İnsanlara sigara dumansız ortamlarda yaşama özgürlüğü getiren yasa, AKP hükümetinin Türkiye’ye hediye ettiği en çağdaş yasa. Öte yandan yasanın uygulanması tam bir fiyasko.
Yasa daha tasarı halindeyken, merkezi bir şikayet hattı ve yaptırım merci olmadığı sürece uygulanamayacağını yazmıştım.
Korktuğum başıma geldi maalesef. Yasanın ilk çıktığı günlerde insanlar büyük ölçüde uydular yasaklara. Sonra şikayet merci olmadığı, kimsenin ceza filan kesmediği görülünce iş laçkalaştı.
Belediyeler başlangıçta göstermelik birkaç ceza kestiler. Ancak bu cezalar hep yasak olan yerlerde sigara içenlere kesildi, kendi sorumluluğu altındaki yerlerde sigara içilmesine göz yumanlara tek bir ceza bile kesilmedi.
İş yerleri önce aman ceza yemeyelim diye ofislerde sigara içilmesini yasakladılar. Sonra baktılar ne valiliğin, ne belediyenin umurunda, kimi özel odalarda içilmesini serbest bıraktı, kimi yasak olmasına rağmen şirket içinde sigara içilebilir odalar açtı, kimi de tamamen serbest bıraktı. Bugüne kadar tek bir şirkete bile ceza yazılmadı.
Alışveriş merkezleri derseniz, birkaçı hariç hepsinde durum nanay. Hemen hemen hepsinde rahatça sigara içilebiliyor. Belediyeye şikayet ettiğinizde, şanslıysanız göstermelik zabıta gönderiyorlar. Onlar da üniformalı olduklarından, alışveriş merkezinin kapısından adımlarını atar atmaz içerdeki tüm dükkanlar uyarılıyor, zabıta hiçbir şey bulamıyor. Bulsa da cezayı sadece sigara içene kestiği, kafe sahibine ve alışveriş merkezine ceza kesmediği için sigara yasakları işletmecilerin umurunda olmuyor.
Laçkalık iyi niyetlileri de raydan çıkardı
Yasanın yeni çıktığı günlerde Barış Biner isimli okurumun sigara yasakları konusundaki sorumlu davranışı nedeniyle Kipa’nın Lüleburgaz şubesi için yazdığı bir teşekkür mektubuna yer vermiştim. Geçenlerde Barış Bey’den yeni bir mektup daha geldi. Bakın uygulamadaki laçkalık, işin başında sorumlu davranan Kipa’yı nasıl raydan çıkartmış:
"Dün Kipa alışveriş merkezinin Lüleburgaz şubesine gittiğimde, bu defa hayal kırıklığına uğradım. Sigara içenler için daha önce olmayan yeni kapalı bir bölüm oluşturmuşlardı. Kapısı da sürekli açık olduğu için ben, eşim ve üç yaşındaki çocuğum, birkaç metre daha ilerideki sigara yasağının uygulandığı açık alanda oturmamıza rağmen kapalı alanın açık kapısından sızan sigara dumanına maruz kaldık. O kadar ağır bir sigara dumanı sızıyordu ki açık kapıdan, genzim yandı ve rahat nefes almakta güçlük çektim. Buyrun işte sigara yasağı, bakın nasıl uygulanıyor!"
Bu medeni yasanın hálá vakit varken işlerlik kazanabilmesi için yapılması gereken çok açık. Merkezi bir şikayet ve koordinasyon merkezi kurulmalı. Vatandaşlar şikayetlerini Türkiye’nin neresinde olurlarsa olsunlar tek bir numarayı arayarak yapmalı. Şikayeti alan koordinasyon merkezi, şikayetin takibini yapıp Başbakanlık’a veya Sağlık Bakanlığı’na rapor etmeli.
Uçaklar ve taksiler duman altı
THY yasaya uyup pilotlarının sigara içmesini önleyecek önlemleri almadığı için THY uçakları da duman altı. Halbuki yasaya göre pilotlarının sigara yasağına uymasını sağlamak THY’nin sorumluluğunda. Bunun için THY uçaklarının kokpitlerine duman dedektörü ve alarmlarının konması, pilotlar üzerinde yaptırım uygulanması gerekiyor ama THY sorumluluğunu yerine getirmiyor. Ne Sağlık Bakanlığı’nın ne Ulaştırma Bakanlığı’nın umurunda.
Taksiciler önce "Aman gören, şikayet eden olur ceza yerim" diye otomobillerinin içinde sigara içmediler, içirmediler. Yasanın uygulanmasındaki laçkalığı görünce önce müşterileri "içebilirsiniz ama yakalanırsak cezayı siz ödersiniz" diyerek serbest bıraktılar. Oysa yasaya göre içilmesine müsade eden taksi şoförüne, takside sigara içenden çok daha ağır para cezaları öngörüyordu. Ardından hepten boşverdiler, kendileri de yaktılar sigaralarını. Trafik polislerinin gözünün içine baka baka tüttürdüler dumanlarını.Vatandaşlar şikayetlerini Türkiye’nin neresinde olurlarsa olsunlar tek bir numarayı arayarak yapmalı. Şikayeti alan koordinasyon merkezi, şikayetin takibini yapıp Başbakanlık’a veya Sağlık Bakanlığı’na rapor etmeli.