Paylaş
Bugünlerde Ahmet Adnan Saygun eserleriyle tekrar gündeme geldi. Tanıtacağım kitap bu açıdan önem kazanıyor:
Yalan... Sanat Konuşmaları -Ahmet Adnan Saygun
Yayına Hazırlayan: Seyit Yöre
İçindekiler:
Önsöz / Seyit Yöre
Sunuş / Seyit Yöre
Yalan
Çile
İçimizdeki Âlem
Ses
Şahsiyet
Tesir
Hamle Mecburiyeti
Mahalli Renk
Ferdiyetçilik ve Mahalli Renk
Folklor ve Sanat
Uyku
“Yalan” ve Saygun’un Görüşleri Hakkında Değerlendirmeler / Seyit Yöre
Sözlük
Kaynakça
Kısa Tanıtım: “Ahmed Adnan Saygun’un 1934’ten başlamak üzere çeşitli dergi ve gazetelerde teknik düzeyde makaleler ve bu kitaptakiler gibi betimleyici denemeler yayımladığı görülmektedir. Yalan (Sanat Konuşmaları) adlı bu kitapta yer alan yazılardan dokuz tanesi aslında 1943 yılının mayıs, haziran ve temmuz aylarında, Ulus gazetesinde yayımlanmıştır. Saygun, bu yazılarına ‘Ses’ ve ‘Uyku’ adlı iki yazı daha ekleyerek 1945’te bu kitabı yayımlamıştır. ‘Ses’ ve ‘Uyku’ dışında, bahsedilen dokuz adet yazı, Gülper Refiğ tarafından hazırlanan ‘A. Adnan Saygun ve Geçmişten Günümüze Türk Musikisi (1991)’ adlı kitapta da toplu olarak yer almıştır. Ankara’da Doğuş Matbaası’nda basılmış olan orijinal kitabın kapağının el yazısı olması, Yalan’ın herhangi bir yayınevine bağlı olmadan Saygun tarafından yayımlandığını ortaya çıkarmaktadır. Yalan adı ise kitapta yer alan bir yazının başlığıdır.
Osmanlı döneminden kalan eserlerin ve Anadolu halk şarkılarının notasyonlarına, müzikle ilgili el yazması diğer kaynaklara ve belgelere dijital arşivlerden ulaşılabilirken, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan 101 yıl geçmiş olmasına rağmen Türk Çoksesli/Çağdaş Müziği bestecilerinin eserlerinin notasyonlarına, makale ve kitaplarına -Türkiye’de bunlarla ilgili düzenlenmiş bir arşiv/kütüphâae bulunmadığından dolayı- ulaşılamamaktadır. Bu çalışmalar ancak ayrıntılı araştırmalarla, varsa kurumsal yoksa kişisel arşivlerden edinilmektedir.
Yalan (Sanat Konuşmaları), benim de eğitim aldığım Ankara Devlet Konservatuvarı’nda Saygun’un bestecilik öğrencisi olan hocam Prof. İlhan (Baran) Akıncan’la birlikte çerçevelendirdiğimiz ‘müzikle ilgili fazla bilinmeyen kaynakları yeniden değerlendirme’ düşüncesi kapsamında tarafımca yayına hazırlanan ilk çalışmadır. İşte bu kitabı ilgililerinin ulaşabilmesi amacıyla yıllar sonra ortaya çıkarıp anlaşılabilmesi için düzenleyerek yeniden yayınladık.”
Özet: “Neşeyi anlatan sesler vardır. Bu bazen halay çekenlerin boğuk çığlığı veya horonun cezbesine kapılanların keskin ıslığı olur. Acıyı anlatan sesler vardır. Bu bazen koca bir ömrün bir derdini sezdiren bir ‘ah’ veya içe akan gözyaşlarını gönüllere ulaştıran bir ağıt olur. Anasının boynuna atılan yavrunun sesi vardır.
Birbiri üstüne kıvrılan dalgaların sesi vardır. Gökyüzünde kanat çırpan kartalın sesi vardır. Ve nihayet şuur altının el yordamıyla sezilen yolundan rüyalar iklimine götüren sesler vardır.”
Bütün müzisyenlere müzikseverlere salık veririm.
(Bağlam Yayınları)
Paylaş