Atık suyla bahçe suluyor, enerji üretiyorlar

Sürdürülebilir turizmden bahsetmek günümüzde çok havalı fakat icraata gelince işler bir hayli zorlaşıyor. Tabii bunu kendine dert edinen, ‘yeşil badana’yla göz boyamaya çalışmayan, yani çevreciymiş gibi yapmayan işletmeler de var. Farklı standartları hayata geçiren ve sürdürülebilirlik açısından elini taşın altına koyan bu öncü ve güzel örnekleri de konuşalım.

Sürdürülebilir turizme ulaşma yolunda biz turistlere düşen sorumlulukları dergimizin sonbahar sayısında anlatmıştık. Şimdi biraz işletmelere düşen görevlerden bahsedelim. Öncelikle sürdürülebilirlik konusunda “Ya siyahtır ya da beyaz” şeklindeki genel kabullenişten bir an önce vazgeçmeliyiz. Bir tesisin birdenbire yeşil, sorumlu ve sürdürülebilir olması beklenmemeli. Arada grilerin yaşanabileceğini ve siyahtan beyaza geçiş sürecinin de kıymetli olduğunu anlamalıyız.

Bir tesis hâlâ eksiklikleri olsa bile düzenli olarak sürdürülebilir ve sorumlu olma yolunda gelişim kaydediyorsa bu teşvik edilmeli. Örneğin organik atıklarını kompost yapmaya başladıysa, diğer yıl gri su sistemlerini hayata geçirdiyse açık bir şekilde gelişim içinde olduğu görülebilir. Fakat henüz sürdürülebilir enerji sistemlerine geçemediyse “Bu otelden bir şey olmaz” dememek gerekiyor. Zira bu bir yolculuk! Bu tür gelişim gösteren tesisleri arayıp bulmak ve onlara kıymet vermek de son derece önemli. Neyse ki özellikle son 20 yılda sayıları giderek artıyor.

Diğer bir konuysa ekolojik, sürdürülebilir ve sorumlu tesis konseptinin sadece kırsaldaki butik otellerde hayat bulacağı önyargısı. Sürdürülebilir bir tesis olabilmek için enerji, su, atık, mimari, tedarik sistemi ve çalışan mutluluğu gibi çok sayıda parametreye dikkat ediliyor. Şayet bir otel bir metropolün merkezinde kurulsa ya da bir tatil köyü olsa bile bu şartları yerine getiriyorsa gayet sürdürülebilir olabilir. Bununla birlikte, doğal bir alandaki butik otel ya da pansiyon eğer sürdürülebilirlik prensiplerini yerine getirmiyorsa sırf doğanın içinde diye sorumlu otel olamıyor. Yani bu iş büyük oranda niyet ve faaliyete dayanıyor. Şimdi birbirinden farklı standartlarda sürdürülebilirliği hayata geçirmeye çalışan örneklere bir göz atalım…

DOĞAYLA UYUM İÇİNDELER

◊ Ülkemizde özellikle kendi sebzesini üreten ve bu şekilde karbon emisyonunu azaltmaya çalışan ilk tesislerden biri Bolu, Mengen’deki Hindiba Doğa Evi. Tesis aynı zamanda ekolojik mimarinin doğayla nasıl uyum içinde sergilenebildiğinin de güzel bir örneği.

◊ Muğla, Fethiye’deki Letoonia Club&Hotel kendi biyolojik arıtma tesisini kurmasıyla ön plana çıkan bir tatil köyü. Bu şekilde geri dönüştürdüğü suyu doğal peyzajına ait bahçelerin sulamasında kullanıyor. Böylece önemli miktarda su tasarrufu sağlıyor.

◊ Nirvana otelleri ISO 14064 standardı kapsamında sera gazı emisyonunu hesaplayarak önemli bir süreci başlatan oteller arasında. Grup, tesislerin içindeki tüm araçları elektrikli hale getirdi. Ayrıca güneş enerji sistemlerini kullanıyorlar.

◊ Gelen konuklara, çocuklara ve otel personeline düzenli olarak coğrafya farkındalığı, biyolojik çeşitlilik ve sürdürülebilirlik konusunda eğitimler veren Lara Barut Collection, Nirvana otelleri ve Crystal otelleri ise farkındalığa yönelik çalışmalar yapıyor. Bu oteller Akdeniz foku ve Caretta caretta’ların korunması için de destek veriyor.

◊ Kocaeli’ndeki Narköy Ekolojik Otel ve Eğitim Merkezi sürdürülebilirlik yaklaşımını benimseyen ve bunu eğitimler yoluyla geniş kitlelerle paylaşan güzel örnekler arasında. Özellikle ekolojik tarım ve atalık tohum bilinci konusunda konaklayanlara ve turistlere önemli değerler aşılıyorlar.

◊ Doğa ve kültürü kaynak değer olarak kullanan turizm tesislerinin, özellikle oldukları bölgedeki biyolojik çeşitlilik unsurlarını koruması çok önemli. Bu ne yazık ki çok sık karşılaştığımız bir durum değil ama bazı güzel projeler ve oteller de yok değil. Skal International Antalya’nın Kırlangıç Dostu Otel projesi en güzel örneklerden biri. Ülkemize üremek için Afrika’dan gelen bu güzel canlılara tesis içinde son derece iyi bakan otellerden biri de Muğla, Fethiye’deki Liberty Fabay.

◊ Muğla, Milas’taki Six Senses Kaplankaya sürdürülebilir ve ekolojik mimari yaklaşıma sahip. Doğal kaya formasyonları korunarak inşa edilen tesisler aynı zamanda yeşil çatı konseptiyle hem biyolojik çeşitliliği hem de estetik yaklaşımı öne çıkarıyor. Tesislerde arıtmadan kazanılan suyun kullanıldığı organik bahçeler de var.

◊ Nevşehir’deki Kapadokya Museum Hotel özellikle bölgenin kültürel mirasını korumaya yönelik çalışmalar yapıyor. Bu kapsamda çok sayıda mağarayı ve geleneksel mimari örneğini restore eden tesis aynı zamanda tarım ve enerji konularında da örnek uygulamaları hayata geçiriyor.

◊ Bursa Almira Hotel sürdürülebilir enerjiye geçiş konusunda oldukça başarılı. Tesis güneş enerji santralı (GES) vasıtasıyla ürettiği enerjinin yanında yeşil yıldız gibi sürdürülebilirliğin olmazsa olmazı etiket ve standart sistemlerine akreditasyonuyla da örnek teşkil ediyor.

◊ Hyatt Regency İzmir İstinyePark şehir otelleri arasında gri su uygulamalarını hayata geçirenlerden. Tesis ayrıca enerji ihtiyacının yüzde 10’unu güneş panelleriyle karşılıyor. Otelde plastik ve kâğıt gibi tek kullanımlık hiçbir ürünü de görmüyorsunuz.