Paylaş
Kısa bir süre önce yapılan duyuruya göre, ‘Dışişleri Şehitleri Anıtı ve Anı Mekânı’ Çankaya ilçesinde yer alan Botanik Bahçesi’nin Çankaya Caddesi girişinde bir anıt ve anı mekânı olarak tasarlanacak.
Bu amaçla açılan yarışmanın duyurusunda, 1973-1986 yılları arasındaki dönemde yaklaşık 200 saldırının gerçekleştirildiği, 31’i diplomatlarımız ve aile mensupları olmak üzere 58 Türk ve 16 yabancı uyruklu insanın öldürüldüğü, yüzlerce kişinin de yaralandığı hatırlatıldı.
“Diplomatlarımıza yapılan bu saldırılar dünya diplomasi tarihinde kara bir sayfadır” denilen açıklamada anıtın mesajı şöyle anlatılıyor:
“Esasen bu saldırılar sadece diplomatlarımızı değil, dünya barışını ve insanlığın ortak değerlerini de hedef almıştır. Yalnızca ülkesini temsil ettiği için insafsızca katledilen diplomatlarımıza yönelik sistematik saldırılar, tarihi tek taraflı ve eksik okumanın, radikal söylemler ve nefretle birleştiğinde, ne kadar insanlık dışı sonuçlar doğurabileceğinin en vahim örneğidir.
Bu bağlamda, başkent Ankara’da inşa edilecek ‘Dışişleri Şehitleri Anıtı’ hem şehitlerimizin aziz hatıralarının yaşatılması hem de çarpıtılmış bir tarih okumasından beslenen aşırı milliyetçiliğin ve nefret söyleminin neden olduğu terörizmin kınanması ve bu konuda kamuoyunda farkındalık yaratılması bakımından önem taşımaktadır.”
YARIŞMA AÇILIYOR
Yarışmanın tüm tasarımcılara ve sanatçılara açık olduğu açıklandı. Duyurulan takvime göre, yarışma koşullarıyla ilgili soru sorma için son tarih 21 Şubat, yarışmaya kayıt ve teslim için son tarih de 28 Nisan olarak belirlendi. Jüri değerlendirmesi ise 10 Mayıs’ta başlayacak.
Jüri, büyükelçi ve heykeltraş /ressam Engin Türker, heykeltraş Erdal Duman, sanat tarihçisi Prof. Filiz Yenişehirlioğlu, mimar Lale Özgenel ve peyzaj mimarı Oktan Nalbantoğlu’ndan (Başkan) oluşacak. Danışman jüri üyeleri heyetinde ise Prof. İlber Ortaylı, büyükelçi Alev Kılıç, büyükelçi Oya Tuzcuoğlu, ABB Proje Koordinatörü Bekir Ödemiş ve mimar Emin Mahir Balcıoğlu yer alıyor.
Yarışmayla ilgili bilgi almak için (yarismayla.ankara.bel.tr) internet sitesine girilebilir ya da elektronik postayla (yarismayla4@ankara.bel.tr) adresine yazılabilir.
GECİKEN BİR PROJE
Kuşkusuz, Mansur Yavaş’ın liderliğindeki Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin bu projesi ne kadar gecikmiş olsa da büyük bir ihtiyaca yanıt verecek. Şehit diplomatlarımızın, ailelerinin hatıralarına sahip çıkılması, onların unutulmadıklarının hem Türk kamuoyuna hem de tüm dünyaya etkili bir şekilde gösterilmesi çok değerli bir çabayı gösteriyor.
GÜNÜN SÖZÜ
“Aslında hiçbir şey yasadışı değildi, çünkü artık yasa diye bir şey yoktu.”
George Orwell
KURULTAY TARTIŞMALARI SIKINTI YARATIYOR
ÖZGÜR Özel’in genel başkan olduğu CHP’nin son kurultayında, kurultay öncesi ve sonrası bazı ekonomik çıkarlar karşılığında bazı delegelerin saf değiştirdiği ve Kemal Kılıçdaroğlu’na kurultayın bu yöntemle kaybettirildiği kamuoyunda uzunca bir süredir tartışılıyor.
CHP’li bir üyenin kurultay ile ilgili suç duyurusu neticesinde dün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.
Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra değişim hareketini başlatan Zoom’cuların ekip başı olan Ekrem İmamoğlu tartışılmaya devam ediliyor.
KRT’de katıldığı bir televizyon programında Kemal Kılıçdaroğlu “Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan en az beş defa CHP’nin kurultayı şaibelidir dedi, niye partinin genel başkanı, yönetimi bu ithama cevap vermiyor. Ben bundan çok rahatsızım” diyerek başta Özgür Özel olmak üzere parti yönetimini suçladı.
CHP’de beş dönem milletvekilliği, parti genel sekreterliği yapmış eski defterdar M. Akif Hamzaçebi bir tweet atarak Cumhurbaşkanı’nın, Özgür Özel’in seçim çevresi Manisa’da söylediği sözlere atıfta bulunarak “Erdoğan, Özel’e kendi memleketinde ağır bir ithamda bulunuyor ve Genel Başkanımız buna suskun kalıyor. Ben bu iddianın ağırlığı altında eziliyorum, üzüntü duyuyorum. Hiçbir CHP’li bu iddiayı kabul edemez. Sükût ikrardan gelir yani susmak kabullenmektir. Bu iddiayı kabul ederek CHP Genel Başkanlığı koltuğunda oturulamaz. Ya meydan okuyarak bu iddiayı reddedin ya da o koltukta oturmayın” diyerek kurultay tartışmasını alevlendirdi.
Dün açılan kurultay ile ilgili soruşturmada Hamzaçebi ifadeye çağrıldı. Dün bu gelişmeler üzerine CHP Milletvekili Umut Akdoğan katıldığı bir canlı yayında “Eğer kurultayda bir şaibe varsa buna cevap vermesi gereken Sayın Özgür Özel ve yönetimi değil bir önceki genel merkez yönetimi ve dolayısı ile Kılıçdaroğlu’dur” diyerek bir önceki yönetimi sorumlu tuttu. Yani bir açılan soruşturmaya yeni bir yön çizdi. Tabii Akdoğan’ın bu açıklaması parti çevrelerinden eleştiri aldı: “Adama sormazlar mı, suçladığın bir önceki dönemde Özgür Özel grup başkanvekili ve parti yönetimindeydi, Umut Akdoğan PM üyesiydi. Bir önceki yönetimi suçlarken Özgür Özel’i de suçlamış olmuyor mu? Halbuki Akdoğan şöyle demeliydi, “CHP olarak hiçbir Kurultayımızda şaibe yoktur, her önüne gelen konuşunca parti parti olmaktan çıkıyor.”
DEM’Lİ CENGİZ ÇANDAR’IN İLGİNÇ SÖYLEŞİSİ: ÖCALAN’IN AÇIKLAMASI İÇİN 15 ŞUBAT’I BEKLEMEK GEREK
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar, Rudaw’a verdiği röportajda, açılım sürecinin belirsizlik aşamasında olduğunu belirtti. Çandar, Öcalan’ın açıklamasının 15 Şubat’ta yani Türkiye’ye teslim edilişinin 25. yılında yapılmasının beklendiğini ifade etti. Söz konusu çağrının, Suriye’deki silahsızlanmayı kapsayıp kapsamayacağının ise henüz netleşmediğini aktardı.
Aydınlık’ta yer alan habere göre, Çandar, Türkiye ile Öcalan arasında Suriye konusunda aşılmamış bazı noktaların bulunduğunu savundu. Öcalan’ın 2013 Nevruz’unda yaptığı çağrıyı hatırlatan Çandar, teröristbaşı Öcalan’ın “Türkiye’de Kürtlerin haklarını elde etmesi için artık silahlı mücadeleye gerek olmadığını” söylediğini iddia etti.
Suriye’de birçok aktörün bulunduğunu belirten Çandar, ABD’nin de süreçte etkili olduğunu söyleyerek “Orada çok aktör var ve en önemlisi unutmayalım ki Amerikalılar var. Bu arada Sayın Mesut Barzani’nin de bu konularda rol almış olduğunu ve olabileceğini de aklımızda tutamız gerekiyor. O nedenle şöyle ortalama bir hafta beklersek bu soruların cevabı biraz daha net bir şekilde ortaya çıkar” dedi.
MESAJ PANOSU
- ŞİMŞEK’ten güzel sözler: “Vergi hukukunda Cumhurbaşkanı dahil kimsenin vergi silme hakkı yok. 1963’ten bu yana uzlaşma diye bir müessese var.”
- “VATANDAŞIMIZIN tükettiği elektrik bize 100 TL’ye mal oluyorsa biz 40 TL’ye satıyoruz. Doğalgaz 100 TL’ye mal oluyorsa 37 TL’ye satıyoruz. Aradaki farkı Hazine ödüyor.”
BİLİYOR MUSUNUZ
- MİLLİ Eğitim Bakanı Yusuf Tekin: “Kul hakkı yemeden, adil bir biçimde sınavlarımızı, mülakatlarımızı yaptık. Zerre miktarda torpil, adam kayırma yok” dediğini...
Paylaş