Paylaş
Böyle bir mükemmel organizasyonu organize eden herkese candan teşekkür ediyoruz. All Star maçında kazanan türk basketbolu oldu. Trabzon'un da basketbol şehri olma yolunda ilerleyişi bizi çok heyecanlandırıyor, sevindiriyor. Sadece Yıldızlar Karması maçı değil, 3 sayı ve smaç yarışmaları da ilginçti. Dünyada (şut doktorlarının) görüşleri farklıdır. Bazıları top doğrudan çemberden geçmezse dahi potaya çarpıp yeniden fileye deönüşü yüzünden 3 sayı çizgisinin ortasından atılan şutlara öncelik tanırlar. Bazıları ise ortadan atılan şutlarda pota çember ve filenin birlikte görülmesi yüzünden nereye nişan alacağımızı bilemeyeceğimiz için sadece çemberlerin gözüktüğü köşeden atışları tercih ederler. Bizim 3 sayı yarışmamız doktorlardan hangisini haklı çıkardı bilemiyorum. Siz ne dersiniz?
Smaç yarışmasında ise siyah oyuncular doğuştan kazandıkları daha iyi sıçrama yeteneklerini bir kez daha ispat ettiler. Geçen All Star organizasyonunda Sinan Güler (beyazlar da sıçrar) iddiasını şampiyon olarak kanıtlamıştı. Bu kez de bu iddianın arkasında Doğuş Balbay'ı gördük ve sevindik. Gelelim hakemlere... Hakemler olmasa basketbol oynanmazdı. Ama onlar zaten güç oyun olan basketbolu ekledikleri maddelerle daha da güç bir oyuna çeviriyorlar (dribbling yaparken top taşındı mı taşınmadı mı kararı). Bence All Star yarışmalarında hakemlere de ayrı bir yer ayırmak gerek. Hakemlerin basketbolda en çok zorlandıkları hareket hava atışı. Oyun başlarken topu havaya atmakta bile zorlanıyorlar. Bu yüzden de hava atış kararlarını giderek azaltıyorlar. Eskiden her maçta bir kaç kez hava atışı yapılırdı. Bugün sadece hava atışını maç başlarken yapıyorlar. Birgün bu hava atışı yerine yazı tura atarlarsa şaşmamak gerek. Şaka bir yana biz gene de onlara iyi ki varsınız diyoruz. Ama ilerdeki All Star'larda hakemleri hava atışı yarışında da görmek istiyoruz.
Gelelim Euroleague... Fenerbahçe Ülker - Unics Kazan maçı bizi üzdü. Ben geçenlerde Bobby Knight'ın savunmanın önemini anlatan bir yazısını okudum. Bunda Knight, oyunun en önemli süreci 3.çeyrektir hele aynı güçteki iki takım arasında ilk yarıda beklenmeyen bir fark oluşursa 3.çeyrek daha önemlidir diyordu. Çünkü half time'da mağlup takımın koçu bağırıp çağırıp takımını havaya sokacaktır. Öndeki takımın ise kafasında ister istemez şu maç bu farkla bitse diye tereddütler oluşur görüşündeydi. Bu yüzden öndeki takımların sadace savunmaya odaklanıp 3. çeyrekte kaç sayıya müsaade edecekleri kararını soyunma odasında vermelidirler tezini savunuyoruz. Özetle hücumu unutup savunmaya odaklanmayı öneriyordu. F.Bahçe Ülker-Kazan maçında Fenerbahçe ilk yarı sonunda 41-24 öndeydi. Eğer üçüncü çeyrekte potalarında sadece 18-20 sayı yemek için kararlı olsalardı ve bunu gerçekleştirselerdi maçı kazanmışlardı. Fenerbahçe üçüncü çeyrekte 30 sayı yedi bu da oyun sonucunu belirledi.
Yabancı koçlara karşı olduğumu her fırsatta tekrarlıyorum. Biz Yugoslav kökenli koçlardan ne öğreneceksek bağırıp çağırma dahil her şeyi Tanjevic'ten öğrendik ve Türk koçlarla zirveye doğru yola çıktık. Benim hayalim kendi koçlarıyla zirveye çıkan ilk basketbol ülkesi olmamız. Fenerbahçe'nin önü çok açık. Bundan sonra Fenerbahçe maçlarını kendi mükemmel sahasında oynayacak. Fenerbahçe'nin Avrupa'nın Barcelonası olması şansı çok büyük. Ama bunun gerçekleşmesi için bir tek şart var. Tribünlerdeki Aydın Örs en kısa sürede parkelere inmelidir. Koç olsun demiyorum ama sahadaki teknik kadronun yanındaki Aydın Örs sadece danışmanlık bile yapsa kenar yönetimi ve oyuncular arasında sevgi ve saygı inanılmaz olacaktır. Bizden söylemesi..
Lafayette'nin gelişi Anadolu Efes için olumlu bir gelişme. Lafayette kendine sayı fırsatı yaratacak kadar iyi top kullanıyor. Savunması iyi, bu yüzden Anadolu Efes, Sinan, Lafayette ve Tarence Kinsey ile beraber müthiş savunmacı 3 oyuncuya sahip. Ayrıca Kerem Tunçeri Vujacic ve Cenk Akyol gibi 3 tane çok iyi şutörleri var. Kerem Tunçeri Hido'dan sonra yeteneğini sonuna kadar kullanma yolundaki ikinci oyuncumuz. Türk basketbolunun ona ihtiyacı var. Lafayette Kerem Tunçeri'nin sağlam kalmasına da katkısı olabilir. Ufuk Sarıca'nın problemi 10-11 iyi oyuncu arasında o gün aralarında en iyi oynayan beşi seçmek olacaktır. Galatasaray'da ise Tutku açık aranıyor. G.Saray'ın sahada lideri yok. Tutku Türkiye'deki beraber oynadığı oyuncuları daha iyi oyuncu yapan tek oyun kurucumuz. Ama onun takıma katabileceği çok şey varken bunları Oktay Mahmuti kullanmak istemiyor ve onu lider yapmıyor. Galatasaray maçlarının Tutku oynarken ve Tutku kenardayken skorları ayrı tutulsaydı onun kıymeti çok daha kolay anlaşılırdı. Galatasaray için en olumlu olay Göksenin Köksal'ın basketbolumuza kazandırılması diyebiliriz. Türk basketbolumuza çok faydalı olacaktır. Bunu gerçekleştiren Oktay Mahmuti'ye teşekkür ediyoruz.
Paylaş