Paylaş
Hizmetteki cep telefonlarının büyük çoğunluğu 4G/LTE ağlarında çalışıyor ve dünya 5G'ye geçişe başladı. Ancak ABD'de 10 milyon kadar telefon hala 3G hizmetine güveniyor. Ayrıca Kindles, iPad ve Chromebook gibi bazı eski cihazların hücresel ağ işlevleri 3G ağlarına bağlı. Benzer şekilde, ev güvenliği, araç navigasyon ve eğlence sistemleri ve güneş paneli modemleri gibi bazı eski internet bağlantılı sistemler 3G kullanmaya devam ediyor. Tüketicilerin bu sistemleri yükseltmesi veya değiştirmesi gerekecek.
Peki telekomünikasyon operatörleri neden 3G ağlarını kapatıyor? Aslında bu durum, 3G ile 4G/LTE ve 5G gibi sonraki teknolojiler arasındaki farkla başlıyor. Örneğin; bir aile gezisi hayal edin. Eşiniz telefonda gidilecek yerde yapılacak etkinlikleri ayarlıyor, genç kızınız telefonundan müzik yayını yapıyor ve arkadaşlarıyla sohbet ediyor ve küçük kardeşi arkadaşlarıyla çevrimiçi bir oyun oynuyor. Tüm bu ayrı konuşmalar ve veri akışları, görünüşte aynı anda hücresel ağ üzerinden iletiliyor.
Bir sayfalık mesajdan bir kağıda yüz tane yazmak mı? Yüz kağıda yüz mesaj yazmak mı?
100 farklı arkadaşınıza, her kişi için bir özel mesaj olmak üzere, bir sayfa kağıt kullanarak mesaj yazdığınızı hayal edin. 3G ağlarında kullanılan çoklu erişim teknolojisi, arkadaşlarınıza her mesajı bir sayfanın tamamını kullanarak yazmak gibidir. Bu nedenle tüm mesajlar birbirinin üzerine yazılır. Ancak her mesajı benzersiz bir renkte yazmanıza olanak tanıyan farklı renklerde özel bir kalem setiniz ve her arkadaşınızın sadece o kişiye yönelik rengi ortaya çıkaran özel bir gözlüğü var.
Ancak renkli kalem sayısı sabittir. Bu nedenle sahip olduğunuz renkli kalem sayısından daha fazla kişiye mesaj göndermek istiyorsanız, renkleri karıştırmaya başlamanız gerekecektir. Artık bir arkadaş özel lenslerini uyguladığında, diğer arkadaşlara verilen mesajların bir kısmını görecek. Diğer mesajları okumak için yeterli şekilde göremezler.
3G ağları tarafından kullanılan çoklu erişim teknolojisine Kod Bölmeli Çoklu Erişim veya CDMA denilmektedir. CDMA, Qualcomm'un kurucusu Irwin M. Jacobs ve diğer önde gelen elektrik mühendisleri tarafından icat edildi. Teknik, 20. yüzyılın başlarına kadar izlenebilen bir fikir olan yayılı spektrum kavramına dayanmaktadır. Jacobs'ın 1991 tarihli makalesi, CDMA'nın o sırada sistemlere göre hücresel kapasiteyi birçok kat artırabildiğini gösterdi.
CDMA, tüm hücresel kullanıcıların sinyallerini her zaman ve tüm frekanslar üzerinden gönderip almasını sağlamaktadır. Bu nedenle, 100 kullanıcı aynı anda bir arama başlatmak veya bir hücre servisini kullanmak isterse, 100 sinyali iletişim kurdukları süre boyunca tüm hücresel spektrum üzerinde birbiriyle örtüşecektir. Örtüşen sinyaller parazit oluşturur. CDMA, her kullanıcının benzersiz bir imzaya sahip olmasına izin vererek parazit sorununu çözer. Bunun için her kullanıcının sinyalini kurtarmak için kullanılabilen bir kod dizisi sağlanır. Kod, kağıt analojimizdeki renge karşılık gelir. Sistemde aynı anda çok fazla kullanıcı varsa kodlar çakışabilir. Bu, kullanıcı sayısı arttıkça daha da kötüleşen parazite yol açar.
3G’den neden vazgeçiyoruz?
Erişim teknolojisindeki bu farklılıklar nedeniyle, iki ağın tamamen farklı ekipman ve algoritmalar kullanılarak kurulduğunu görüyoruz. 3G ahizeleri ve baz istasyonları geniş bantlı bir sistemde çalışır, yani tüm hücresel spektrumu kullanırlar. 4G/LTE ve 5G, spektrumun dilimlerini kullanan dar bantlı veya çok taşıyıcılı sistemlerde çalışır. Bu iki sistem, baz istasyonundaki antenden telefonunuzdaki bileşenlere kadar tamamen farklı donanım setlerine ihtiyaç duyar. Yani telefonunuz bir 3G telefonsa, 4G/LTE veya 5G kulesine bağlanamaz. Uzun bir süredir, hücresel servis sağlayıcılar, yeni kule ekipmanı ile tamamen ayrı bir ağ kurarken ve 4G/LTE ve 5G kullanarak yeni telefonlara hizmet verirken 3G ağlarını devam ettiriyorlar. Aynı amaç için aynı anda iki ayrı ağı çalıştırmanın maliyetine katlandığınızı düşünün. Sonunda, birinin gitmesi gerekiyor. Bu nedenle 3G vazgeçilecekler listesinde birinci sırada bulunuyor.
Paylaş