Paylaş
- Sevgili hemşerim, Erdoğan’ın (Demirören) vefatını duydum.
O sırada resmi açıklama yapılmamıştı:
- Güçlü söylenti var ama henüz kesin bilgi yok...
Hastanenin resmi açıklaması sonrası tekrar aradı, ağlıyordu:
- Hayat bastonumu kaybettim...
Telefonu kapattıktan sonra Yusuf Kenan’ın, “İğne ile İpliğin Dansı” kitabına baktım. Kitabın arka kapağındaki şu söz dikkatimi çekti:
- Bir dostum, “Hatıralar, yaşlılığın bastonudur” diyor.
Ardından kitabın, “Erdoğan Demirören’le yarım asır önce tanıştım” bölümünü açtım. Yusuf Kenan’ın Demirören Holding’in kurucusu, Yönetim Kurulu Başkanı, Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Demirören’le yarım asır önceye uzanan tanışıklığı kitabına şöyle yansıdı:
- Beyoğlu’ndaki Lüksemburg Apartmanı’nda bulunan atölyemde köklü dostlukların temelleri atıldı. Demirören ile beni o yılların ünlü sunucusu Sayra Orkan tanıştırdı.
Dostluklarının zamanla “abideleştiğini” belirtti:
- Erdoğan’ın Sirkeci’de babasına ait “Kolaylık Oto” adlı küçük bir yedek parça dükkanı vardı. Kabına sığmayan bir yapıya sahipti. İş aleminde büyümek istiyordu. Azimle yola koyuldu. Yükseldi... Yükseldi... Yükseldi...
Yusuf Kenan, kitabının bu bölümünde şu saptamasının altını çizdi:
- Dünya, çalışkanlara aittir. Çalışkanlar daima ödüllendirilir.
Demirören’i sözünü ettiği insanlar arasında gördüğünü vurguladı:
- Çalışmanın da ötesinde azimli ve kararlıydı. İleriyi görebilen, risk alabilen bir yapıya sahipti. İşte bu özelliklerinden dolayı iş aleminde zirveye çıkan müteşebbisler arasına girebildi.
Yusuf Kenan, kitabındaki bu bölümü şöyle noktaladı:
- Dilerim ki her kişi kendisine Erdoğan Demirören gibi bir dost bulur. Bu dostluk; kederde, kıvançta, tasada bir ve beraber olmaya dayanır...
Erdoğan Bey’e Allah’tan rahmet, Demirören Ailesi’ne sabır diliyorum...
HÜRRİYET’E ÇOK YARARINI GÖRDÜK
HÜRRİYET ve Günaydın’ın efsane yayın yönetmenlerinden Necati Zincirkıran’ın “Olaylar, Anılar ve Gerçekler” kitabını önceki akşam tekrar gözden geçirirken şu bölüm dikkatimi çekti:
- Hürdağıtım’ın amacı sadece Hürriyet’i dağıtmak değildi. Diğer gazeteleri de dağıtmaktı. Böylece maliyet düşecek, kârlılık artacaktı.
Kamyon adediyle birlikte sorunların da arttığının, konuya yabancı olduklarının altını çizdi:
- Bir gün Haldun Simavi, “Bu işi bilen birini bulup dağıtım şirketine ortak alalım ve kamyonların bakım işini ona yıkalım” dedi.
Aradıkları “Bilen kişi”nin o yıllarda 20’li yaşlarındaki Erdoğan Demirören olduğunu vurguladı:
- Demirören’i hiç tanımıyorduk. Ama Sirkeci, Aksaray ve Taksim’in en büyük Ford parçacısıydı. Hem ithalatçı, hem de imalatçıydı. Gerçekten çalışkan ve işini iyi bilen biriydi.
Demirören’le ilk teması Erol Simavi’nin kurduğunu kaydetti:
- Demirören, bizim arabalarla ilgili sorunları kısa sürede çözümlediği gibi daha sonraki yıllarda büyük kamyonlarla taşımaya geçiş projesini de gerçekleştirdi. Bu işin piyasasını bilen, çalışkan ve becerikli bir işadamı olarak Hürriyet’e çok yararı oldu.
Zincirkıran’ın kitabı, Erdoğan Demirören’in medya sektörüne 20’li yaşlarında ilk adımı dağıtım şirketindeki ortaklığıyla attığını anımsatıyor...
Fotoğraf: Sebati KARAKURT
MÜFTÜ, ÇAMLICA’DAKİ DUADA AKUSTİKÇİ VE IŞIKÇIYI UNUTMADI
İSTANBUL’un Çamlıca Tepesi’ndeki dev caminin inşaatını yürüten Gürsoy A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Gürsoy ve Başkan Yardımcısı Abdurrahman Gürsoy davet etti:
- Caminin avlusunda başta işçilerimiz olmak üzere, inşaata emeği geçenlerle 2 bin 500 kişilik bir iftarımız olacak, bekliyoruz.
Cuma günü akşam üstü inşaatı bitme aşamasına gelen camiyi İstanbul Camii ve Eğitim-Kültür Hizmetleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Ergin Külünk, Gürsoy kardeşler ve mimar Mehmet Güner’le birlikte gezdik.
İftar sofrasında Emlak Konut Genel Müdürü Murat Kurum, Gürsoy kardeşlerin iş dünyasından dostları Ömer Faruk Çelik, Ahmet Çelik, Ramazan Kaya, Onur Soysal, Hamza Kaya, Zafer Topaloğlu’yla buluştuk. Hasan Gürsoy, duayı İstanbul Müftüsü Prof. Hasan Kamil Yılmaz’dan rica ettiğini belirtip, metni gösterdi. Dua şöyleydi:
- Bu camide emeği olan mimarından mühendisine, müteahhitine, hattatından müzehhipine, taş ustalarından mermer ustalarına, alçı ustalarından çini ustalarına, marangoz ustalarından sedefkârlara, kurşun ve bakır ustalarına, vitraycılara, akustik ve ışık yapımcılarına, tüm akıllı bina elektronik ve mekanik sistemlerini yapanlara, cami halısında emeği olanlara, bu güzel eserde çalışan tüm işçi kardeşlerimize, hayırseverlerden vakıf yöneticilerine, camide görev yapacak olan imam ve müezzin kadrosuna, namaz kılacak cemaatin ahir ve akıbetleri hayrola. Tüm geçmişlerine rahmet ola.
Hasan Gürsoy, duada kimse unutulmasın diye listeyi verdi, Prof. Yılmaz da aynen okudu.
Amin...
Paylaş