HÜRRİYET’in girişinde asansörlere doğru yürürken yan tarafta iki kadın gazeteciyi ayakta hararetle birbirlerine bir şeyler anlatırken gördüm. Ne konuşuyor olabilirlerdi?
Dış haberler yorumcusu Ferai Tınç ve ekonomi sayfalarının artık deneyimli bir ismi olan Nurten Erk, sizce hangi mesele üzerinde yoğunlaşmış olabilirlerdi? Dünya ekonomisindeki sarsıntının Türk para piyasalarına etkisi, Avrupa Birliği’nin Türkiye raporu, ya da gündelik basit şeyler aklınıza gelebilir, ama hayır. Ferai ve Nurten o sabah sadece ve sadece şehitlerimizi konuşuyorlardı.
Bütün Türkiye gibi...
Gerçi televizyonlardaki lay lay lom devam ediyordu, ülkede yas havası yoktu, ama yine de Türkiye’nin tüm duyarlı insanları 1984 yılındaki ilk PKK saldırılarından bu yana belki de ilk kez bu denli etkilenmiş haldeydiler.
Acaba neden?
Adını tam olarak koymasak da, doğru kelimelerle ifade edemesek de altımızdaki toprağın bir şekilde sallanmakta olduğunun farkındayız. Yaşadığımız coğrafyada bir şeyler yerinden oynuyor ve meydana gelen değişiklikten hepimiz etkileniyoruz. Zaten güven duygusu zayıf bir toplumuz, savaş ihtimali bilinçaltından hepimizi huzursuz ediyor.
Peki ama nedir son dönemde değişen ve bizi bu denli altüst eden?
* * *
İsterseniz en sondan başlayalım. Başbakan Erdoğan’ın ABD ziyareti sırasında tüm dünya ajanslarından dağıtıma sokulan bir görüntü vardı. Türk Başbakan’ının, Amerika’da iken karşılaştığı İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad ile el sıkıştığı fotoğraf karesiydi bu.
Fotoğrafa yüklenen anlam ise Batı ittifakına bir meydan okumaydı. İşin aslı ne olursa olsun gerçek olan her zamanki gibi algıydı.
O fotoğrafın yedi düveldeki algısı, İran-Türkiye işbirliğine işaret ediyordu ve bunun aksini savunmak bundan böyle çok zor olacaktı.
Körfez Savaşı ve tezkerenin reddi, Türkiye’nin bölgesel ittifaklarını ciddi olarak etkiledi. Bütün taşlar yerinden oynadı. Oynamaya da devam ediyor.
Ancak taşların yerinden oynamış olduğunun idraki sanki iktidar tarafından yeterince algılanmıyor. Son olarak verilen 15 şehit, bayramda da saldırıların sürmesi, hep dengelerle oynamış olmanın sonucu.
Aynı şekilde Amerika’daki Yahudi lobisinin Ermeni tasarısı konusunda ilk kez ciddi biçimde çatlak vermesinin nedeni de bu. İsrail ve Yahudi lobisinin, Türkiye’yi yönetenlerin İslamcı reflekslerle hareket ettiği kanısına sahip olmaları işimizi son derece güçleştirdi. İsrail zaten eskiden beri bölgede kendi lehine bir kart olarak gördüğü Kürt devleti kurulumunu desteklemeye başladı.
* * *
Elbette başka nedenleri de var. Ancak büyük resme bakıldığında, Türkiye’nin ittifakları ile oynanmasının sonucudur verdiğimiz şehitler. Bunun idraki içinde olursak, belki gelecek bayramı bu seferki gibi buruk kutlamayız. Ferai ve Nurten de şehitlerimizi konuşacakları yerde gönül rahatlığıyla bayram tatili muhabbeti yaparlar kapı önünde...