×
Euroleague’de galibiyetsiz, sonuncu sıradaki G.Saray taraftarı için ezeli rekabet ezeli eziyete dönüştü. G.Saray daha maça çıkmadan istatistiklerde yenikti.
F.Bahçe az sayı yiyor (68), G.Saray ise çok atıyor (86) ve fakat çok yiyordu (97). Aslan ne zaman köşeye sıkışsa tırmalardı. Ataman seyircisinin ekstra isteklendirmesiyle küllerinden doğar diye bekleniyordu ama heyhat. Baştan yıldırma sertliğiyle girdi maça G.Saray. Dış isabetle çeperden ısırarak bu rüzgârı savuşturana kadar geri adım atmadı Fenerbahçe.
İkinci çeyrekten itibaren Ataman her zamanki yanlışını yapıp, kemik beşi kurcalayıp arayış içinde adam değiştirdikçe, dar rotasyonla dingin oynayan F.Bahçe’nin işi kolaylaştı. Kostas, Datome, Dixon isabetleri (yüzde 57 üçlük) sakat Bogdan’ı aratmazken, ikiz kuleleri Vesely ve Udoh’la boyalı alanı da doğru kullandılar..
BAKICISIZ ASLAN GİBİ
Genç ve deneyimli isimlerin iyi bir karışımı olan Zalgiris’ın koçu eski Fenerbahçeli Jasikevicius ustasına karşı hırslı hazırlanmış, dersini çok iyi çalışmıştı. Haftaya yenilgisiz giren Fenerbahçe ‘az sayı yiyen takım’ özelliğini evinde ki Zalgiris maçına yansıtmakta zorlandı. Neyse ki Antic’in yanı sıra son haftaların suskunu Datome’yi ilk beşte başlatarak Obradovic onlardan gerekli verimi aldı.
Akşamın başarılısı Bogdan Bogdanovic ters basıp sakatlanınca işler güçleşti. Ancak her maç olduğu gibi direksiyonu devralanYunan yıldız Kostas Sloukas’la ivme kazanan hücumumuzla oyun momentumunu kaptırmadık.
G.Saray Odeobank ise çok sıkıştırdığı Maccabi karşısında maçı iyi götürdü sonunu getiremedi. Orada da maç ilk yarıda kopmadı. Kararlı hücumumuza canhıraş reaksiyon veren ev sahibi son çeyrekteki etkili oyunu ile kazandı.
Neyi, neden yapıyor anlamak mümkün değil. İlk çeyrek 30-17ile Kızılyıldız’ı denize dökmeye başlayacaksın sonra iyi gidişten sıkılıp saçmalayacaksın. İşler güzel giderken Ataman gereksiz kurcaladı takımı. Oysa ki Ataman akşamında olacağını hissetmiş gibi Göksenin’le başlayarak kontra sertlikle İpekçi kâbusunu ne de güzel başlatmıştı. Sırplar ilk çeyrekte dayak yemiş gibiydiler. Kırılma henüz bekleneni vermeyen, Almanların yeni Nowitzki beklentisi Tibor Pleiss ve daha bu sokaklara alışamamış Russ Smith’in oyunda fazla kalmasıyla başladı ve çorap söküğü gibi maç elimizden kaçtı. İlkinin tersine bu sefer aleyhimize 30-17 çeyrekle rakip oyuna ve kendine geri geldi.
KOÇUN AKLI TUTULDU
Çok hatalı skoru bol 47-47 beraberlikle gidilen odadan dönüşte bu kez ‘başımıza neden geldi bunlar’paniğine kapıldık. Ataman elden kaçırdığı, oynayan takım kimyasını bir türlü yakalayamadı. Sırplar’da haliyle gaza geldiler.
Veteran oyuncuları Simonovic’in (20 sayı) ve Bjelica pilotajında evleri rahatlığında oynayarak fark atıp kaçmaya başladılar. Aranan kan tribünden geldi. Coşkuyla takımı uyandırdı taraftar. Acayip uğultuyla hataya boğdular rakibi. Austin Daye (19 altın sayı) Alex Tyus ve güvenlik subabı Sinan Güler devreye girerek maçı can havliyle geri alıp kora kora soktular. Ama maç kısmetten çıkmıştı bir kere.
Basketbol Federasyonu Başkanı atamasında Yugoslav’ların Divac modeline geçiyoruz.
Ünlü NBA oyuncumuz Başkan oluyor. Şahsen Hidayet’i çok severim. Kimilerine benzemez gerçek Türkoğlu’dur.
Eski günlerde TELEPAZAR’a ABD'den bağlanır veya canlı katılır ne denli 'insancıl, sıcak’ bir adam olduğunu sergilerdi.
Bizden biri olduğunu hiç unutmadı. Şimdi sevildiğini bilip eserleriyle kendisini saydırma zamanı.
Alman Brose Bamberg görece son finalist Fenerbahçe’den düşük kalibrede bir takım. Ama hiç de öyle kolay lokma çıkmadı koç Trinchieri’nin takımı.
Fenerbahçe’yi çok iyi etüt etmişler. Maç boyu kök söktürdüler. Kaçan atışların bütün rebountlarını rakibe verince top kontrollü hücum olarak bize geri döndü. Neyse ki onlarda sokamadı. Kenardan gelen Antic peş peşe üçlükleriyle takımı ateşlemese momentumu elden kaçıracaktık.
BASKIN BASANINDIR
İkinci yarıda Obradovic ‘zor oyunu bozar’ tarzı ile tam saha presle takımın üzerindeki durgunluğu atmaya çalıştı. Takımın kabuğunu sertleştirerek çok da iyi yaptı. Yüksek gerilimde Dixon ve 18 sayılık performansıyla Bogdanovic anılardan sayılar atarken Udoh ve Vesely de devreye girdiler. Maç skor kopmadan, Almanlar geri adım atmadan son karar çeyreğine kafa kafaya geldi. Datome’nin bekleneni veremediği gecede kriz ortamından zorlukla çıkıp kaotik bir ‘Fenerbahçe açılımı’ ile ilk geceyi kayıpsız kapadık.
Hücum takımı şöhretli ve kadro kapasiteli CSKA, İpekçi’de ki taraftar yangınını söndürmek için direkt çembere giderek, yumuşak karnımız boyalı alana yüklenerek bütün maça yaydıkları yüksek isabetli (22’de12, %55 üçlük) hücumuyla maçı aldı götürdü.
YENİLER ETKİSİZDİ
Bol rotasyonla çareyi gecenin adamlarını arayarak baskı yapmakta arayan ‘kaos sever’ Ataman, Russ Smith’le oyunu sokağa dökmeye çalıştı ama cezalandıracak atıcısı olmadığından CSKA, Teodosic ve Jackson üçlükleriyle (birlikte26sayı) araya koyduğu farkı artırdı.
İkinci yarıda bir ara G.Saray sonunda bulunan doğru beşle beklenen atağıyla geri dönüş yapar gibi olduysa da Hines pota altını 1.99 boyuyla domine ederken yüksek isabetli şutörleriyle aman vermedi CSKA. Onların bu yıl eklenen oyuncuları yararlı olurken bizim sekiz yeni oyuncu ‘harici’ kalarak gidenleri fazlasıyla arattılar.
Yumurtalar tokuşacak ve sonunu İstanbul’daki Final-Four’la biz bağlayacağız. Yalçın (Granit) Ağabey yine fırçalayacak ama mahşerin 4 atlısının sezon başı olumsuzluklarının altını çizeyim ki süreçte olumluya dönüştürsünler:
Her yıl baştan yapılandırılan takım uyum sorunu yaşıyordu ancak bu sezonda Fenerbahçe’de fazla bir arada oynamanın, Obradovic ile fazla dobra olmanın getirdiği ‘biteviyelik’ problem olacağa benziyor. Birbirlerine söyleyecek fazla şeyleri kalmamış ki ‘dolduruş adamı Obradovic’ bu durumda çıplak kalır.
Bütün zamanların ‘ne köy olur ne kasaba’ takımı Anadolu Efes bu yıl saçmalıkta tavan yaptı. Sadece orada bulunmanın mutluluğunu bir kez daha dilerim yaşamaz.
‘Bambaşkayız’ dedirtmeyi kafaya koymuş Darüşşafaka’da ülkemizdeki geçmiş karnesi ahım şahım olmayan David Blatt ‘12 benzemezden uyumlu bir takım yapmaya’ çalışıyor.
“Tanrım beni baştan yarat” şeklinde yeniden oluşturulmuş Uşak Sportif karşısında, Obradovic’in eskinin devamı nitelikli oturmuş ekibi ilk günde beklenti kırıklığıyla tanıştı.
- ‘Koş koş at’ takımı ev sahibi, demir dövüp ucuz sayılar kaçırmasa oyunu sona bırakmayacaktı. O kadar ki Fenerbahçe bir atarken Uşak üç kaçırdı. 22’de4 ile yüzde 18 üçlük sokabilen ev sahibine maçı getiren akıllı seçim sert savunmasıydı. Maçın dizginini hep elinde tuttu.
- F.Bahçe ancak pota altında etkin Litvan pivot Kairys sakatlanıp çıkınca hücumda rahatlayıp oyuna dönebildi. Ancak onu yedekleyen Monroe ve maçın adamı Mckissic attığı 30 sayıyla tek başına F.Bahçe’yi altüst ederek hak ettikleri maçı sonlarda topun değerini bilerek kaptırmadılar.
İSTEDİĞİNİ ALDI