Sen bilirsin kardeş...

Bi nevi, sigara bunlar.

Haberin Devamı

Üzerinde “zararlı” yazıyor.
Öyle gizli saklı filan değil...
Alenen “öldürür” yazıyor.
“Size ve çevrenizdeki insanlara kalıcı hasarlar verir” yazıyor.
Yani, sırf kendini yakmıyorsun.
Senin yüzünden...
Kurunun yanında yaş da yanıyor.
“Hamileler dikkat, bebeğinizi olumsuz etkiler” yazıyor.
Kendini düşünmüyorsan, bari çocuğunu düşün, senin hatanın faturasını evladın öder demek istiyor.
Gel gör ki, düşünmeni engelliyor.
Onsuz yapamayacağını, onsuz yaşayamayacağını düşünüyorsun.
Olmazsa olmazın haline geliyor.
Kurtulmak yerine...
Eşini dostunu da alıştırıyorsun.
Sen de yak bi tane diyorsun.
Sana habire yanlış yaptığını söylemesinler diye, etrafını da yanlış yapmaya teşvik ediyorsun.
Doğrunun doğru olduğunu bile bile, kendi zaafını örtebilmek için, inadına yanlışı savunuyorsun.
Tahlil et...
İçinde, biber gazından daha fazla kanserojen barındırıyor, kokusu berbat, üstüne başına siniyor ama, dumanını şöyle bi çektiğin zaman, aklın zihnin bulanıyor, hayalleri gerçek oldu sanıyorsun.
Zaten tek mahareti bu.
Keyif aldığını zannediyorsun.
Aslında “intihar” ediyorsun.
O nedenle, 18 yaşından küçükleri uzak tutmaya, okullara sokmamaya çalışıyoruz... Çünkü, henüz reşit olmayanların eline tutuşturulması, küçüklükten bağımlı hale getirilmesi, maalesef daha kolay oluyor.

*

E hal böyle olunca...
Biz görevimizi yaptık.
Uyardık.
Aman içme dedik.
Bırak şu mereti dedik.

*

Sen bilirsin kardeş...

*

Demokrasilerde teklif var, ısrar yok.

*

Tek ricam...
Bundan böyle, el âlem gemi almış, sen iskele babası almışsın, senin paraları ayakkabı kutularına doldurup kendi evlerine götürmüşler, seni tır’lara doldurup savaşa sürmüşler, damat, gelin, enişte, bacanak, dünür, sülalece götürmüşler, sen yengeyi anca avanta iftara götürebilmişsin, sen bunlara hayır dua ederken, onlar senin arkandan kahkahayla makara suresi okumuş, dolar iki olmuş, sen iki seksen olmuşsun, dünyanın en pahalı benzinini kullanmışsın, emekli maaşın yetmiyormuş, traktöre haciz gelmiş, kapına kart faizinden icra dayanmış, vergi çokmuş, zam yağmış, Bilal balkondan el sallarken, senin işsiz oğlan kahvede oturuyormuş... Sakın ola, ağlama... Kendi düşen ağlamaz.

Yazarın Tüm Yazıları