Paylaş
Bu haftada Fener galibiyetiyle üst kata çıktılar ve yerleştiler. Bu Türk basketbolu için çok olumlu bir gelişme. Artık zirve için savaşacak takımlar arasında Beşiktaş da var. Bunun kadar sevindirici bir konu ise Sinan Erdem’de tribünlerin dolması. Akatlar’da tribünlerin Beşiktaş maçlarında boş kalışı bizi üzerdi. Onbinin üzerinde Beşiktaş taraftarının Sinan Erdem’e gelmesi bizi çok sevindirdi. Ben “Beşiktaş’ı bekliyoruz” başlıklı yazımda Semih’ten sıkça bahsetmiştim. Semih içindekini, kalbindekini sahaya dökmezse Beşiktaş’ın işi zor demiştim. Semih Fenerbahçe maçında yüreğinde ne varsa ortaya koydu. Onun özverili savaşı, attığı sayılardan, yaptığı ribauntlardan daha önemli. Bunu bir kez daha gördük. Beşiktaş oyuncular topluluğu takım oldu yumruk oldu. Bu yüzden takımı da Ergin Ataman’ı da kutluyoruz. Beşiktaş’ın sayı levhasındaki lokomotifi Deron Williams. Williams’tan sonra Hawkins, Kemp, Zoran Erceg, Ersin Dağlı gibi skorerleri var. Ama genelde yedek sayısı sınırlı. Williams NBA lokavtı biter Amerika’ya dönerse Ergin Ataman’ın işi çok zorlaşır. Bu yüzden onun şimdiden B planını hazırlaması gerekiyor. Geçtiğimiz hafta sonu da İzmir’de de ilginç bir Türk Telekom-Karşıyaka maçı vardı. Önce maçın düşündürücü tarafından başlayalım. Maçta Karşıyaka tribünleri boştu. Bu bir basketbolseverler için inanılacak bir şey değil. Biz basketbol adamları Karşıyaka’nın dolu tribünleriyle yıllardır heyecan yaşadık. Çünkü bizi Türk basketbol liginde en çok üzen olay bir çok yerde dolduramadığımız boş tribünlerdir. Ama biz Türkiye’deki bütün tribünleri bir gün Karşıyaka’daki gibi basketbolu bilen, seven seyircilerle dolacağını hayal eder ve umutlanırız. Karşıyaka tribünleri bütün basketbol adamlarımızın gururudur. Umarım tribünler bayram dolayısıyla boş kalmıştır. Biz heyecanla İzmir’deki ilk Karşıyaka maçında tribünleri dolu görüp mutlu olmak istiyoruz. Maçın sevindirecek yanı ise Türk Telekom’un ortaya çıkışıydı. Biz “basketbolumuz Beşiktaş’ı bekliyor” diyoruz ama inanın en az bunun kadar hatta bundan daha çok Türk basketbolunun Ankara’ya ihtiyacı var. Ankara Türk basketbolunun temelidir. Önceleri Türkiye’nin en iyi oyuncuları Ankara’da yetişirdi. Bunun sebebi İstanbul’da daha çok tebeşirle çizilmiş set oyunları geçerliydi. Ankara’da ise serbest oyun (free play) anlayışı hakimdi. Ve oyuncular çizilen oyunlardan daha önemliydi.Böylece önleri açıktı ve her antrenmanda daha iyi oyuncu olma şansına sahiptiler. Biz İstanbul kulüplerinin koçları Ankara’da oyuncuların transferiyle başarılı olurduk
Bu yılki Türk Telekom’da, son yıllarda kaybedilen Ankara basketbolunu layık yerlere taşıma şansı ve gücü var. Ama bu arada sorumluluk en çok Mehmet Okur’a düşüyor. Mehmet’in atacağı sayılar ve ribauntlardan çok takımı takım yapan lider olma sorumluluğu var. Mehmet Okur yeniden NBA e dönecek mi bilmiyorum. Ama Ankara basketbolunu omuzlaması onun için hayati bir fırsat. Bu başarı onun NBA’deki en iyi (ALL STAR) oyuncular takımında oynayan ilk Türk basketbolcu olmasından kat be kat daha değerli olacaktır. Bizden söylemesi. Mehmet’ten sonra sorumluluk Muratcan Güler’in omuzlarında. Türk Telekom’un hücum gücü iyi ama savunması yetersiz. Bunun sebebi ise oyuncuların kendilerine örnek alacak özverisiyle savaşa sokacak savunma liderini bulamayışı. Murat’ın hücumu çok gelişmiş. Karşıyaka maçında yaptığı 14 sayı ve 9 asist bunun ispatı. Ama bir de istatistiklere geçmeyen yanı var. Muratcan’ın tuttuğu, Chatman’ın attığı sayı ise 37. Bu rakam Muratcan’ın adının yanına yazılmıyor. Muratcan isterse Türkiye’nin en iyi savunmacısı olur yeter ki istesin, inansın. Konsantrasyonunun artığı gün Chatman’ın hücum gücünü sınırlayan ilk Türk oyuncu olabilir. Ankara’da yeni bir Türk Telekom- Karşıyaka maçı var. Ben seyircileri Muratcan-Chatman savaşını izlemeye çağırıyorum.
Paylaş