Simitçilik yaparak dünyayı geziyor!

Gökhan Karaarduç (25) Uşak Üniversitesi iktisat bölümü öğrencisiyken son sınıfta okulunu bıraktı. İstanbul’da Kartal Köprüsü’nde 24 yıllık baba mesleği olan simitçilik yapıyor. En büyük tutkusu ise seyahat… Kendisini ‘Gezgin Derviş’ olarak adlandırıyor. Simit satarak seyahat bütçesi oluşturuyor ve vosvosu ile yola çıkıyor. Karaarduç ile seyahat maceralarını konuştuk…

Seyahate olan tutkunuz nasıl başladı?
İçimde bir ‘gezgin derviş’ karakterinin olduğunu biliyordum ama bir türlü onu yaşamaya cesaret edemiyordum.

Ne zaman hayatımda problemlerim arttı, dibe doğru düşmeye başladım, ''Her şeyini kaybeden bir insan daha ne kaybedebilir?'' diyerek bir sırt çantası alarak yola çıktım.

İlk hedefim sadece yol yapmaktı. Aslında kendimden kaçmaktı. Hayatım kötüye gidiyordu ve o zaman hayalim bu kadar büyük olmamasına rağmen zamanla seyahatle kendimi buldum.

Simit satarak seyahat paranızı nasıl biriktiriyorsunuz? Bu şekilde biriktirdiğiniz para hangi ihtiyaçlarınızı karşılıyor?
Simitçilikten kazandığım parayla ancak zorunlu seyahat ihtiyaçlarımı karşılıyorum. Bunlar vosvosumun bakımı, benzin parası, seyahatlerimde kullandığım otoyol ücretleri...

Zaten seyahatlerimde olabildiğince minimum bir parayla yolculuk yaptığım için çok da zorlanmıyorum diyebilirim.

Mesela çıktığım Avrupa turu öncesinde bileklikler bastırdım. Hayal bileklikleri diyorum ben onlara… Bu şekilde hem insanların hayatlarına dokunabildim hem de ihtiyaçlarımı karşılamaya çalıştım.

Seyahatlerinizi vosvos ile gerçekleştiriyorsunuz. Özellik bakımından zor araba diyebiliriz. Hiç seyahatlerinizde sorun yaşadınız mı?
Sahip olduğum araç 1973 model Volkswagen Beetle türü yaygın olarak 'vosvos' olarak bilinir. Bu araçların hava soğutma özellikli olması bizim için bir avantaj.

Tabi ki sıcak havalar dışında. Çünkü sıcak havalarda çok sık mola verip aracınızı dinlendirmeniz gerekiyor.

Yurt içinde sıcak havalarda Ege ve Akdeniz bölgelerini gezdim ancak büyük bir sorun yaşadım diyemem. Yurt dışı seyahatlerime ise vosvosların seveceği havalar diyebileceğimiz ekim ayında gitmeyi tercih ettim.

Orada soğutma konusunda sorun yaşamamama rağmen Almanya'da motorum bozuldu ve üç saat boyunca arabamı ittire-kaktıra, vurdura-çaktıra ve en son bir çekici yardımıyla ülkeye döndüm.

Bugüne kadar hangi ülkeleri gezdiniz? Seyahatleriniz boyunca nerelerde konaklamayı tercih ediyorsunuz?
İlk yurt dışı seyahatimi vosvosumla yaptım. Bir ayda 10 bin km yol yaptım ve 10 ülke gezdim. Ortalama 15 bin TL harcadım...

Gezdiğim ülkeler: Yunanistan, İtalya, Fransa, Belçika, Hollanda, Almanya, Çekya, Slovakya, Romanya ve Bulgaristan…

Aşağı yukarı gezdiğim bütün ülkelerin kültürüne aşina olduğumu söyleyebilirim. Seyahatlerimde konaklamayı genellikle vosvosumun içinde uyuyarak sağlıyorum.

Gündüzleri gezip dolaştığım için geceleri çadır kurmayla uğraşmayıp arabamın içinde kalmayı tercih ediyorum. Bunun dışında yolda tanıştığım, arkadaş olduğum insanların evinde de kalmışlığım var.

Yurt dışına çıkmadan önce arkadaşlarım 'couchsurfing' uygulamasından yararlanabileceğimi söylemişlerdi. Yurt dışında kullanmayı denedim ancak mesaj attığım insanlardan geri dönüş alamayınca bıraktım.

Yurt içinde ise İnterrail'ın grupları olan 'coucrail' ve 'foodrail' uygulamalarından yararlandım.

Gezginler genelde ilk olarak vizesiz ülkelere gitmeyi tercih ederler. Siz bunu yapmayıp vize izni olan ülkeleri tercih etmişsiniz. Vize almak zor olmadı mı?
Vize konusunda kendimi şanslılardan biri olarak görüyorum. Genelde gezgin arkadaşlar sizin de dediğiniz gibi vizesiz ülkelerden başlıyorlar. Ben ise zoru denemek istedim ve üniversite öğrenciliğimin devam ettiğinden bu imkanımı kullanmak istedim.

Vize için babamı sponsor gösterip, borç para alarak bir şekilde maddi durumumu düzgün gösterip başvurdum. Vize için o dönem iki arkadaş başvurmuştuk.

Birlikte vosvosumuzla dolaşma fikrimiz vardı. Vize bana çıktı ona çıkmadı. Kendimi bu konuda şanslı hissediyorum.

Yabancı dil biliyor musunuz, bunu bir problem olarak görüyor musunuz ?
Yabancı dilim hiç yok diyebilirim. Sadece yes ve no demeyi biliyordum. Yurt dışına gittiğim zaman insan yes no derken bile heyecanlanıyormuş bunu hissettim.

Bunlarla zorunlu ihtiyaçlarımı halletmeye çalışıyordum. Bir ay boyunca yabancı dil bilmememe rağmen çok iyi arkadaşlıklar edindim. Yabancı dil bilmememin eksiklik olarak görmüyorum.

Seyahatlerinizde sizi en çok etkileyen yer neresi oldu?
Beni en çok etkileyen yer Paris oldu. Aslında Paris için çıkmıştım yola. Eyfel Kulesi'nin altında vosvosumla fotoğraf çektirmek istiyordum.

Kendime her yerde iki gün kalma şartı koşmama rağmen 10 gün boyunca Paris'te kaldım. Ayrılamadım bir türlü.

Tabi gezdiğim yerlerin kültürü, tadı, zaman geçirmesi ayrı güzeldi ancak Fransa'da daha uzun süre kalmamdan mütevellit mutlaka Fransa'yı gezmelerini öneririm.

Hiç başınıza kötü bir şey geldi mi?
Almanya'da vosvosumun motoru bozulduktan sonraki süreçte yaşadıklarım zor şeylerdi...

Yabancı ülkede tek başımaydım ve psikolojik bir savaş veriyordum. Ailem dediğim insanlar bu dönemde çok destekleri oldu.

Sizin gibi hayali az parayla gezmek olanlara neler tavsiye edersiniz?
Plan yapmadan bir sırt çantasıyla kendilerini yola atmalılar.

Cebimizde para yok, yabancı dil bilmiyorum gibi bahanelere sığınmadan kendilerini yolun ritmine bırakmalılar. Zamanla her şey kendiliğinden gelecektir.

Gökhan Karaarduç seyahatlerinde çektiği fotoğrafları 'gezgindervis1' Instagram adresinden paylaşıyor.