Perşembe’nin gelişini çarşambadan söylemiştim. Sezon başından beri Mahmuti elinde ‘koçzede’ olduklarını yazıyorum. Kastı yok tabii ki ama bu seviyede, sürdürülebilir ‘yanlışlık’ kabul edilemez. Yıldız oyuncularla başedemiyor, kimin nerede oynarsa faydalı olacağı matematiğini çözemiyor. Euroleague formatına uygun basketbol takımı yönetemiyor. Boyalı alan ve pota altında uzun adam kullamıyor. Neyse ki Mahmuti’nin ‘şans duası’ tuttu da Zalgiris Bamberg’i 84-80 yendi ve ‘el yardımıyla’ Top 16’ya kaldık.
Böyle gitmez
ORADA 46 fark yemiştik burda 22. İki takımın kapasite farkını kestiremeyip Planinic yerine atamaz çocuklarımız Doğuş ve Birkan’la Rodriguez, Fernandez ve Llull gibi ligin en iyi dış oyuncularını savunmayla bezdirme oyun planı yapma Mamuti’ye yakışır. Bu üçlü 47 sayı atarken Real üç çeyrek itiş kakışa bıraktığı maçta kalitesini konuşturarak 32-12’lik final çeyreğiyle perdeyi kapattı ve Efes için THE END yazdı. Oktay rotasyolarda gene harikalar yarattı. Dragicevic ve 20 sayı üreten Savanovic’i öyle kırılma noktalarında kenara aldı ki basketbol tarihine geçer. Sakladı samanı belki Top 16’da gelir zamanları...
Fenerbahçe Ülker, İstanbul’da yenilmezliğini yitirdiği, herkesi afallatan Partizan mağlubiyetine rağmen bu hafta deplasmanda Nanterre’e yenilmezse (o zaman 4. olarak Partizan Top 16’ya giremiyor) grup lideri olacak. Partizan’ın eski kaptanı, tek Avrupa Şampiyonluğunu kazandırmış efsaneleri Zeljko Obradovic, Partizan sempatisiyle kaybedilen maçı salonun kaçan büyüsünü pek umursamıyor. ‘Liderlik önemli değil’ diyor. Yanlış. İkinci olursa Real Madrid, Maccabi ve Cimbom’un garantilediği sekizli gruba gidecek Fenerbahçe. Erken kapışmada birinden biri telef olur. Karşılıklı seyirci yasağı olmadığından maçlar karakolda biter. Benden söylemesi... Galatasaray’la Top 16’da kapışmadan, Partizan’ı kurtarmak da cabası olan Nanterre galibiyeti daha akıllıca olur usta! Sen yoktun geçen yıl Galatasaray’la, Efes birbirlerini kırdılar.
CİMBOM KIVAMA GELDİ
KAZANILMASI gereken maçları hiç affetmeyen, ikinciliği çantasına atan Galatasaray zorlanmadan kazandığı son maçta iyi oynayan Furkan, Macvan, boyalı alan kullanımını da geri kazandı. Dış atışa bağımlı olmaktan çıkan, haftada üç sert maçtan galibiyetle çıkarak kabuğunu sertleştirip takım kimyasını oturtan Galatasaray daha çok can yakacak. Brose Basket ve Zalgiris yenilgileriyle dağılan Anadolu Efes yolun sonuna geldi. İstanbul’da ligin en formda, namağlup takımı Real Madrid’e yenilirlerse bu yıl Top 16’ya da kalamadan, ayıbını katmerleyerek, lige veda edecek. Geçen sene Farmar ve Vujacic bu yıl Planinic’i perte çıkartan Oktay Mahmuti hesap kesecek. Koçzede oldu yılların markası.
BASKETBOL SEYREDEMİYORUZ
BASKETBOLUN Türk sporundaki kazanılmış haklarını giderek yitiriyor; şifreli yayınlar, taraflı, içeriksiz, yanlış yorumlar, cahil yorumcular ve basketbolu tanıtamamayı sanat edinmiş Federasyon yüzünden basketbol içine kapandı. Salonlara gidebilenlerin dışında izlenemiyor. Küçük olsun. Kimseler seyretmesin. Paralar Turgay’ın olsun düzeni bitirdi basketbolu. Basketbolu ancak çift decoder ile takip edebiliyorsun. Sporun aracı olması gereken Federasyon baronu oldu. Yüzlerce kişi çalışıyor. Kulüplerden yıl başında katılım feragatnamesini alıyor. Yayın haklarını dilediği kanala dilediği fiyata ihalesiz pazarlıksız veriyor. Dilediği kadarını Federasyon payı olarak alıyor. Geri kalanı dilediği gibi dağıtıyor. Kaç para alır, kaç para verir bilinmez. Güya özerk ya. Gelirler hesabı verilmeksizin kendine, giderler Spor Genel Müdürlüğü yani devletten. Sanırsın hanedan dizisi çekiyorlar. Euroleague, Annemizin Ligi, NBA, Cumhurbaşkanlığı Kupası Erkekler-Kadınlar, Türkiye Kupası Erkekler-Kadınlar hepsi şifreli yayın; Basketbolu kim nasıl seyredecek?
Partizan baştan yüzde 92’lik inanılmaz isabetiyle 30-17 ileri fırlayıverdi. F.Bahçe savunması McCalebb ve Emir’in girmesiyle 6 dakika sayı attırmayınca denge kurulabildi. 20-9’la da 37-39’la odaya gidildi.
USTAYA YAKIŞMADI
İKİNCİ yarı başında Emir ve Zoric’i mükemmel performanslarıyla Partizan’ı bir çok kez yakaladı Fenerbahçe ama Obradovic,‘sıcak adamı yanına alma’ rekorları kırdı. Maç da Partizan’ın oldu. Konuk, sınırlı rotasyonla 4 adamdan 77 sayı bulurlarken ‘eski Kanarya’ Kinsey 20 sayı ve can alıcı bloklarıyla Fenerbahçe’ye evinde ilk yenilgiyi tattıran adam oldu.
Öte yandan Anadolu Efes ne olduğu belli olmayan bir oyunla meçhule yolculuğunu sürdürdü. Brose Basket’e İpekçi’de maç hediye etmişlerdi. Bu kez Zalgiris’e koç hatlarıyla dolu bir maç daha kaybettiler. Üstelik Zalgiris maçı vermek için her şeyi yaptı. Ama bizimkiler formunda Semih’i kullanmayarak ‘teşekkür’ etti. Haftaya Real Madrid karşısında lige veda edecek noktaya gelmeleri (şayet koçun Mahmuti ise) inanılır gibi.
Boyalı alanı ev sahibine hediye etti. Obradovic’in Mensah Bonsu’nun oynayacağını bildiği akşamda pota altı güvenliği ve etkinliği açısından çok önemli olan Vidmar’ı sahaya çıkartmaması ne kadar yanlışsa Ataman’ın ‘Domercant kazanımı’nı başka bahara bırakıp Hairston’ı tercihi o kadar doğruydu.
İlk çeyrekte hücum akışında doğru hazırlanmış 8’de 5 / yüzde 60’lık üçlük isabetle bulunan 15 sayı Cimbom’a 11 sayılık avantaj sağladı. Karşı hamle olarak Bo McCalebb’i oyuna süren Obradovic, Fenerbahçe hücumlarına hız kazandırıp arayı kapamaya başladı. Bo’nun Arroyo’yu oyundan düşürdüğünü gören Ataman da Ender Arslan kozunu oynayarak momentumu kaptırmadan 35-31 önde gitti odaya...
Bir başka Ender gece
ENDER Arslan 18 sayı 4 asistle maça imza kampanyasını ikinci yarı başlattı. Fenerbahçe, uyanan Bogdanovic ve Nemanja Bjelica’yla maça tutunup son çeyrek maç koparma şöhretini konuşturmaya çalıştıysa da evinde gerçek Aslan buna müsaade etmedi. Gece Cimbom’un olurken Obra Kadabra şapkadan Vidmar’ı çıkarmadığına pişman oldu.
MAÇIN İYİSİ
Ender Arslan takımın sürükleyen isimdi.
MAÇIN KÖTÜSÜ
Nedir bu Messina’nın Obradovic ustadan çektiği? 02-7-9 Euroleague finallerinde Panathinaikos ile Messina takımlarını yenip şampiyon olmuştu. İstanbul’da 26 sayı farkla nakavt ettiği maçın rövanşında koç Obradovic, CSKA’yı baştan havaya sokmamak için akıllı seçimle kont-rollü, set hücumlarla başladı maça.
24 saniyeyi sonuna kadar kullanarak, iyi üçlük isabeti bularak (14/7, % 50) momentumu hep elde tuttu Fenerbahçe. Ustanın bir sürprizi de, tarzı olduğu üzere gençler Kenan ve Melih’le başlayıp maçın pasını almak yerine, deneyimli ilk 5’le çıkmasıydı. CSKA ‘5’te 0’ üçlük sokarken, Fener’i zorlayacak baskıyı kuramadı ve 41-35’lik skorla odaya giden taraf olduk. CSKA, yumuşak karnımız boyalı alanı kullanamadan dışçıları Pargo ve Weems ile 22 sayı buldu.
TEODOSIC NE YAZAR
3. çeyrekte maç kırmasıyla ünlü CSKA, Teodosic’in ağırlığını koyması (bu yarıda 14 sayı 4 asist) ve sokmaya başladıkları üçlüklerden buldukları 18 sayıyla Kanarya’yı sıkıştırmaya başladı. 59-56’yla son çeyreğe girildi. Ne var ki Fenerbahçe, geri adım atıp paniklemeden ve dinginliğini hiç yitirmeden ligin sayı kralı Bogdanovic’i antitez olarak devreye soktu. Kral, 18 sayı ile karşılık verirken Kleiza da mükemmel performansıyla ona eşlik etti. Vidmar ve Zoric de görevlerini kusursuz yapınca son dakika krizlerinden çıkarak çok önemli bir galibiyetle eve döndü Fenerbahçe Ülker...
Tusunami heyecan dalgaları halinde maç gidip gelmeye başladı. Şahane bir 7-0 seri biz attık, 8-0’la yanıt vererek maçtan kopmadı Malaga. Bizim boyalı alan zafiyetimizi keşfedip Fran Vasquez ve Nik Caner-Medley’le içerden yıkıma geçene kadar işimiz iyi gidiyordu. Soyadı gibi yetenek potpurisi sergileyen Medley, değişken atış ve dalış performansıyla bizi yıpratırken Sinan Güler’in enerjisi, Ender’in uyanıklığı ve tabii Arroyo’nun 13 altın sayıyla süslediği orkestra sayesinde odaya 40-39 önde gittik.
GÜZEL AKŞAMDI
ÜÇÜNCÜ çeyreğin adını gerilim koymak gerek. Malaga içerden oyuna asılırken Furkan faulleyince iyice kısalmak zorunda kalan Cimbom, alan savunmasına karşı da bocaladı. Devreye hızır gibi Ender oynayan (sadece 16.53 dakika) çocuğumuz, Aslan gibi girerek, araya 17 sayı ve 4 assist sıkıştırdı. Böylece de Malaga’nın hayallerini sıfırladı. Domercant ve Erceg’den hiç katkı alamadığı maçta rotasyon yoksulluğunu, akıl ve inanç yoğunluğuyla aştı Galatasaray. Siena evinde Stelmet Gora’yı tek sayıyla yenince Cimbom son 16’ya kalmanın ötesinde grup 2.’liği şansını da sürdürüyor. Zor olsun bizim olsun. Pivota da takviyemizi yaparak çeyrek final yolculuğumuza koyulalım.
Ama F.Bahçe tam tersini yaptı. 35-15’lik kabus ilk çeyrekle, darmadağan başladığı maçı bir daha toparlamayarak yitirdi. 17. dakikada fark 24 olmuştu. Cebindeki 5 sayı fark avantajın yediği 13 sayıyla yitirerek ilk ‘tatsız’yenilgisini aldı. Bonservisine 1 milyon Euro verilen Zoric 0/5 şut,1 ribaunt, 6 top kaybı ile oynadı, 4 faul yaptı,1 de blok yedi. Öteki pivot Vidmar da ilk ribaundunu 35. dakikada aldı. Biz 15 savunma ribaundu alabilirken, Barcelona tam 17 hücum ribaundu topladı.Boyalıdan sayı üretemezken çemberleri onlara kaptırdık. CSKA uzunları Nenad, Hines, Kaun boyalıda Barça’nınkilerden daha etkinler. İçeride Kleiza’dan katkı alamayan Obradovic ustayı zor bir deplasman bekliyor. Birden bire üçlü avarajla kendini 3.’lükte bulabilir Kanarya.
Psikoterapi gerek de kime?
Malaga karşısındaki, kader sıralaması maçında,‘pivotsuzluk özlemi’ çekecek diğer temsilcimiz G.Saray’ın işi dahada zor. Jawai’den sonra Bonsu da yok. Bonsu’nunki iç huzursuzluğun dışa vuran yumruğuydu. Ataman’ın‘cezayla korkutan başöğretmen tavırları’nafile. G.Saray’ın Olympiakos travmasına sünger çekerek, ruhsal yapılanmaya, iyileştirmeye gitmesi gerek. Macvan içerleri pek sevmediğinden Furkan silkinip başrole soyunmalı. İçeriye girip oyunu açamayıp, dışarıdan da şut sokamazsa evinde hüsran yaşar Cimbom.
Geçtiğimiz haftayı beklendiği gibi Strasbourg galibiyetiyle hasarsız kapayan Anadolu Efes bu haftada evinde zayıf ve iddiasız Bamberg’i rahat geçerek umuda yolculuğunu sürdürür.
Ataman özgün ‘cezalandırma’ düşüncelerini eyleme koyunca; Olympiakos G.Saray’ı bir kez daha denize döktü. Keskin sirke, kırbaçlı patron; iki hamlede dağıttı takımı; A- Takımın olmazsa olmazı, yıllardır kendisini sırtında taşıyan Arroyo’nun; Siena maçındaki ‘hareket çekme’lerinden dolayı, ondan daha fazla verim alabilmek için (!) süresini azaltı (26 dakika, 6 sayı, sıfır katkı)
B- Oyunculardan istediği motivasyonu alamadığından cezalandırılmalarını istedi. Oyunculara parasal cezayla yüklenince ‘tavıra tavır gecikmedi ve iç gerilim sahaya yol, su, elektrik olarak yansıdı.’Kötü performansa ceza’ bumerang gibi geri dönüp verene çarpıyor. MADDE’ye ceza kesersen RUH’da naneye dönüyor..
Sürtülen Aslan’ın burnu
Cimbom’un amacı gruptan 2. çıkmak. Bunun için 1 galibiyete daha ihtiyaç var; ama belliki bu maç dün akşam ki Olympiakos maçı değildi. Takım sahada yok giydi. Sinan’la Güler’ek başladığımız maçta çok top kaybederek çok düşük ritimle oynayarak Olympiakos’un ekmeğine yağ sürdük. Dunston’ın potayı bloklarıyla karartmasıyla içeride giremez olduk: Varlık gösteren sadece Furkan ve Ender oldu. Hairston tam hayal kırıklığıydı.