturması ve bir yol kazası yaşanmaması açısından önemli.

Erdoğan, AK Parti milletvekilleri ile kahvaltıda bu uyarıyı yapma gereği duymuştu.

LİTERATÜR KONUSU

Milletvekilleri sürece ilişkin değerlendirmeler yaparken, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik kullanılan dil ve terminolojide sorunlar olduğunu fark ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kullanılan terminolojiyle ilgili söz almak istediğini iletiyor. Ömer Çelik, geçmiş süreçleri çok iyi bilen bir hafızaya ve çok önemli bir entelektüel kapasiteye sahip bir siyasetçi.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ömer Çelik’e söz vermeden önce Öcalan’a hapis konusunda şunları söylüyor, “Ev hapsi, mev hapsi diye bir şey yok. Adamın kendisi de çıkmak istemiyor. Bunlar nereden çıkıyor? Af diye bir şey yok” diyor.

Milletin korkuları var. Onların başında Öcalan’a af ve ev hapsi konusu geliyor. Cumhurbaşkanı’nın bu uyarısı o açıdan önemli oldu.

Ömer Çelik de konuşmasında sürece ilişkin kullanılacak terminoloji konusunda önemli uyarılarda bulunuyor

TECRİDİN YUMUŞATILMASI

İmralı’ya giden DEM heyetinin siyasi partileri ziyaretinin perde arkasına bakıyorum. DEM heyeti Öcalan’ın ev hapsi ya da af gibi bir talebinden söz etmiyor. “Öcalan af istedi ya da ev hapsine çıkmak istiyor” diye bir cümle duymadım. Tecridin hafifletilmesi talebinde bulunuyorlar.

Haberin Devamı

ÇERÇEVE DİYARBAKIR

Cumhurbaşkanı Erdoğan bir gün önce yapılan MYK toplantısında da Diyarbakır ve Şanlıurfa’da yaptığı konuşmalarına atıf yaparak bir çerçeve çiziyor. Erdoğan, Diyarbakır’da “Biz siyasetimizle ve bölgemizde yaşanan kritik bazı gelişmeler sonrasında terör belasını bitirmek için yeni bir fırsatı açtık. Bunun heba edilmesini doğru bulmuyoruz. Terör örgütünün kendini feshetmesi, silahların kayıtsız şartsız teslim edilmesi, bölücü örgütün baskısıyla bir Türkiye partisi olması imkânı bulmayanların siyasete Türkiye partisi olarak girmesine fırsat verilmesi” demişti.

SİTEM

Fakat Erdoğan’ın bu sözlerinden önce bir hatırlatması vardı. Belki buna sitemi vardı da diyebilirsiniz. Erdoğan, çözüm sürecinde yaşananları hatırlatarak, “Biz ne yapması gerekiyorsa fazlasını yaptık ama bu iyi niyetli çabalarımızın cevabını ilçelerimize kazılan çukurlarla aldık” dedi.

FARK VAR

Haberin Devamı

PKK sorunu Türkiye’nin beka sorunu olduğu için ona odaklandım. Geçmiş süreçleri de takip ettiğim için bu kez fark ne sorusunun önemli olduğunu düşünüyorum

KONJONKTÜR LEHİMİZE

1- Türkiye çok güçlü olduğu bir dönemde bu süreci başlattı

2- İç siyasette MHP, o zaman sürece karşıydı. Şimdi yanında, CHP ise karşı değil. Sürece destek, Meclis’te yüksek bir destek söz konusu.

3- Geçmiş dönemde askeri vesayet çok güçlüydü. İktidardaki AK Parti’ye kapatma davası açacak kadar etkiliydiler. 27 Nisan’da e-muhtıra verip 367 kararıyla cumhurbaşkanlığı seçimini engellediler

4- FETÖ etkisi; ABD’nin içimizdeki maşası olan FETÖ çözüm sürecini sabote etti. Oslo belgeleri nereden çıktı? İngiliz istihbaratı ile birlikte çalıştılar.

5- Suriye’de Baas rejimi, Irak’ta iç savaş vardı.

6- Suriye’de İran, Rusya, ABD etkisi güçlüydü. Trump’ın dediği gibi “Suriye’nin anahtarı Türkiye’nin elinde”.

7- Uluslararası konjonktür Türkiye’nin lehine. Her şeyden önce tek devlet var.

Türkiye geçmiş 40 yılı konuşmayı değil, gelecek 100 yılı planlamayı hedefliyor. İşin özü bu.

Yazarın Tüm Yazıları