Rüşvetin itirafı rüşvetin villası

İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığını finanse etmek için yolsuzluklara ve rüşvete aracılık edip tutuklananlar arasından çok önemli isimler, Özgür Özel ve CHP’nin kahramanlaştırmaya çalıştığı İmamoğlu’nun kariyer hırsı uğruna ömürlerini hapiste geçirmemek ve daha az ceza almak için etkin pişmanlıktan yararlanıp karıştıkları suçları itiraf ediyor. Bu onları ceza almaktan kurtarmasa da suçun ortaya çıkmasını sağladıkları için cezalarında indirim sağlayacak.

Haberin Devamı

Yolsuzluk ve rüşvetten tutuklanan İmamoğlu’nun kasası Ertan Yıldız’dan sonra en yakınındaki isimlerden olan müteahhit Ali Nuhoğlu da itirafçı oldu. Yine Bakırköy’deki Capacity Alışveriş Merkezi’nin otoparkı nedeniyle istenilen 5 milyon dolarlık rüşvete aracılık yapan isimlerden Süleyman Atik de itirafçı kervanına katıldı.

‘KAFA KOPARMA’ YÖNTEMİ

 İBB Kültür A.Ş. Genel Müdürü Murat Abbas ile başlayan itirafçıların sayısı kamuoyuna yansıyan bilgilere göre 24’e ulaştı. Bunların birçoğu da imar, iskân, inşaat ve işletme ruhsat izni alması ya da “yenileme” adı altında işleri engellenen, ihale alıp İBB’den parasını alamayan müteahhit ve işadamlarından oluşuyor.

Kendisine bağlı işadamlarına komisyon karşılığı milyon dolarlık ihaleler veren İmamoğlu, yine işadamlarından “kafa koparma” denilen yöntemle yasal bir işinin görülmesi, hakkı olan ihale bedelini tahsil edebilmek için bile milyonlarca dolar rüşvet vermek zorunda kalmışlar. Rüşvet olarak TL, ABD doları, Euro yanında daire, dükkân ve villa alınmış. Bunlardan en bilineni İmamoğlu’nun Emirgan sırtlarında sahip olduğu üç villa.

Haberin Devamı

Rüşvetin itirafı rüşvetin villası

NUHOĞLU’NUN İTİRAFLARI

Daha önce bu villalar için “rüşvetin villası” diye yazmıştım. İşte İmamoğlu’nun 2024 yerel seçimleri öncesi mal beyanından da kaçırdığı o üç villa ile ilgili tüm gerçekleri, villaları rüşvet olarak veren Ali Nuhoğlu savcılığa şöyle anlatmış:

“Öncelikle Sarıyer’de bulanan ve GÜLLÜCE TARIM üzerine almış olduğum iki villanın şirket ile beraber İMAMOĞLU İnşaat’a devri hususuna açıklık getirmek istiyorum. 2021 yılında hatırladığım kadarıyla bu villaların alınması hususunda yardımcı olmam için Ekrem İmamoğlu’nun bilgisi dahilinde Tuncay Yılmaz beni aradı bana ‘Biz burayı Ekrem İmamoğlu’na almak istiyoruz, şu anda nakit durumumuz buna uygun değil. Kendi gayrimenkullerimizi sattıktan sonrasında sizden bu villaları almış olduğunuz şirketi olarak devralacağız’ dedi. Ben Tuncay Yılmaz’a ’Şirketimin durumunun iyi olmadığını, bunu şu aşamada satın alamayacağımı’ söyledim. Tuncay Yılmaz bana, ‘’İSKİ de olan alacaklarımdan ödeme çıkartılacağını bu suretle satın alabileceğimi’ söyledi. Bu süreçte benim İSKİ’ de 500 milyona yakın uzun zamandır alamadığım alacaklarımın vardı.

Haberin Devamı

Şirketim nakit sıkışıklığından dolayı zor durumda olduğundan bu alacaklarımı alabilmek amacıyla bu teklifi kabul etmek zorunda kaldım. Tarafıma yapılan bir kısım ödeme ve özkaynaklarım ile Sarıyer’de bulunan iki adet villayı kurmuş olduğum GÜLLÜCE TARIM A.Ş.’ye aldım. Bu villaları satın almamda devre kadar ki süreç içerisinde bu villaların bulunduğu şirkete ilişkin tüm mali ve muhasebe, vergi tüm işlemlerinin takibini İMAMOĞLU İNŞAAT’ın yetkilileri yürütmüştür. Bu şirketi ben 2024 yılının Mart ayında İMAMOĞLU İNŞAAT’a devrettim. Devirle alakalı bu süreçte 15 milyon TL ve Beylikdüzü’nde 6+1 villa vereceklerine (toplamda 48 Milyon TL) ilişkin bir sözleşme yapıldı.

Haberin Devamı

FORMALİTEDEN SÖZLEŞME

Bu olayların basında çok tartışılması üzerine şubat ayı içeresinde formaliteden bir ek sözleşme 87 milyon TL cari borç tanımı altında ne olduğu belirsiz ibare eklediler. Eğer bu para ödenmediği takdirde iki adet daha villanın verileceğine dair sözleşmenin kapsamını genişlettiler. Şirketin devrinden sonrasında toplam bedeli 15 milyon olan 3 adet çek verildi. GÜLLÜCE TARIM benim üzerimdeyken söz konusu villalara yapılan yaklaşık 15 milyonluk tadilat işleri de tarafımca karşılanmıştı.  Bana verilen 15 milyonluk 3 adet çekte villalar benim üzerimdeyken yapmış olduğum tadilat masraflarıma ilişkindir. Tadilat yapan taşeronları da bize Tuncay Yılmaz yönlendirdi.

Haberin Devamı

KOMİSYON DAYATILDI

Ben uzun yıllardır asfalt işleri ile uğraşmaktayım. Kendi şirketlerim üzerinden İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İSKİ ve bir kısım iştiraklerden birçok ihale aldım. Ben bu işleri yaptıktan sonrasında İBB’den ve iştiraklerden yapılan hakediş ödemelerinde birçok sıkıntılar meydana gelmekteydi. Bu sıkıntıları sadece ben değil birçok müttehit de yaşamaktaydı. Ödemelerimizi almak maksadıyla bize belli bir komisyon vermemiz hususu dayatıldı. Ben her ne kadar bu durumu başta kabullenmesem de ticari olarak zorlanmam neticesinde bana yapılan bu teklifi kabul etmek durumunda kaldım. Bu bahsetmiş olduğum görüşmeleri Fatih Keleş ile yapıyorduk. Yine bu ödeme trafiğini Ekrem İmamoğlu adına yöneten kişi Fatih Keleş’tir. Bu yapılan ödemeler Fatih Keleş’in kardeşi olan Zafer Keleş’e dolar cinsinden yapılmaktaydı.

Haberin Devamı

POŞETLERLE RÜŞVET

Tarafımdan temin edilen paralar şirketimin çalışanı olan Erkut Elitaş tarafından kapalı poşetler içeresinde götürülmüştür. Çalışanlarım bu paraları hangi amaçla götürüldüğünü bilmemektedir. Ancak bu poşetleri götürdüklerine ilişkin sorulması halinde beyan vereceklerdir. Şu an tam hatırlamamakla beraber benden en az 5-6 kez ödeme aldılar. Bu paraların ne amaçla kullanıldığını bilmiyorum. Ancak anladığım kadarıyla kendi kurdukları sistemi bu şekilde temin ettikleri paralarla yürütmekteydiler ve sistemin devamlılığını sağlamaktaydılar. Bu ödemeler yapılan hakedişlerle paralel bir şekilde gerçekleşiyordu. Ben bu paraları kasamda her zaman sigorta amacıyla bulundurmuş olduğum paralar içerisinden gönderiyordum.

ŞEYTANA PABUCU TERS GİYDİRİR

Özetleyeyim: İmamoğlu, Boğaz’da gözüne kestirdiği değeri 50 milyon dolar olan üç villayı İBB’den 3 milyar TL’lik ihale verdiği Ali Nuhoğlu’na, İSKİ’de bekleyen 500 milyon liralık hakedişinin ödenmesi karşılığı satın aldırır. Nuhoğlu’na içine de 15 milyon TL’ye de tadilat yaptırır. Sonra da sadece tadilat masraf  tutarı karşılığı 15 milyon TL ödeyerek şirket devri yoluyla üç villanın sahibi olur. Konu basında yer alınca da “Minareyi çalan kılıfı hazırlar” misali, bu kez 2025 yılı Şubat ayında 87 milyon TL’lik sözde bir sözleşme yaparak villaları 100 milyon TL’ye almış gibi görüntü yaratır. 

Elbette rezalet bununla da bitmiyor; İmamoğlu bu üç villanın bitişiğindeki arsayı, inşaat yapılmasın diye İBB bütçesinden 156 milyon TL’ye kamulaştırır.

İşte tam İmamoğlu yöntemi; Şeytana pabucunu ters giydirir.

Yazarın Tüm Yazıları