Paylaş
PİYASALAR bayram tatiline dalgalı bir seyirle girdi. Borsa İstanbul’da tepki yükselişi güç kazanamazken benzer görünüm dış borsalar için de geçerli. Gerek Borsa İstanbul gerekse ABD borsalarında yayınlanan ilk çeyrek bilançolarına bağlı hisse bazlı hareketler öne çıktı. Borsa İstanbul’da özellikle banka bilançolarındaki yüksek kârlılık piyasayı daha fazla taşıyamadı desek yanlış olmaz. Bilançolar dışında borsaları taşıyan diğer gelişme ise yüksek enflasyon ve alternatif getiri arayışları oldu. Türkiye’nin dışında ABD ve Almanya son 40 yılın en yüksek enflasyonu ile karşı karşıya. Geçen hafta Almanya’da enflasyon (TÜFE) yüzde 7.8 olarak açıklanırken Euro Bölgesi’nde yüzde 7.5 seviyesinde gerçekleşti. ABD’de ise 8.5 seviyesinde. Bayram sonrası gündem yoğun ve önemli. Türkiye’nin nisan ayına ait enflasyon verileri 5 Mayıs’ta açıklanacak. Beklentiler aylıkta yüzde 5.5-6.0, yıllıkta yüzde 67-68 civarında. Geçen hafta TCMB’nin bu yılın ikinci ‘Enflasyon Raporu’ sunumu vardı. Sunumda; 2022 yılı enflasyon (TÜFE) tahmini yüzde 23.2’den yüzde 42.8 seviyesine çekilirken 2023 için 12.9, 2024 için 8.3 tahmin edildiği açıklandı. Yüksek enflasyona gerekçe olarak, dış dünyadaki enerji ve gıda fiyatlarındaki yükseliş, kur artışı ve arz tedarik yollarındaki sıkıntılarla Rusya-Ukrayna savaşı gösterildi. Sunumdan anlaşıldığına göre, enflasyonun haziran ayında pik yapacağı yıl sonuna doğru düşeceği öngörüleri mevcut. Enflasyon ile TCMB faiz kararları arasında bir etkileşim kalmadığı için nisan verilerinin piyasalara yansımaları zayıf olacaktır. Türkiye dış dünyadaki faiz arttırım süreci ve yükselen enflasyona rağmen düşük faiz (eksi faiz-enflasyon faiz farkı) politikasına devam ediyor.
MİKTARI TAKİP EDİLECEK
Bayram sonrası diğer önemli gündem ise 4 Mayıs’ta yapılacak olan ABD Merkez Bankası (Fed) toplantısı. Fed Başkanı Powell, 50 baz puanlık arttırım yönünde açıklama yapmıştı. Bunda bir belirsizlik yok. Ancak bilanço küçültme konusunda alınması beklenen karar daha önemli olacak. Küçültmenin miktarı ve hızı takip edilecek. Ayrıca cuma günü ABD tarım dışı istihdamı var. Fed’in mart ayında faiz artırarak parasal sıkılaşma politikasına geçmesi bir süredir piyasalar tarafından fiyatlanıyordu. Bu durum borsalar ve altın fiyatlarına baskı yaparken ABD dolarında değerlenme ve tahvil bono faiz oranları üzerinde yükseliş olarak kendini gösterdi. ABD dolarının başta Euro ve Japon Yeni olmak üzere altı para birimine karşı değişimini gösteren Dolar Endeksi 103 seviyelerinde işlem görüyor, ABD 10 yıllık bono faiz oranında ise yükseliş sürüyor. Gündeme bakarak söylemek gerekirse bayram sonrası da piyasaları dalgalı bir seyir bekliyor.
ABD’DE SÜRPRİZ KÜÇÜLME
TÜRKİYE dahil küresel ekonomi için çoktandır birçok kurum tarafından büyüme tahminleri aşağı yönlü revize ediliyordu. Özellikle Rusya-Ukrayna savaşını daha derinden hisseden Avrupa ekonomisi için daha derin revizyonlar vardı. IMF, Dünya Bankası ve ABD’li ünlü yatırım bankaları bu yöndeki ardı ardına görüşlerini açıkladılar. Geçen hafta bu kadar da çabuk beklenmiyordu dedirten haber ABD’den geldi. ABD ilk çeyrek büyümesi (GSYH) yüzde -1.4 oldu. (Beklenti %+1.1, önceki %+6.9) ABD ekonomisindeki daralmanın Fed’in parasal sıkılaşma politikasında değişikliğe neden olması bu aşamada zor. Ancak bir süredir küresel ekonomi için yapılan stagflasyon ve resesyon tartışmaları artık daha fazlaca gündemde yer alacak. Almanya’da ilk çeyrek büyümesi yüzde 0.2, Fransa’da ise büyüme yüzde 0 oldu. Ekonomilerin seyrine ilişkin tahminler sanki biraz da erken olarak gerçeklik kazanmaya başladı. Bu gelişmeye mikro açıdan bakılırsa, borsaları taşıyan kârlı ve canlı şirketlerdir. Ekonomik büyüme zayıflayacaksa bunun şirket bilançolarında etkileri hissedilecek. Bir yandan öncü merkez bankalarının faiz artırım ve sıkı para politikaları, diğer yandan ekonomik yavaşlama. Bu görünüm piyasalar için zor bir dönem olacağının da habercisi bir bakıma.
ALTIN DA FED’İ BEKLİYOR
ALTIN fiyatını etkileyen önemli parametrelere bakıldığında, enflasyon, faiz, jeopolitik gelişmeler, fiziki alım satımlar, ABD dolarının değeri gibi başlıca etkenleri saymak mümkün. Rusya-Ukrayna savaşının etkileri ve güveli liman ihtiyacının şimdilik zayıfladığını kabul etmek gerekir. Yüksek enflasyon sürüyor ve en azından bir zaman daha sürecek gibi. ABD dolarındaki değer kazanımı ivme kaybetmeye başladı. Dolar Endeksi 104 sınırına yaklaştıktan sona 103 seviyelerine çekildi. Altın fiyatları için öncelikli gündem bu aşamada 4 Mayıs Fed toplantısı. Faiz artırımı ve ardından gelecek bilanço küçültme kararı kısa dönem için altın fiyatlarını baskılayacak bir gelişme. Ancak geçen hafta ABD ekonomisinde ilk çeyrekteki sürpriz küçülme orta ve uzun dönem faiz artırım konusunda Fed’in elini zayıflatabilir. Bu da sıkı para politikası konusunda daha temkinli olmayı beraberinde getirebilir. Bu olasılık altının ons fiyatında tepki yükselişi olarak kendini biraz göstermeye başladı. Hatırlanırsa geçtiğimiz yazımlarımızda birkaç kez, ekonomiler yavaşlarken merkez bankaları faiz artırımı konusunda agresif olabilecekler mi, diye sormuştuk. Küresel ekonomi zayıflarken haliyle sıkı para politikası uygulamak zor olacaktır. Bununla birlikte ekonomi yavaşlayınca talep enflasyonu da düşer. Ancak son dönemdeki enflasyon artışları ağırlıklı olarak arz yönlü, maliyet enflasyonu. Bu yönde de bir iyileşme olması gerekecek. Ayrıca Rusya-Ukrayna savaşının sonlanması, Çin’deki Kovid-19 vakalarına bağlı kapanma ve kısıtlamaların ortadan kalması gibi.
DESTEKLEYİCİ GELİŞME
Diğer yandan Fed ve Avrupa Merkez Bankası’nın orta ve uzun dönemde resesyon ve stagflasyon kaygılarıyla parasal sıkılaşmayı zayıflatması borsaları destekleyici bir gelişme olabilir. Bu günlerde bir bakıma Çin ve Japonya buna örnek teşkil ediyor denebilir. Çin ve Japonya Merkez Bankaları gevşek para politikasından yana tavır koyunca Cuma günü Uzakdoğu Borsaları yükseldi. Gerçi Çin ile Japonya’da enflasyon ABD ve Avrupa kadar yüksek değil. Faiz indirimi ve parasal genişleme konusunda daha rahatlar. Çin Merkez Bankası faiz oranı %3.7 ile enflasyonun üzerinde seyrederken yıllık enflasyon (TÜFE) Çin’de %1.5, Japonya’da %1.2 seviyesinde. Önümüzdeki dönemde ekonomi yönetimleri para politikası kararlarını enflasyon ve ekonomilerinin genel seyrine göre karar verecekler. Şimdiden merkez bankaları para politikaları açısından çok kesin ifadeler kullanmak yanıltıcı olabilir. Dip not olarak eklemek gerekirse; Geçtiğimiz aylarda seri faiz artırımlarına konu olan Rusya Merkez Bankası Cuma günü faiz oranını 3 puan birden düşürerek %14’e çekti. Faizler çıktığı hızda geri geliyor. Ayrıca Rusya Merkez Bankası 2022 yılı için ekonomide %8-10 arasında küçülme bekliyor. Savaş gibi özel bir durumu olduğu için Rusya çok da iyi bir örnek sayılmaz tabi ki.
BORSADA 2.400 ÖNEMLİ
BORSADA kâr satışları derinlik kazanarak çıkış trend desteğinin altına salınım gösterdi. İlk destek 2.400 noktasında. Bu seviyenin üzerinde tepki alımları görülebilir. Aksi takdirde sonraki destekler 2.350-2.340 ve 2.300 seviyelerinde. Olası tepki alımlarında ilk dirençler ise 2.450-2.475 seviyelerinde görülüyor. Bu seviyelerin üzerinde verilecek dirençler 2.510 ve 2.560 seviyelerinde bulunuyor. Destek noktalarında tepki alım denemelerine rağmen satış baskısı korunuyor.
YUKARIDA YER ALAN BİLGİLER TAVSİYE NİTELİĞİ TAŞIMAYIP YATIRIM DANIŞMANLIĞI KAPSAMINDA DEĞİLDİR, YATIRIMCI PROFİLİNİZE UYMAYABİLİR.
Paylaş