Paylaş
“Bu deprem, beklenen büyük İstanbul depremi değildir” diyorlar.
“Bu deprem, beklenen büyük İstanbul depremini tetiklemiştir” diyorlar.
“Bu depremden sonra daha büyük depremi bekleyelim” diyorlar.
*
Bazı deprem hocaları ise aynı fikirde değiller.
Onlar daha rahatlatıcı açıklamalar yapıyorlar:
*
“Bu deprem beklenen büyük İstanbul depremidir” diyorlar.
“Bu deprem beklenen büyük İstanbul depreminin enerjisini tüketti” diyorlar.
“Bu depremden sonra beklenen büyük İstanbul depremi olmaz” diyorlar.
*
Hangisine inanalım?
Ne yapalım?
*
Yapılması gereken şudur:
*
Kötümser görüşlerin gerçekleşeceğini düşünerek...
Yarın büyük bir deprem gelecek gibi depreme hazır olmak adına her şeyi yapmak.
*
Yani mottomuz şu olmalı:
*
Kötümser görüş gerçekleşecek gibi her şeyi yapalım. İyimser görüş gerçekleşirse ne âlâ...
SALLANIRKEN TOPLANTIDAYDIK
- Hürriyet’in haber toplantısındaydık.
- Bir Zoom toplantısıydı bu. Hürriyet yöneticileri evlerinden katılıyordu toplantıya.
- Toplantıda sabah saatlerinde İstanbul’da meydana gelen 3.9’luk depremi konuşuyorduk.
- “Hisseden oldu mu” sorusuna herkes “Yooo. Hiç hissetmedik” diye yanıtlar veriyordu.
- Tam bu sırada... “Deprem oluyor! Acayip sallanıyoruz” sesleri.
- Önümdeki masa gidip gelmeye başladı.
- Zoom toplantısında kameraları terk edenler oldu.
- Kısacık bir tereddüt: Masanın altına mı girsem, Silivri’deki annemi mi arasam.
- Sonra toparladım kendimi.
- “Arkadaşlar, dağılalım. Bir süre sonra tekrar toplanırız” dedim.
ANLAYIN ARTIK: BURADAN SİZE EKMEK YOK
ÇOK sınandı, çok denendi, çok badireler atlattı.
Sonu doğru çıkmayan çok dedikodular, tevatürler üretildi.
*
Sonuçta artık şunlar anlaşıldı:
*
- Bahçeli ile Erdoğan’ın arası açılmayacak.
*
- Devlet Bahçeli, erken seçim istemeyecek.
*
- Cumhur İttifakı dağılmayacak.
*
- “Terörsüz Türkiye” hedefi iki liderin de ortak hedefi.
*
- “Terörsüz Türkiye” konusunda iki isim arasında ihtilaf yok.
*
Mümtazer’in üfürmeleriyle falan...
Erdoğan ile Bahçeli’nin kavga edeceği günlerin hayaliyle yanıp tutuşanlara sesleniyorum:
*
Anlayın artık, buradan size ekmek yok.
*
Hem ne diye rakibinizin kendi içinde çıkacak olan ihtilaflara bel bağlıyorsunuz ki.
*
23 yıldır anlamadınız, anlamıyorsunuz:
Sizin bel bağlayacağınız tek odak Yozgat Mitingi’dir, o mitingdeki traktörlerdir.
DEPREMDEN YARIM SAAT ÖNCE MURAT KURUM’LA NE KONUŞTUM
DEPREMDEN yarım saat önceydi.
İstanbul’da yapılacak 24 bin yeni konutla ilgili iddiaları konuşmak üzere Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’u aradım.
*
Muhalefet, İstanbul’a yapılacak 24 bin konutla ilgili olarak...
*
- “Kanal İstanbul’a başladılar” dedi.
- “Lüks konut yapılıyor” dedi.
- “Bu konutlar Araplara satılacak” dedi.
- “Sazlıdere Barajı perişan olacak” dedi.
*
Murat Kurum, bu iddialara cevap vermeden önce çok vurgulu olarak şunları söyledi:
*
“Ahmet Bey. İstanbul deprem riski altında. Çok ciddi bir deprem sorunumuz var. Bizim sağlam konutlar yapmamız gerekiyor. 24 bin konutluk bu proje, deprem riskine karşı atılmış bir adımdır. Yapı stoğunu yeniliyoruz. Risk büyük, bir şeyler yapılması gerekiyor.”
*
Bakan Kurum telefonda bana bunları söyledi.
Yarım saat sonra İstanbul’da deprem oldu.
*
İstanbul’un yapı stoğunun yenilenmesi için atılan en küçük bir adımın bile faydası büyük.
Bu konuda atılan en küçük adımı bile desteklemek gerekiyor. Atılan her adımı politik tartışmaların mezesi haline getirmekten kaçınmak gerekiyor.
*
Kaldı ki Murat Kurum, ortaya atılan iddialara “doğru değil” diyor.
İşte iddialar ve işte Kurum’un yanıtları:
*
- ARAPLAR MI ALACAK: Sadece alt gelir grubunda yer alanlar alacak bu evleri. Tek koşul bu. Evleri alacak olanların tümü kurayla belirlendi. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan bu evleri alamıyor.
*
- SAZLIDERE BARAJI: Bizim yaptığımız inşaatın baraja herhangi bir zararı yok. Bu alan, ilgili kurumların incelemeleriyle su havzası olmaktan çıkarıldı. İmar planları yapılmış bir yer burası.
*
- KANAL İSTANBUL: Bu olayın Kanal İstanbul’la uzaktan yakından ilgisi yok. Sosyal konut vaadimiz var bizim. Bu sözümüzü yerine getiriyoruz ve getireceğiz.
*
- KONUT İHTİYACI: İstanbul’un konuta ihtiyacı büyük. Düşünün: 24 bin konut için üç milyona yakın başvuru yapıldı. İhtiyaç büyük. Talep çok fazla. Konut arzına ihtiyaç var.
*
Murat Kurum, son olarak “Bakın Ahmet Bey, olay şudur” dedi ve şunları söyledi:
*
“Hem İstanbul’un en riskli sorununun çözümü için çivi bile çakmıyorlar hem de çakılan çivilere engel olmaya çalışıyorlar. Hem yapmıyorlar hem de türlü yalanlarla yapanlara mani olmak için çırpınıyorlar.”
TALAT ATİLLA
BÜLENT Arınç, tartışılan sözleri TV100’de gazeteci Talat Atilla’nın sorularını yanıtlarken söyledi. Talat Atilla, gerçekten gazetecilik açısından iyi bir iş çıkardı.
Kaynak belirtmeye özen gösteririm. Ancak önceki gün Bülent Arınç’ın sözlerini yorumlarken kaynak belirtmeyi ihmal etmişim. Affedilir bir hata değil. Bilhassa Talat Atilla’dan bin özür.
Paylaş