36 saatte Sen’in kuzey yakası

CUMA

16.00

Benzersiz Paris Müzesi
Birbirine bağlı iki köşkteki Musée Carnavalet, kentin en Parisli müzesi (18 TL). Elektronik sesli rehber kiralayıp (15 TL) öncelikle üçüncü katı gezin. Fransız Devrimi’ne adanan bu bölümde resimler, heykeller, minyatürler, orijinal boyuttaki silah, giyotinlerin yanı sıra Bastille Hapishanesi’nin kendi taşından oyulmuş maketi sergileniyor.

Diğer önemli eserler düşünür Voltaire’in öldüğü iskemle, yazar Marcel Proust’un kuzey yakasındaki dairesinden, mantar plakalarla kaplı yatak odası, Parisii Kabilesi’nin Sen Nehri’nde kullandığı kütükten oyulmuş kayıklar...

19.30

Tavada biftek
Küçük, klasik bir lokantada yağda kızartılmış biftekle başlayın akşama. Poulette’in biftekleri leziz. 19’uncu yüzyılın sonunda açılan kafe, siyah-beyazlı zemin karoları, pirinç kaplı barıyla tarihi anıt gibi. Bunlardan biri kahveye, diğeri biraya güzelleme. Bifteğin porsiyonu 60 TL. 

21.00

Paris La Nuit
Paris’in geceleri büyüleyicidir. Cour Carrée’e saat 21.45’ten önce, yani kapanmadan ulaşabilirseniz, güzelim gece manzarasını seyredebilirsiniz. Buradan Cour Napoleon’un merkezindeki piramide doğru yürüyün, sonra Zafer Takı’nı ve La Defense Kemeri’ni seyredin.

Dilerseniz buradan nehir kıyısına gidin, Pont de la Tournelle’in altında, Woody Allen ile Goldie Hawn’un ‘Everyone Says I Love You’ filminin son sahnesinde dans ettikleri yerden geçin.

Vert-Galant Meydanı’na ulaştığınızda sağınızda Louvre, solunuzda Institut de France’ın görkemli kubbesi belirecek. Pont Neuf’teki 4. Henri heykelinin yanından, merdivenlerden nehir kıyısına inin ve sudaki yansımaların tadını çıkarın.

CUMARTESİ

10.00

Küçük saray
Petit Palais Müzesi küçük olmakla birlikte 19’uncu yüzyıl izlenimci ve belle epoque akımı ressamlarının eserlerinden oluşan geniş bir koleksiyona sahip.  Müzenin bahçesindeki kafede kahvaltı yapılabilir. 

11.30

Her şeyim var
G. Detou’nun telaffuzu “j’ai de tout” her şeyim var anlamına geliyor. Bu küçük mağazada her zaman keşfedecek küçük bir şeyler vardır... Harika pasta ve tatlı süsleri, gümüş drajeler, şekerden mor yapraklar... Şık konserve kutularındaki tonbalığı, sardalye ya da Edmond Fallot marka taş ezmesi hardallar güzel birer armağan olabilir (9TL). 

13.00

Kapalı pasaj
Sıra Paris’in asırlık AVM’lerinde... Dev mağazalar açılmadan önce Paris’te demir sütunlu, çatısı cam kaplı 100 kadar pasaj vardı, sadece birkaçı kaldı geriye. 1800’de inşa edilen Passage des Panoramas bunlardan en eskisi.

Philippe Starck’ın dekore ettiği Caffè Stern’e uğrayın öğle yemeği için. Ortalama öğün için 120-300 TL arasında, kentin en iyi espresso kahvesi için 8 TL ödemeniz gerekiyor. 

15.00

Mağazalar ve kiliseler

Montrartre Bulvarı’nın karşı yakasındaki canlı, hareketli Passage Jouffroy kentin en eski kitapçısına ev sahipliği yapıyor: Librairie du Passage... Ucuz hediyelik arıyorsanız ideal mekân Paris Est Toujours Paris (Paris figürlü tabak kurulama havlusu 15 TL).

La Marelle’de temiz kullanılmış lüks giysiler şaşırtıcı fiyatlara satılıyor (Cacharel marka ipekli yazlık elbise 150 TL). Daha sonra Les Halles’deki büyük St.-Eustache’e de uğrayabilirsiniz.

 20.00

Önce şarap
3. Napolyon çağından kalma görkemli dans ve kültür merkezi Éléphant Paname’ın üst katında önemli bir lezzet mekânı var: Goust, tek Michelin yıldızlı. Restoran, Akdeniz mutfağında uzmanlaşmış.

Kör tadım mönüsünü isteyin, aşçının hazırlayacağı her sürpriz yemek için uzman garsonunuz bir kadeh şarap seçsin. İspanyol şef José Manuel Miguel Rodríguez harika deniz ürünleri pilavı (paella) pişiriyor. Tadım mönülü akşam yemeği 260 - 400 TL arasında.

 

23.00
Sakin gece şarkıları
Müzik eşliğinde kokteylinizi yudumlamak isterseniz Club Rayé’a gidin. Mönüde klasik kokteyllerin yanı sıra Violette, Thyme gibi çılgın ürünlere yer verilmiş. Fiyatları 45 TL’den başlıyor. Saat 19.00’da sahneye çıkan şarkıcılar, geç saatlere kadar piyano eşliğinde caz klasikleri söylüyor.

 PAZAR

09.00

Demiryolundaki yeşil hat
Pazar yürüyüşünüze Viaduc des Arts’ın yanı başındaki girişten başlayın. Hattın tünel, set, çukurları korunmuş, çiçek duvarları, banklar yerleştirilmiş. Hanımelleri, bambular, narenciye ağaçları, gül sarmaşıkları, Paraguay çayı ağaçları arasındaki gezintinin ardından güneye yönelin, Göç Tarihi Müzesi’nin Art Deco stili cephesine bakın, konu ilginizi çekiyorsa içini gezin.

12.30
Kırmızı çocukların pazarı
Kentin en eski pazarı Le Marché des Enfants Rouges, ismini semtteki yetimhanede büyüyen kırmızı elbiseli kızdan alıyor. Peynir, salam, balık tezgâhları arasında turlayın, acıkınca restoran katına çıkın ve teraslara yerleştirilmiş masalarda keyifle karnınızı doyurun. Karayipler’den Kuzey Afrika mutfağına ne ararsanız var, en lezizi Japonların taeko’su (yemek kutuları 40 TL). 

 

14.00
Kültürel alışveriş
Mobilyaları, halıları, sofra aksesuvarlarıyla Musée des Arts Decoratifs, görülmeye değer. Fakat hediyelik eşya mağazası 107Rivoli bile müzeye gitmek için başlı başına neden.

Avand-garde ve tasarıma odaklanan mağazada genç sanatçıların mücevherden oyuncağa pek çok ürünü satılıyor. Hâlâ hediyelik alışverişi bitmediyse yeraltındaki Carrousel du Louvre’a dalın... Arteum’daki dekoratif objeler, resimler, posterler, kitaplar, taş baskılarla listenizdeki eksikleri

NASIL GİDİLİR?

Ekimin üçüncü haftasında İstanbul’dan Paris’e direkt gidiş-dönüş uçuşlar Air France’ta 716, AtlasGlobal’de 777, THY’de 804 TL’den başlıyor.