Milliyetçilik ve Baykal

SON dönemlerde Türkiye’de yapılan bazı anketler halkın milliyetçilik duygularının yükseldiğini ortaya çıkarıyor. Bu durum bize özgü değil, aynı eğilim epeydir tüm dünyada var, küresel çağda bu tepki beklenmedik bir gelişme değildir.

Ne var ki bu anketlerde elde edilen sonuçlar, başta CHP lideri olmak üzere seçime hazırlanan siyasetçileri tahrik ediyor. Sayın Baykal seçimlerde Avrupa Birliği (AB) aleyhtarlığı yapacağının işaretlerini zaten vermişti, ama açıkçası bunu bu kadar açık ve seçik olarak dile getirmesini beklemiyorduk.

AB’yi eleştirmek normaldir, ama AB üyeliğimizin ham bir hayal olduğunu ileri sürerek bir ulusa doğruyu söylememek, hele söz konusu olan sözde sosyal demokrat bir partinin lideri ise hiç normal değildir.

Bu söylemle Baykal’ın partisine kaç puan kazandıracağını seçimlerde hep birlikte göreceğiz.

* * *

Gelelim milliyetçiliğe. Önce kelimelerin ne ifade ettiğini iyi kavramak gerek. Avrupa ülkelerinde "milliyetçi" anlamına gelen "nasyonalist" sözcüğü Hitler’den bu yana ırkçılığı çağrıştırdığı için çok büyük bir çoğunluk tarafından lanetlenmiştir. Örneğin siz herhangi bir Batı ülkesinde -Fransa’daki Le Pen gibi aşırı sağcılar bir yana- "Ben sapına kadar nasyonalistim" diye ortaya çıkarsanız, aklınızdan kuşkulanıp size tuhaf tuhaf bakarlar.

Buna karşılık vatanseverliğin karşılığı olan "patriotism" iyi karşılanan bir duygudur. Avrupa Birliği içine dahil olmak, hiçbir üye ülkede bu duygudan vazgeçilmesi olarak yaşanmamıştır. Ortak AB pasaportu ya da ortak para Euro kimsenin kendi vatanına ve milletine olan aidiyetini zayıflatmamıştır.

Bu kısa yazıya sığmaz ama, Avrupa bu noktaya bizden farklı süreçler yaşayarak geldi. Hangi kökenden gelirlerse gelsinler, bir Almanın Alman olmakla, bir Fransızın Fransız olmakla sorunu yok, ama bizim var.

Türk halkında en cahilimizden en aydınına kadar vatana ait olma duygusu yeterince pekişmiş değil. Kimliği ile sorunlu bir milletiz. Özetlemek gerekirse ulus olma sürecini henüz tamamlamış değiliz. Hal böyle olunca da hem içte hem dışta kendimize sorun yaratıyoruz.

Söz gelimi bayraklar bu ülkede tepki olarak asıldığı ve öyle algılandığı sürece ulus sürecimiz de tamamlanmamış demektir. Bayrak asmak normal bir davranış olmalıdır. AB’nin kapısında da her üye ülkenin bayrağı dalgalanmaktadır.

* * *

Türkiye’de yabancı düşmanı ırkçı milliyetçilik yok olmaz, ama eğitim düzeyi ilerleyip, ülke dışa açıldıkça azalmaya mahkûm. Hrant Dink cinayeti bu zihniyetin en ilkel son çırpınışları. Yeter ki siyasetçilerimiz bu zihniyete çanak tutmasın...

Avrupa hedefi Türklerin ulus olma sürecinde önemli bir birleştirici adımdır. Sayın Baykal neyi "ham bir hayal" olarak nitelediğinin acaba farkında mı?
Yazarın Tüm Yazıları