Paylaş
Bu, kırk yılın bir başka öyküsü. Dinamizmin durağanlıkla kontrastının hikáyesi. Demirel'in siyasi hayatını kapsayan kırk yıl içinde Almanya'ya giden Türkler'in ikinci kuşağı bugün Alman siyasi hayatında etkili olmaya başlıyor. Aynı zaman diliminde bölgesel güç olmuş vatanımın beş artı beşten imal ettiği istikrar abidesi ise gene Demirel. Ve de bir başka kırk yıllık siyasetçi. Hatırlanacaktır, 70'lerin Demirel mucizesinin temelinde Almanya'dan Türkiye'ye akan ‘‘Alamancı’’ tasarrufları vardı. Demirel iktidarları, böyüük Türkiye filan falanlarla bu paraları har vurup harman savurdular. Bu arada 70'lerde iki kez farklı bir parantez açıldı. O sırada da halkçılık adına ödemeler dengesi açıklarını kapatmak için Almanya'da çalışan işçilerin dövizine umut bağlandı.
24 Ocak kararlarına giden yolu Demirel-Ecevit yönetimlerinin ‘‘dengeleri’’ şekillendirdi esasında. İlginç olan şu ki, dün bozdukları ‘‘istikrar’’ı bugün dengelemek için umut gene onlarda!
Dinamik ülkenin durağanlığa mahkûmluk öyküsünün sadece bir cephesi bu. Bugünkü adı beş artı beş. Yarın başka bir ad bulunur elbet!
* * *
Merkezi Almanya'daki Türkiye Araştırmalar Merkezi'nin hazırladığı Nisan 2000 tarihli ‘‘AB'deki Türk Ekonomisi’’ başlıklı çalışma, kırk yıla yayılan bir göçün çarpıcı ‘‘dinamiklerini’’ ortaya koymakta.
Son verilere göre AB bünyesinde toplam 3.6 milyon Türk vatandaşı yaşıyor. Bunların 2.1 milyonu yani yüzde 66'sı Almanya'da. Göç halen sürüyor ve geri dönüş isteği giderek zayıflıyor.
Türkler artık Almanya'da tüketiyor, arsa, konut yatırımı yapıyor, kendi işini kuruyor. Üretici oluyor.
Almanya'daki Türk hanelerinin yüzde 15.9'u konut sahibi.
Halen 24 binin üzerinde Türk öğrenci Alman üniversitelerinde öğrenim görüyor. 44 bin öğrenci meslek eğitimi alıyor.
Almanya'da yaşayan her üç Türk'ten biri istihdam ediliyor. Yani Almanya'daki çalışma hayatına dahil olan Türkler'in sayısı 832 bin.
80'ler ve 90'lı yıllarda ortaya çıkan girişimcilik furyası Almanya'daki Türk işveren sınıfını doğuruyor. Türk işletmeleri tarafından 1985'te yaratılan istihdam 77 bin iken bugün bu sayı 293 bini bulmuş durumda. Kendi işini kuran Türkler, hem Türkler'e hem de Almanlar'a ve diğer göçmen gruplara iş imkánı sunuyorlar. Türk girişimciler çalıştırdıkları elemanların yüzde 28'ini Türk olmayan uluslardan seçiyorlar.
Kırk yıllık göçün siyasi yönüne gelince; ikinci kuşak Türkler'in üç temsilcisi bugün Alman Parlamentosu'nda. Yeşiller Partisi'nden Ozan Ceyhun Avrupa Parlamentosu'na seçildi. Hıristiyan Demokratlar Birliği Partisi'nin Kuzey Ren Vestfalya Yönetim Kurulu'nda bir Türk genci aktif politika yapıyor. Hür Demokrat Parti'nin Federal Almanya Yönetim Kurulu üyesi olan Mehmet Daimagüler partinin Federal Almanya politikasını belirliyor.
Bu arada belediye ve eyalet meclislerinde ikinci kuşak Türkler aktif olarak siyasetin içindeler.
Bütün bu veriler Türkiye tarafından her dönemde ihmal edilmiş bir toplumun kırk yıllık süreçteki dinamizm göstergeleri. Aynı dinamizmin pek çok olumsuzluk istatistiklerine de kaynak teşkil ettiği gibi.
Kırk yıllık süreç, Türkler'in Almanya'da sadece ekonominin parçası olmakla kalmayıp hayatın bütün kıvrımlarına karıştıklarını da ortaya koyuyor. Yoksa siyasetteki gelişmeleri başka türlü izah etmek mümkün mü?
Hayata karışmışlığın göstergesi siyaset olduğuna göre... Hayatın dışına kaymışların dinamik toplumunda yani Türkiye'de, sanki bir yazgı gibi umudumuz gene kırk yıllıklarda!
Biliyoruz ‘‘istikrar’’ ve ‘‘istikbal’’ için. Türkiye'deki dördüncü Demirel kaşağının istikbali için!
Paylaş