Ünal Özüak

EVİNDE oynadığı son 17 maçı kazanan Fenerbahçe konuk ettiği Darüşşafaka Doğuş’u yetecek kadar oynayarak, bu sezonda 5. kez yenerek galibiyet serisine yenisini kattı.

Daçka buruk vedasının arkasından kubbede hoş bir seda bırakamadı.

 

Yıl boyu ‘doğru proje yanlış insanlar elinde nasıl heba edilir’i izledik.

 

Kalinic’in başarılı performansıyla tüme katılımı gözlemlendi.

 

Savunmayı fazla dert etmeden oyunu akışına, üçlükleri de girişine bıraktı Kanarya. Kaybedeceği bir şeyi kalmamış olmanın rahatlığında ki Daçka, 2. çeyreğe 10-0 seriyle kıpırdanır gibi olduysa da aynen 14-0’la yanıtını aldı.

 

YOK derken; iki yol yordam gösterici, ’Adam olma rehberi’ niteliğinde yaşam pusulası kitabımız birden oldu.

Üstüne kitap yazılası, ’kitap gibi adamlar’; Türk basketbolunun kurucusu rahmetli Turgut Atakol ve yaşayan efsane Yalçın Granit, benim yakıştırdığım namıyla TAŞ ABİ’nin kitapları yayınlandı.

 

Basketbol tarihimizin büyük eksikliği dolacak böylece.

 

Tek yazıya sığmaz onun için Turgut Atakol’un arkasından başka yazıda konuşacağım.

 

Burada oğlunun yazdığı ADAMAK adlı kitap bahanesiyle ‘Parkenin ikonadamı Yalçın Granit olmak” ne anlama gelir anlatmak, arkasından söyleyemeyeceklerimi yüzüne vurmak istiyorum.

 

F.BAHÇE ile G.Saray ezeli rekabetini sonunda, ağız tadıyla, iki tarafında seyircisinin maça alındığı Kayseri’deki Kadınlar Türkiye Kupası’nda izleme fırsatını bulduk. 

Adam eşleşmeli alan savunması yapan G.Saray’a karşı Fener, Lavender ve Hollingsworth’u pota altında iyi kullandı.

 

Quigley‘in üçlükleriyle sayı arayan Kanarya’ya ilk yarıda “bir sizden bir bizden” ritminde uzunları Dubljevic, Wouters ve Kulichova sayılarıyla yanıt vererek oyunda kafa kafaya kaldı.

 

G.Saray.F.Bahçe’nin ağır basan güç fazlasını değişken savunmalarla dengesiz hale sokmayı oyun planı yapan Cimbom, son çeyreğe kadar kaptanı Işıl ve ufaktan devreye giren Nevriye’nin başarılı performanslarıyla denkliği sağladı. 

 

Maç sonunda F.Bahçe’nin erken faullerini doldurması G.Saray’ı çizgiye taşıdı ama; maç kıran Coleman’ın üçlükleri yağmur oldu yağdı.

 

KATILAN diğer takımlarımızdan hayır kalmayınca, tek umudumuz olan F.Bahçe yolumuza ışıldak tutmayı sürdürdü.

Çıkış arayan Kızılyıldız’da Fener’in ışığını kesemedi.

 

Kanarya geçen hafta ki arıza yapan seriyi onararak sepeti doldurmaya devam etti.

 

Üç kere evimizde yenildiğimiz F.Bahçe’ye “ancak az attırırsak kazanabiliriz kitleme mantığıyla” gelmiş Kızılyıldız tutuk başlayan, hücumda akıcılığı bir türlü sağlayamayan, top kayıpları mevsim ortalamaları üstüne çıkan Kanarya karşısında ilk yarıda istediğini aldı.

 

Bogdan Bogdanovic’in oyuna girmesiyle Fenerbahçe ritmini bulur gibi olduysa da Kızıllar temsilcimizi, sert agresif savunmasıyla açık alan vermeden, sete sete zorladı.

 

HER türlü Fransızlığı yapabilirsin ama Fener’e yenilmeyeceksin!

Ezeli rekabetin varoluş gerçeği bu.

 

G.Saray’da tavan yapan ekonomik ve ‘olayına Fransız olma krizi’ parkede hüsrana dönüştü.

 

Fransız mektebinin herbekolog yöneticileri, golcüsü yokken Burak’ı Çin’e yollama garabetinin basket versiyonunu pivotu yokken, Dorsey’i gönderip yaptı.

 

Barcelona, Olympiakos’u yenip ilk 4’e kendini atarken kurtarıcı başrolü Dorsey oynadı.

 

Öğrenmenin yaşı vardır elbette.Ya da olmalıdır demek daha doğru.

Ülkemizde ki diğer benzerleri gibi 'yenilgiden ders alan koçlar 'kategorisinden kendini ilk kurtaran Obradovic oldu. Avuç dolusu para onlara ders almaları için değil'ders vermeleri' için ödeniyor. Bu bilinçle Obradovic uygulamaya geçti.Dersin adı; Sürdürülebilir verimlilik. Malum bir takimin maç sürecinde tutulan istatistiklere göre (scouting)olumlu yaptıkları (sayılar + rebountlar+asistler+top çalmalar+bloklar+aldırılan fauller)olumsuz aptıklarından (kaçan sayılar+kaçan fauller+top kayıpları+önlenemeyen sayılar+yapılan fauller) çıkarılarak PIR (Performance Index Rating) VERIMLİLİK ENDEKSI bulunur.Euroleague'in ilk yedi maçta ikincilik 708'le Fenerbahçe’nin.

RAKAMLAR YALAN SÖYLEMEZKim birinci peki? CSKA. Başında kim var? DIMITRIS ITOUDIS.O kim? Obradovic"in 11 yıllık efsane Panathinaikos günlerinde ki yardımcısı.Demek ki neymiş?Bizim adam gerçek Obrakadabra. Adeta winner/ kazanan yaratma makinesi.

Sırrı, sihri ne peki? No bull shit/ az mazeret çok iş. Bakın ‘takımda her zaman kim geç kalır’ diye sorduklarında Jan Vesely ne diyor;Vesely,gülerek‘Kimse geç kalmaz.Fenerbahçe’de geç kalamazsın.’Hiçbirinin arkasından konuşmayan koç yapmaları gerekeni yüzlerine karşı anlatıyor oyuncularının. ’Dorsey şunu yaptı..’,’Bu kadar uzunu bu takıma ben toplamadım..’ vb.Yerim dar oynayamıyorum acemi dansöz muhabbetlerini yok onun kitabında.

HEPSİ YALAN BU SAHİ
Allahtan nazara inanmam yoksa Fenerbahçe'nin Top 16 ilk yarısın da ki ‘güzel durum’unun saptamasını yazamazdım. Demem o ki; Kanarya bu sene Obradovic sayesinde bülbül gibi şakıyor.

OBRADOVIC yönetiminde hiç Türkiye Kupası kazanamayan Fenerbahçe ile bu yılki kötu gidişatına son verme heyecanı yaşayan Darüşşafaka Doğuş maçını, favori kazandı.

Kafasına bu yıl hat-trick yaparak kupa, lig ve Euroleague şampiyonluklarını birlikte yaşama kreşendosunu koymuş, Euroleague Top 16’da 7 maçın 7’sini kazanmış formda Fenerbahçe, çok zorlandığı bir akşamda kıldan sıyırarak kupayı kaptı.

 

Kanarya’nın beş uzunlu klasik beşine Semih ve Bjelica ile çember altını güçlü tutarak yanıt veren Daçka, bu çözümle ilk çeyrek boyu maçı kafa kafaya götürdü.

 

Fenerbahçe, tam sahaya yaydığı etkili savunmayla Daçka’yı top kayıplarına zorlayarak dengeyi lehine çevirdi.

 

BOGDONVIC BÖYLE İSTEDİ

 

KENDİ menajeri ve çözüm ortağı Sırp oyuncu simsarı Ratzanovic’in, Efes’de11 tane oyuncusunu barındıran Ivkovic’in, en kibar deyimle, etkisiz koçluğunu ve yenilgiler sonrası oyuncularını suçlamasını, izledikçe Obradovic’in değeri daha fazla artıyor.

Mükemmeli ararken kıyasıya eleştirdiğim ustanın yenilgisizlik serisini katladıkça elini sıkıyorum.

 

Fenerbahçe’yi dakik saat kıvamına getirdi. Diğerleri sakatları yüzünden karalar bağlarken Fenerbahçe’de gelen gideni aratmıyor.

 

Antic ve Sloukas yoksa ne gam Udoh girdi devreye ve Kanarya hırsını sahaya yaydı.

 

Usta koç atıp kaçma eğiliminde ki oyuncuları dizginleyerek takım savunmasını makul kıvamda tutabiliyor.