İsmail SARI / isari@hurriyet.com.tr
Tek başına, üç kıtada 120 şehir
Esra Uğurlu (35) sosyolog. Gittiği ülkeleri yerlisi gibi gezmek en büyük tutkusu... Hatta bu tutkusu için işinden ayrıldı ve artık tüm zamanını seyahate ayırıyor. Tek başına üç kıtada 120 şehir gezdi. Güney Afrika’da penguenlerle yüzdü, Madagaskar’da yerli halkın zor yaşam şartlarına tanık oldu. En ilginç deneyimini ise Japonya’da kapsül otelde kalarak yaşadı. Uğurlu ile seyahat maceralarını konuştuk.
Esra Uğurlu (35) sosyolog. Gittiği ülkeleri yerlisi gibi gezmek en büyük tutkusu... Hatta bu tutkusu için işinden ayrıldı ve artık tüm zamanını seyahate ayırıyor. Tek başına üç kıtada 120 şehir gezdi. Güney Afrika’da penguenlerle yüzdü, Madagaskar’da yerli halkın zor yaşam şartlarına tanık oldu. En ilginç deneyimini ise Japonya’da kapsül otelde kalarak yaşadı. Uğurlu ile seyahat maceralarını konuştuk.
Fotoğraflar: Esra Uğurlu
Fotoğraflar: Esra Uğurlu
Seyahat için böyle bir şey yapmak güzel ama birikimleriniz size yetecek mi? Artık çok dikkat ediyorsunuzdur...
- Tabii, düşük bütçeli seyahat ediyorum. Turistik veya pahalı restoranlar yerine sokaktan yiyorum, hostellerde uyuyorum ya da yerel halkın evlerinde ücretsiz konaklıyorum.
- Tabii, düşük bütçeli seyahat ediyorum. Turistik veya pahalı restoranlar yerine sokaktan yiyorum, hostellerde uyuyorum ya da yerel halkın evlerinde ücretsiz konaklıyorum.
Peki bu tutkunun ilk kıvılcımı nerede parladı?
- Hong Kong... Kardeşim orada sinema sektöründe çalışıyor. Dört yıldır yılın büyük bölümünü de orada geçiriyor.
- Hong Kong... Kardeşim orada sinema sektöründe çalışıyor. Dört yıldır yılın büyük bölümünü de orada geçiriyor.
Asya ve Afrika’da hangi ülkeleri gezdiniz?
- Afrika’da Güney Afrika Cumhuriyeti, Svaziland, Lesotho ve Madagaskar’ı gezip Türkiye’ye döndüm. Amacım en az altı ay kalmaktı ama beklediğimden çok daha yorucu bir seyahat olmuştu. Biraz dinlendikten sonra bu kez üç aylığına Asya’ya gittim.
- Afrika’da Güney Afrika Cumhuriyeti, Svaziland, Lesotho ve Madagaskar’ı gezip Türkiye’ye döndüm. Amacım en az altı ay kalmaktı ama beklediğimden çok daha yorucu bir seyahat olmuştu. Biraz dinlendikten sonra bu kez üç aylığına Asya’ya gittim.
Kafanızı çevirip baktığınız her yer ya filmden bir sahne gibi ya da daha önce benzerini bile görmediğiniz bir doğa harikası.
Yemeklerin restoranlarda bile sadece kömürlü mangallarda piştiğini, otelden istediğiniz sıcak su için de mangal yakıldığına şahit oluyorsunuz. Köylerde elektrik yok. Çoğu insan başlarında taşıdığı yükleriyle saatlerce çıplak ayak yürüyor. Ulaşım aracı olarak insanlı çekçek kullanılıyor. Yalnız ne olursa olsun insanlar sürekli size gülüyor ve sohbet etmek istiyor.
Tayland’da 7’den 70’e herkesin birbirini ıslattığı Tayland yeni yılı kutlaması olan Songkran Festivali’ne, Hong Kong ve Myanmar’da karnaval tadında geçen Çin Yeni Yılı kutlamalarına katıldım. Japonya’da geleneksel kıyafet ‘yukata’ giyip Japon geleneksel danslarından birini öğrendim ve kapsül otelde kaldım.
Nasıl peki, rahat ettiniz mi?
- En güzel ve en rahat konaklama deneyimlerinden biriydi. Kapsülün kapısını kapattığınız anda birçok insanla aynı odada yattığınızı unutuyor, kendinizi tamamen size ait bir odaya çekilmiş gibi hissediyorsunuz.
- En güzel ve en rahat konaklama deneyimlerinden biriydi. Kapsülün kapısını kapattığınız anda birçok insanla aynı odada yattığınızı unutuyor, kendinizi tamamen size ait bir odaya çekilmiş gibi hissediyorsunuz.
Hiç hayal kırıklığına uğradığınız bir ülke oldu mu, “Keşke gelmeseydim” dediğiniz...
- Bir yer söylemem gerekirse Laos derim. Suratsız tavırlara maruz kalarak vize alabildim. Halk gezginlere karşı çok soğuk. Selamımı bile almayan pek çok insanla karşılaşmak oradayken bana kırıcı geliyordu. Yalnız bunun için onları yargılamak istemem.
- Bir yer söylemem gerekirse Laos derim. Suratsız tavırlara maruz kalarak vize alabildim. Halk gezginlere karşı çok soğuk. Selamımı bile almayan pek çok insanla karşılaşmak oradayken bana kırıcı geliyordu. Yalnız bunun için onları yargılamak istemem.