Nereden nereye

Danimarka’da 19 Kasım’da yapılan seçim sonuçları ülkede yaşayan Türklerin nereden nereye geldiklerini gösteriyor. Seçimlerde 39 Türk, çeşitli bölgelerde çeşitli partilerden belediye meclislerine seçilme başarısını gösterdi.

Haberin Devamı

Türkiye’den Danimarka’ya çalışmak için gelen Türklerin hikayesi aslında 1800’lü yılların sonu ve 1900’lü yılların başına dayanıyor.

Ülkenin Almanya ile karadan birleşik Jyllands yarım adasında yaşayan halkın bir bölümünde Türk genleri olduğu söylenir. Türkler, Anadolu’dan patates tarlalarında çalıştırılmak üzere getirilmişler.

Ama bizim bildiğimiz iş gücü göçü 1960 yıl yıllarda yaşandı. Önce Almanya ve Hollanda, bu iki ülke üzerinden Danimarka’ya gelen Türkler, işçi olarak ve birkaç yıl çalışıp yeterli birikimi yaptıktan sonra ülkemize dönmek üzere gelmişler.

Köylerinde bir tarla ve tarlayı işleyebilmek için bir traktör, bir biçer döver satın almak için çalışmaya gelmişler. Onun içinde dil öğrenmeye gerek duymamışlar. Kimse de o zaman onların dil öğrenmesi ve topluma uyum sağlaması konusunda bir girişimde bulunmamış.

Haberin Devamı

Türklerin ülkeye ilk geldikleri tarihlerde sendika başkanlığı yapmış olan Danimarkalılar “biz Türkleri istasyondan, havaalanından alıp doğru firmaların pansiyonlarına götürmüşüz. Orada bir odada, ranzalarda, belki 5, belki on kişi bir odada yatmış. Sabah kalkıp makine başına, akşam işten çıkıp pansiyona gitmişler, kimseyle ilişki halinde olmamışlar.

Toplumdan uzak bir hayat sürmüşler. Şimdi onları dil öğrenmemekle ve topluma uyum sağlamlamakla suçluyoruz ama asıl suç bizim. Çünkü onları birer insan olarak değil, sadece fabrikalarda çalışan köle gibi görmüşüz” diyorlar

Ama şimdi durum öyle değil. Şimdi parlamentoda iki milletvekilimiz, yerel yönetimlerde 39 belediye meclisi üyemiz, belediye başkan yardımcılarımız, bakanlıklarda daire başkanı ve genel müdürlerimiz, savcılarımız, hakimlerimiz, avukatlarımız, mühendislerimiz, doktorlarımız, cirosu 400 milyon kron olan iş adamlarımız var.

Evet gençlerimiz artık, ebeveynleri gibi işçi olmak istemiyorlar. Ülkenin kendilerine tanıdığı demokratik haklardan, eğitim imkanlarından yararlanıyor yönetici, işveren oluyorlar.

En sevindiricisi ise, yüksek eğitim alan gençlerimiz arasında genç kızlarımızın çoğunlukta olmaları. Onlar bu ülkenin geleceği.

Haberin Devamı

Onlarla gurur duymamak mümkün mü? Düşünüyorum da, nereden nereye geldik.

Yazarın Tüm Yazıları