Paylaş
- Yeni kurulan üniversitemizden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne iki bakan verdik sayılır.
Önce Milli Eğitim Bakanı’na dikkat çekti:
- Prof. Ziya Selçuk, Kapadokya Üniversitesi kurucu öğretim üyesidir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın dümenine geçmesine çok sevindik. Kutluyoruz.
Ardından Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a işaret etti:
- Zehra Hanım ile de dolaylı bağlantımız var. Babası, önceki Kültür ve Turizm Bakanlarımızdan Atilla Koç, üniversitemizin mütevelli heyeti üyesidir.
Sonra üniversiteyi anlatmaya başladı:
- Kapadokya’da meslek yüksek okulu olarak 13 yıl önce yola koyulduk. 2007’de gelip çalışmalarımızı yerinde gördün. Temmuz 2017’de o temel üzerine üniversitemizi de kurduk. 2018-2019 akademik yılında üniversite olarak ilk öğrencilerimizi alacağız.
Şu noktanın altını çizdi:
- Mesele Türkiye’nin iki yüz bilmem kaçıncı üniversitesi olmak değil. Mesele yüzyılların ihmaliyle yüzleşmek, yanlışları düzeltmek, boşlukları doldurmak, ortaöğretimin eksiklerini telâfi
etmek. Hepsinden önemlisi, yanlışta ısrar etmemek. Bağnaz olmamak. Yeniden korkmamak.
Dünyayı bilmeyenin “dünyanın maskarası” olduğunu vurguladı:
- Öğrencisini güncel sorunlara uyandırmayan, hızla küreselleşen dünyayı, değişen koşulları anlamlandıracak bilgiyle donatmayan üniversite eğitimi nafiledir. IMF’yi, S&P’yi bilmeyen, ödemeler dengesi hakkında fikri olmayan, TV yarışma programlarında beş bin sınırını aşamayan üniversite gençliği akla ziyandır.
En yeni bilginin öğretilmesi gereken bilgi olduğunun altını çizdi:
- Sivil havacılık öğretecekseniz, Wright Kardeşlerin bez kanatlı uçağından değil, insansız hava araçlarından başlarsınız. Yani, son giren bilgi, ilk öğretilen bilgi olmalıdır.
Üniversitede öğretim dilinin mutlaka Türkçe olması gerektiğini savundu:
- Öğrenciye bilmediği konuyu, bilmediği dille öğretmeye kalkmak yanlıştır. Ezbere zorlar, kavram karmaşasına neden olur, yaratıcı düşünceyi sakatlar. Evet, yabancı dil, zihni zenginleştirir. O nedenle yasak savar gibi değil, ciddiyetle ama ayrıca öğretilmelidir.
Einstein’ın şu sözünü anımsattı:
- Sorunlarımızı onları yaratan düşünce tarzımızı kullanarak çözemeyiz.
Hemen ekledi:
- Denenmişi denemekte ısrar etmemek lâzım. Bilgi evrensel, velakin evrensele giden yol yerlidir. Öğretim dili mutlaka Türkçe olmalı, kavram kargaşasına yol açmamalı.
Amaç ile aracın karıştırılmaması gerektiği üzerinde durdu:
- Çıkış noktasıyla evrensel, uygulamasıyla yerli bir eğitim sistemi pekâlâ da mümkündür.
Önlisans eğitiminin 2, lisans programının 4 yıl olduğunu kaydedip, şu mesajı verdi:
- Genç insanların ömründen giden yıllar bunlar. Öğrenciler bu süreçten azami randıman almalı. Tek saniye zayi etmelerine razı olmayalım. Zamanın hakkını verelim.
Şu yaklaşımı okul öncesi eğitimden itibaren benimsemek gerekmez mi:
Bağnaz olma, yeniden korkma...
MEZUNLARIN YÜZDE 72’Sİ KENDİ ALANINDA ÇALIŞIYOR
KAPADOKYA Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Alev Alatlı, 2005’te Mustafapaşa-Ürgüp’te kurulan meslek yüksek okulunda halen 3 bin 500 öğrencinin eğitim gördüğünü belirtti:
- Sivil havacılık, sağlık, sosyal hizmetler ve hukuk olmak üzere 4 alanda, uygulama ağırlıklı 26 programımız var.
Her programın kendi işkoluna uygun, ısmarlama düzenlendiğini vurguladı:
- 193 kurum ve kuruluşla uygulama ve istihdam anlaşmalarımız var.
Alatlı’ya mezunların iş bulma oranlarını sordum, yanıtladı:
- Öğrencilerin yüzde 15’i mezuniyetten önce işe giriyor. Mezunların yüzde 72’si kendi alanında çalışmayı sürdürüyor.
OSB’DE GECE EĞİTİM VEREN MESLEK YÜKSEK OKULU AÇMAK İSTİYORUZ
ÇERKEZKÖY Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Başkanı Eyüp Sözdinler ile Bölge Müdürü Mehmet Özdoğan gazeteye uğradı, iki kez gezme fırsatı bulduğum meslek lisesinin durumunu sordum:
- 900 öğrencimiz var. Devlet, öğrenci başına 4 bin 900-6 bin 900 lira destek veriyor, geri kalan maliyeti biz karşılıyoruz. Öğrenciler 3 eksenli torna, 3D printer yaptılar.
Sözdinler, yeni hazırlıklarını paylaştı:
- Endüstri 4.0 laboratuvarı açacağız.
Özdoğan, 1 Temmuz 2018’de çıkan Torba Yasayı anımsattı:
- OSB’lerde meslek yüksek okullarının açılmasına vize çıktı.
Sözdinler, bu konudaki planlarını anlattı:
- Biz sadece gece eğitim veren bir meslek yüksek okulu düşünüyoruz. Buna izin verilmesini istiyoruz.
Sadece gece eğitimi istemelerinin nedenini anlattı:
- O zaman mevcut meslek lisesinin altyapısını, yani atölyelerini, laboratuvarlarını kullanabiliriz.
Meslek liseleri gibi yüksek okulların da sanayiye yakın olması gerektiğini kaydetti:
- Sanayi ile iç içe olduklarında hedefler daha iyi yakalanır.
Paylaş