Ünal Özüak

Siftah yapamadık!

16 Ocak 2014
TOP 16’da iki haftadır bizimkiler maç kazanamadı. Peki, kazanacaklarına dair ışık var mı? Kurşun döktürmemize gerek yok.

Bu hafta Cimbom Ku(r)ban (Lokomotiv) keserek İstanbul’da ilk altın vuruşu yapacak. Furkan ve Bonsu’dan yoksun G.Saray’ın ligin en parlak takımı Real Madrid karşısında destan yazmasına ramak kaldı geçen hafta. Yüzde 44 (32’de 14) üçlük isabetiyle oynayan, Zoran Erceg ve Cenk Akyol’un geri dönüşlerini seyrettiğimiz G.Saray, beni bu kadar kesin konuşturuyor. Koçunun ‘Obra-Kadabra’lık karizması bir hayli çizilen F.Bahçe Ülker bu hafta deplasmanda, geçen hafta Efes’i İstanbul’da yenen Unicaja Malaga maçını mutlaka kazanmalı.

PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALAR

Bu grup iyice karıştı. Bizimkilerin ayak sürüyerek kaçırdıkları Hackett’la Olimpiakos’a 30 fark atan EA7 Armani Milan çok tehlikeli hal aldı. 4’lü Final’in Milano’da oluşundan dolayı orada ev sahibi takımın olması ULEB’e cazip gelecektir. Geride kalan 12 maçta toplam 234 indeks/yararlılık puanı toplayan Emir Preldzic, maç başına 19,5 indeks puanıyla ligde birinci olurken koç Obradovic hala “lider oyuncu” arıyor. Atina’da yenilgisiz Panathinaikos’la oynayacak, Torku Konya darbeli Efes için ”Doktor ne yerse yesin” demiş. Dağınıklıkları sürüyor. Grup sonunculuğundan tırmanışa geçeceklerine dair hiçbir ışık yok. Bitse de gitsek modundalar.

PATRON MUTLU SON İSTİYOR

BU arada genel sıkıntımızı atlamayalım. Necati Akpınar’ın son güldürü filmindeki ara başlığımdaki mesajı ULEB merkezinde, masa başında duyurmak lazım: Parayı veren düdüğü çalmalı. THY ve Anadolu Efes milyonlarca Euro ödeyerek ligin isim hakkı sahibi ve ana sponsoru. Mal bizim yani. Ama yönetimde esamimiz okunmuyor. Sonra hakemlerden şikayet ediyoruz. Bütün komisyonlarda adamımız olmalı. Baskıda sürdürebilirlik gerek. Bir profesyonelimiz, Barcelona kulislerinde konuşlanarak bizim de Bizans’dan geldiğimizi hatırlatmalı. Senden bahsedilirken orda olacaksın. Hakem, atamasını yapanı tanır. Patron Yunanlı meşhur Costas Rigas olursa Luici Lamonica ayarında çalar düdüğünü. Bizim balık baştan kokuyor. Kendisini seçmediklerinden kulüplere düşman olan, 16 ülkede olmasına rağmen bizde Kulüpler Birliği kurulmasını engelleyen, ”sözde fahri özde kendine full profesyonel” Federasyon Başkanı Turgay Demirel, kulüplerimizi sahipsiz bırakıyor. Ensemize vuran lokmamızı çalıyor.

Yazının Devamını Oku

Navarrosuz yenmeliydik

10 Ocak 2014
ÖZELLİKLE oyunun başında, oyun kurucu değil ama oyun üzerine kurulan adam, Barcelona’nın ‘çok şeyi’ Juan Carlos Navarro’nun yokluğunu iyi değerlendirmeliydik.

Vurup geçmeliydik. Barcelona Fenerbahçe’nin dış atış isabet eksikliğini içeri dalışlarla kapatma gayretini içeri iyice gömülerek kapatma yolunu seçti. Bunda oldukça başarılı da oldular.

Kleiza var ama yoktu

Yıllarca yalvarmalarıma rağmen büyüklerin almadığı, geçen yıl Gaziantep’in elinden kaçırdığı Joey Dorsey, Lorbek ve Ante Tomic’le etten duvarla içeriyi kalabalık tuttular. Misafir ritm yakalamaya çalışırken Bogdanovic’in pasif kaldığı akşamda Melih yerinde sayıları ve Bo Mc Calebb’in eski günlerini anımsatan top çalmalarıyla, momentumu Barca’ya kaptırmadan 39-39 beraberlikle odaya gittik.
2. yarıda gelgit sürerken Bogdanovic devreye girdi ama tek başına yeterli olamadı. Uzunların faulleri artınca el mecbur, maça geldiği dahi şüphe kaldıran Kleiza’yı oynatma mecburiyeti veya seçimi Kanarya’yı oyundan düşürdü.

Huertas aratmadı

Yerde sıkışan topa NBA usulü mola alacak kadar oyuna Fransız kaldı Kleiza. Bjelica 15 sayı 7 ribaunt alıp kusursuz oynarken Melih gecenin skoreri oldu. Marcelinho Huertas Barça’yı 23 sayı 7 asistle Navarro’yu aratmayacak düzende başarıya taşırken, Bogdanovic son üçlüğü sokup maçı uzatmaya taşıyabilse cefekar Fenerbahçe taraftarı mutluluğu tadacaktı. Fenerbahçe’de her maçın arkasından ağlar konuma gelmemiz güzel değil. Obradovic aradığını söylediği ‘lider oyuncu’yu bir an evvel bulsa iyi olacak.

Yazının Devamını Oku

Hatasız kul olmaz

8 Ocak 2014
MALUM Panathinaikos, komşunun Galatasaray’ı, Olimpiakos ise Fenerbahçe’si.

Bizimkiler kadar da birbirlerini çok severler. Geçen hafta Pana efsanesi Obradovic, “Barış ve Dostluk’un katiyen uğramadığı Atina’daki salonda”, bu rekabetin gadrine uğrayarak maç boyu küfür kafir altında kaldı.Koçun kafası karışınca olanlar da Fenerbahçe’ye oldu.
Spanoulis’le teke tek yakın savunma yaparak, geçince de önüne uzun çıkarma tercihi zaten baştan yanlıştı. Maç sırasında islim almış, iki can alıcı üçlük sokmuş Melih’i yanına alıp, Ömer Onan’ı “vefa borcu adına olsa gerek” oyuna olmayacak yerde sokması. Sayı kralı Bogdanovic’i kullanamaması.
Bjelica yerine dökülen Kleiza’da ısrar etmesi. Gecenin adamı olacağı belli Emir’i soka çıkara serseme çevirmesi başlıca yanlışları... Bu hafta evinde fomunun zirvesindeki bütün zamanların en iyi skoreri Navarro’lu Barça karşısında, ancak benzeri koç hatalarından uzak durursa kazanabilir Fenerbahçe.

AYIP OLUYOR

Bırakın Mahmuti’yi, Zouros’u bile aratıyor koç (mu acaba?) Aggelou. Hiç olmazsa onlar, son Banvit yenilgisinin oyuncu değiştirmelerindeki ayıp-komiklikleri yapmazlardı. Hani, ”Semih, Planinic ve Savanovic’e sil baştan yaptırarak özgüvenlerini iade edecek, koç olmasına gerek yok, herhangi bir insan bu kapasiteli takımı başarıya taşır” demiştim ya lafımı geri alıyorum. Aggelou; Birkan, Doğuş, Cedi Osman’la filan başka bir dünyada yaşıyor.
Bu seviyenin kenar adamı değil. Kılavuzları da (Recep Şen, Çetin Yılmaz vb) adamın burnunu iyice batağa gömüyor. Efes format atmadan düzelmez.

G.SARAY’IN İŞİ ZOR

Bu hafta evde üçüncü kuvvetli İspanyol Unicaja Malaga’yla oynuyorlar. Kazanamadıkları takdirde Fenerbahçe için mıntıka temizleme moduna geçecekler.

Yazının Devamını Oku

Bile bile lades

5 Ocak 2014
ATTIĞINDAN fazla attırdığı önemli olan (Maç başı 14.5 sayı, 6 asist) Olympiakos’ta Spanoulis’i etkisizleştirmek maçın kilidiydi.

Onu en iyi tanıyan, 2009’da Panathinaikos’u MVP olarak şampiyon yaptığında koçu olan Obradovic, tüm ezberine rağmen, Fenerbahçe’yi tek başına yenmesine çare bulamadı. Yılbaşı yazımda uyardığım, reçete verdiğim halde ‘Her takımın düştüğü Spanoulis’i oynatmamak için formasının içine girerek teke tek savunma yapma’ hatasına düştü usta.
Olympiakos’un ‘Spanoulis’e endeksli guard’la tepeden başlayan pick & roll’lerine de, uzunla show-up yaptırması Vidmar ve Zoric’i artan faullerle oyundan düşürdü. Adamını geçip eksilten maestro uzunla karşılaşınca ya faul alıyor ya da içeri ‘Al da smaç vur’ pası atıyor. Spanoulis yanlış planın cezasını keserek ilk yarıda 16 sayı 5 asiste ulaştı. Olympiakos 47-40’la odaya giderken Preldzic daha fazla oyunda olmalıydı. İkinci yarıda Spanoulis’in oturduğu aralıkta farkı ikiye indirdik ama üçlükleri cömertçe harcayınca son çeyreklerin takımı Olympiakos, eve mahzun gönderdi Kanarya’yı...

Yazının Devamını Oku

Sakata geldik

3 Ocak 2014
ETKİN devleri Shawn James’leri yok içerde rahat ederiz diyorduk ki Furkan’ın sakatlığıyla ‘şansızlık’lar kağıt üstünde dengelendi. Ancak Furkan bizim için daha önemliydi. Maçta ayağını burkan Hairston ve sonlara doğru kenara gelen Arroyo şansızlığı katladı ama bu yenilgisiyi sadece sakatlara bağlarsak yanlış yaparız.

Suçun büyüğü savunmada

Sezon sayı ortalaması 73 sayı olan misafir 90 atıyor, dış adamı Hickman 24 sayıyla kariyer tavanı yapıyorsa yanlışı G.Saray savunmasının gevşek, umursamaz, hücuma endeksli kafa yapısında olan oyunculardan kurulu olmasında aramak gerek. Dört kısa dışarda çeper basketbolu oynayarak Baby Shaq Schortsanitis’le içerden Cimbom’u yıkma düşüncesi Maccabi adına meyvasını verdi.

Renk körlüğü kaybettiriyor

Cimbom 15’de 7 isabetli üçlüklerle ilk çeyrekte, içeri dalışlardan bulduğu sayılarla 2. çeyrekte momentumunu elden kaçırmamayı becerdi. Çeyrek sonlarını’beklenti kıran’ üçlükleriyle süsleyen Arroyo’nun orkestrasyonunda Ender ve Sinan enerjileriyle G.Saray performansını sağlarken hemen her giren en iyisini sahaya yansıttı. Lehimize biten ilk yarının bütün kritik kararlarını gene Arroyo verdi. Son düzlükte Maccabi vites artırırken Cimbom boyalı alanı kullanamadığından kitlenip sayı bulamayınca oyundan koptu. Bir başka ‘ele bakan yanar’ gecesinde G.Saray TOP 16’ya iyi giriş yapamadı.

Yazının Devamını Oku

Milano yolcusu kalmasın..

1 Ocak 2014
İMPARATORLUK döneminde bütün yollar Roma’ya çıkarmış.

Şimdilerde, mayıstaki Final Four için Milano’ya gidecekler, yol ayrımlarını o kadar kolay kestiremiyor. 14 grup maçının herbirini ciddiye alıp, diğer grubun akışına göre vaziyet almak lazım. Yeni yıl yeni heyecan başlıyor. Aynı gruptaki F.Bahçe ve Efes’in ilk maçları; deplasmanda grubun iddalıları Olympiakos ve Barça ile. Orada kazanırlarsa yeni yıla avantajlı girerler. Peki yenerler mi? Neden olmasın. Olympiakos’un ‘Spanoulis’e endeksli guard’la, tepeden başlayan pick&roll’lerle sayı arayan’ takım olduğunu en iyi Obradovic bilir. Her takımın düştüğü ‘Spanoulis’i oynatmamak için formasının içine girerek teke tek savunma yapma’ hatasına düşmez sanırım.F.Bahçe ancak; içeri yüklenen forvetleri ve uzunlarıyla boyalı alanı iyi kullanıp oyunu içeri yıkarsa kazanabilir.

Deja vu yaptı

Out of blue / durduk yere gelmedi ‘ara dönem Rum koç modeli’. Tuncay Özilhan, Yunan ortaklarının tavsiyesiyle gene deja vu yaptı. 20 milyon dolarlık takımı sıradan (bir zaman Zouros vardı şimdi Aggelou geldi) koça emanet etmek pek akıl karı değil ama Efes bu, yaptıklarına akıl sır ermez. Kerem döndü diye Dragicevic ile yolları ayırıp Milko Bjelica’yı almak; yetmez ama evet. Fenerliler ‘Bjelica’ların çakmasını Efes aldı’ diye dalga geçiyorlar. Barça gruplarda eski halinden uzaktaydı ama Top 16’ya asılacaktır Katalanlar. Efes’in şansı, ‘Mahmuti koçluğundan’ daha kötüsünü başarmanın imkansızlığı. Semih, Planinic ve Savanovic’e özgüvenlerini iade edecek, koç olmasına gerek yok, herhangi biri bu kapasiteli takımı başarıya taşır.

İşi burada bitirin

Hairston iyice takıma oturmuş Cimbom’da. Furkan pota altında Bonsu yedeklemesiyle iyi işleyen bir çark oluşturdu Ataman. Siftahı İstanbul’da Blatt’ın Maccabi’siyle yapacak. Nispeten kolay gruptan 8G-2M‘le birinci gelen Maccabi’nin fazlaya yönelik beklentilerini burada kırmak lazım. Geçen yıl hiçbir takımımız oynamadı ama Blatt takımı Ataman için kapalı kutu değil. Bireysel istatisliklerde hiçbir Maccabili yok ama alt alta topladığında kazanan takım hüviyetinde bir takım. Gidenler bilir; havaalanında iki saat bekletmeyle başlayan bir baskıyla evlerinde maç vermezler. İstanbul’da denize dökmek gerek.

Yazının Devamını Oku

Herkes hak ettiğini yaşar

25 Aralık 2013
DÖRT İspanyol takımından sonra en fazla takımla Top 16’ya katılan ülkeyiz.

Aynı sekizli gruba düşen Fenerbahçe Ülker ve Anadolu Efes, İspanyolların en iyisi Real Madrid’i Galatasaray’ın grubuna bırakıp üçünü (Barcelona, Unicaja Malaga ve Laboral Kutxa Vitoria) kendi gruplarına aldılar. Yunanlı ezeli rakipler Olympiakos ve Panathinaikos ile EA7 Emporio Armani de bu grupta...
Galatasaray ise ‘yangın grubu’nda; Real Madrid, CSKA Moskova, Maccabi Electra Tel Aviv, Zalgiris Kaunas, Lokomotiv Kuban, Partizan NIS Belgrade, Bayern Münih... Karşılıklı 14’er maç yapacaklar. Grupların ilk dört takımı çeyrek finalde çapraz eşleşerek (Best of five / beşte üç) playoff maçları yaparak Mayıs’ta Final Four için Milano’ya gidecek. Rakipler kadar TBF de zorluk çıkartıyor. Basketbol Federasyonu haftada üç maç yaptırarak takımları yokuşa sürüyor. Kulüpler Birliği kurulabilmiş olsa bütün sıkıntılar aşılacak.

NE KADAR AVRUPALI’YIZ?

BİR tarafa yazın; Fenerbahçe, Olympiakos, Barcelona, Panathinaikos, Malaga ilk grubun, Real Madrid, Maccabi, CSKA, Zalgiris, Galatasaray diğer grubun çeyrek final adaylarıdır. Çok önemli olan sıralamayı bilemem ama sanırım 10’da 8 tuttururum. Fenerbahçe; Obradovic’le Avrupa’da çok iyi bir rüzgar yakaladı ama içeride lodos yemiş zargana gibi yalpalıyor. 1 numara için gerek yok ama 5 numaraya kalın bir pivot transfer ederlerse Euroleague’te ‘Yenilemez armada’ olurlar. Kanarya’nın hedefi grubunu 1 bitirip diğer grubun dördüncüsüyle eşleşip play off oynamak olmalı.

EUROCUP’A GİTSEYDİ...

GALATASARAY; Yol boyu çok sallan yuvarlan yaptı. Ataman değişken sistem ve oyuncular denedi. Umarım kendi doğrusunu kafasında oturtmuştur. Göreceğiz bakalım Arroyo’su bu seviyede yaman mı? El aman mı? ‘Arroyo’ya güven gerisini merak etme sen’ formatı en büyük merak konusu aslında...
Efes; Efsane takım ‘kapasiteli fakat kenardan kırılan, koçzede takım’ sarmalında sıkıştı kaldı. Koç Oktay Mahmuti durmadan kadro yetersizliğinden yakındı durdu. Tam bir yıl geciken operasyon yapılarak yerine Vaggelis Aggelou getirildi. Aslında Efes Eurocup’a gitse daha rahat toparlanır, belki de orada kendine yeni açılım yakalardı. Nasıl olsa gelecek sene katılım garantili A lisansları var. Bu güzel bir ara dönem olurdu. Seneye Dusan Ivkovic gelecek deniyor. Nereden baksan ‘too late’..

Yazının Devamını Oku

Pivotsuz olmaz usta!2

24 Aralık 2013
G.SARAY yenilgisinden sonra atmıştım bu başlığı. F.Bahçe bu kez evinde ilk lig yenilgisini gene Vidmar yerine Bo McCalebb ile beş dışarda oynama tercihinden aldı.

Vidmar’sızlık sadece boyalı alandan sayı üretememek demek değil. Karşıyaka 13’ü hücum olmak üzere 36 tane ribaunt alıp ikinci top kullandı dün akşam. ’Dixon’u durdursun’ diye Bo McCalebb’i tercih ediyorsun, sadece 14 dakika oynatıyorsun ve Dixon 26 sayı atıyor.

KAF SİN KAF AKLI

Demek ki bu işte büyük yanlış var usta. Kene gibi oyuna yapışan Karşıyaka bir sizden bir bizden devresini 37-37 berabere tamamlarken Kanarya’nın yumuşak karnı boyalı alanı iyi değerlendirdi. Tempoyuda kendi istediği gibi sete setde tuttu.
12 kere beraberlik yaşanan maçta Karşıyaka ve onun akıllı koçu Ufuk Sarıca tam anlamıyla ökseye düşürerek kafesledi Kanarya’yı. Son çeyreğe kadar ortada getirdi maçı. Kırılmasına müsaade etmedi. Alan savunması yaparak sayı kralı Bogdanovic’in 8’de 1’le oynadığı maçta Fenerbahçe’nin fast break atarak oyunu açık alana taşımasına göz yummadı. Pota altında zor işlerin adamı Zoric’in tek başına çabası yetersiz kalınca Karşıyaka son çeyrektede Dixon ve Lyons’un üçlükleriyle sağladığı yüzde 45 üçlük performans ve Barış Hersek’in mükemmel oyunuyla vurdu geçti.

Yazının Devamını Oku