Şebnem Coşkun / Anadolu Ajansı
Doğu Akdeniz'in 'Kızıldeniz'i: Samandağ Sahilleri
Dünyanın en büyük fay hattı üzerinde bulunan, dip yapısı ve su altı oluşumlarıyla Kızıldeniz'i andıran Hatay'ın Samandağı sahili, yılın 12 ayı dalış yapılabilmesiyle öne çıkıyor. Dalış tutkunlarının, Süveyş Kanalı'na yakın olması dolayısıyla göçmen canlı türlerini görebildiği denizde, Kızıldeniz'den Akdeniz'e gelen indo-pasifik kökenli 73, Atlantik kökenli 22 tür lesepsiyen ile karşılaşmak mümkün...
Dünyanın en büyük fay hattı üzerinde bulunan, dip yapısı ve su altı oluşumlarıyla Kızıldeniz'i andıran Hatay'ın Samandağı sahili, yılın 12 ayı dalış yapılabilmesiyle öne çıkıyor. Dalış tutkunlarının, Süveyş Kanalı'na yakın olması dolayısıyla göçmen canlı türlerini görebildiği denizde, Kızıldeniz'den Akdeniz'e gelen indo-pasifik kökenli 73, Atlantik kökenli 22 tür lesepsiyen ile karşılaşmak mümkün...
Fotoğraflar: Alamy
Fotoğraflar: Alamy
Türkiye-Suriye sınırında yer alan Samandağ sahili, efsaneleri ve su altı canlılık yapısı açısından Kızıldeniz'e olan benzerliğiyle son yıllarda dalış turizmi açısından gözde mekânlar arasında yer almaya başladı. Samandağ sahillerinin yanı başında bulunan, mitolojide ‘fırtına toplayan dağ’ olarak bilinen, İncil'de ismi ‘Zaphon Dağı’ olarak geçen ve tanrıların toplandığı yer olarak ifade edilen, Arapça'da ise ‘Jebel Aqra’ ya da ‘Cebel-i Akra’ olarak adlandırılan Kel Dağı da 12 kilometrelik taban uzunluğu ile dikkati çekiyor.
Yaklaşık 15 yıldır dalış yaparak Akdeniz'deki canlı yaşamını takip eden, İskenderun Üniversitesi Deniz Bilimleri Fakültesi'nde yüksek lisans yapan dalış eğitmeni Mahmut İğde, AA muhabirine Hatay'ın Samandağ sahillerinin 14,4 kilometrelik uzunluğu ile dünyanın en uzun onuncu sahili olduğunu söyledi.
Kel Dağı'nın dünyanın en büyük çöküntü fay hattının (Kuzey Afrika fay hattı) üzerinde bulunmasının dip yapısı ve su altı oluşumları bakımından zenginlik sağladığını ifade eden İğde, "Su altında irili ufaklı 130 civarında mağara, baca ve kavuk bulunmaktadır. Bu bölge Süveyş Kanalı'na yakınlığı ile Kızıldeniz'den Akdeniz'e giriş yapan lesepsiyen balıkların ilk durağı olması bakımından Türkiye'nin Kızıldeniz'ini oluşturmaktadır." dedi.
Kızıldeniz'den Akdeniz'e gelen indo-pasifik kökenli 73, Atlantik kökenli 22 tür lesepsiyenin kayıt altına alındığının altını çizen İğde, "Bölgede yaptığımız dalışlarda sıklıkla karşılaştığımız aslan balıkları, kedi balıkları, uzun dikenli, deniz kestanesi, kardinal balıkları, balon balıkları, nil barbunu bunlardan sadece birkaçını oluşturmaktadır." dedi.
İğde, "Lesepsiyen balıkların yani göçmen türlerin ekonomik ve ekolojik anlamda olumlu veya olumsuz etkilerinden söz etmek mümkündür. Yakın zamanda daha çok canlının girişi olacağını ve dalıcılar açısından küçük bir Kızıldeniz'in oluştuğunu söyleyebiliriz.
Vatoz Tarlası
Vatozların yoğun olarak görüldüğü ve ‘Vatoz Tarlası’ olarak adlandırdıkları alanın Samandağ Çevlik Akçay bölgesinde bulunduğunu ifade eden İğde, "Özellikle kumun yapısı ve bu dönemde suyun sıcaklığı, vatozları bu bölgeye çekmektedir.
Vatozların yoğun olarak görüldüğü ve ‘Vatoz Tarlası’ olarak adlandırdıkları alanın Samandağ Çevlik Akçay bölgesinde bulunduğunu ifade eden İğde, "Özellikle kumun yapısı ve bu dönemde suyun sıcaklığı, vatozları bu bölgeye çekmektedir.
"İzmir Çeşme'de de vatoz tarlası var. Kumun yapısından dolayı orayı tercih ettiklerini düşünüyoruz. Özellikle ekim-kasım dönemlerinde vatozların çiftleşmek için buraları tercih ettiklerini biliyoruz. Vatozlar bu dönemde, özellikle ekim-aralık arası büyük sürüler halinde toplanarak sahillere yakın bölgelerde çiftleşirler. Bu bölgedeki kum yapısı ve su sıcaklığı ise üreme için uygun koşulları sağlamaktadır.
Samandağ bölgesinde özellikle kışın dalış yapılabildiğine dikkati çeken İğde, "Vatozların genellikle çiftleşmek için sığ suları tercih ettiğini ve 0-15 metreler olduğunu biliyoruz. Bu alan da bu bölge de kıyıda kalıyor. Burası genellikle lodosun etkisinde kaldığı için yazın buralara dalış yapmıyoruz ama kışın şark rüzgarlarının esmesiyle birlikte bu bölgedeki görüş inanılmaz güzel oluyor, aşağıda 20-30 metrelik görüşle karşılaşabiliyoruz. Tesadüfen vatozların çiftleşme dönemi olduğunda Türkiye'de burası inanılmaz bir dalış noktası olabiliyor, özellikle de kışın." dedi.
Türkiye'de kış döneminde başka sahillerde dalış yapmanın zor olduğunu söyleyen İğde, "Kış döneminde fırtınaların artması, denizin soğuması gibi durumlar, dalışa engel olabiliyor. Hatay, özellikle su sıcaklığı açısından, şu anki su sıcaklığının 24-25 derece civarında ve görüşün çok iyi olması, havaların sıcak olması, dalıcıları özellikle kışın bu dönemde bu bölgeye çekmektedir. Bukonuda şanslıyız. Türkiye'de başka noktalarda dalış yapılmazken biz burada çok rahat bir şekilde dalışımızı yapabilmekteyiz." ifadelerini kullandı.
12 ay açık dalış merkeziyiz
İğde, Samandağ bölgesinde dalış sezonunun hiç kapanmadığını vurgulayarak, "12 ay açık bir dalış merkeziyiz. Hatay'da kış koşulları pek gözlenmez çünkü en soğuk suyumuz 18 derece. Bazen 17 dereceye düştüğü görülüyor ancak 18 derecenin altına düşmeyen noktalarda pek kış koşulları gözlenmez o yüzden Hatay'da kış pek gözlenmiyor ve dalışlara yıl boyu devam edebiliyoruz. Bütün dalıcıları buraya bekliyoruz. Kışın güzel dalışlar yapabiliriz." diye konuştu.
İğde, Samandağ bölgesinde dalış sezonunun hiç kapanmadığını vurgulayarak, "12 ay açık bir dalış merkeziyiz. Hatay'da kış koşulları pek gözlenmez çünkü en soğuk suyumuz 18 derece. Bazen 17 dereceye düştüğü görülüyor ancak 18 derecenin altına düşmeyen noktalarda pek kış koşulları gözlenmez o yüzden Hatay'da kış pek gözlenmiyor ve dalışlara yıl boyu devam edebiliyoruz. Bütün dalıcıları buraya bekliyoruz. Kışın güzel dalışlar yapabiliriz." diye konuştu.