×
Spanoulis oynamamış hiç fark etmez, dün akşam ki son çeyrek kararlılığıyla, ‘Mustafa Kemal’in askerleri’ havasına girmiş Fenerbahçe yedi düvel gelse yenerdi.
- Baştan hücumlarını Birch ve Printizes ile bizim boyalı alana yüklenme ayarına alarak üç çeyrek maça hakim oldular. Kendi potasının altını savunmaya iyice yüklenen Avrupa’nın en iyi savunma yapan takımı Olimpiakos skor momentumunu bırakmadılar.
- Biz hücumda dağınık görüntü verirken onlar “perdele devril” den sayılar ürettiler.
BOGDAN BOGDANOVİC REFLEKSİ
- Tam saha baskı ve savunmada ki muhteşem bloklarla gazlarını almaya çalışırken buldukları isabetlerle geri adım atmadılar. Udoh ve Veselly’i kısa süre yan yana oynatarak dirençlerini Bogdanovic’in, toplamda toplam sayının neredeyse yarısı, 27 sayılık performansıyla dengede götürdük.
- Ribaund üstünlüğüyle maça hakim görünümdeydik ama konsantrasyonu kaybettiğimiz 3. çeyrekte ekstra üçlük isabetlerle oyuna geri döndüler.
- Olimpiakos giderek sertleşirken reaksiyon veremeyerek hücumda iyice tıkandık. Şaşkınlığımızı fırsat bilerek kaçmaya başladılar. Son çeyrekte seyircide devreye girdi ve fotoğraf tamamen değişti.
10 sayı geriden gelerek küllerinden doğan “Fenerbahçe budur” dedirten enerji koyarak gecenin kazananı olduk.
Pazartesi Bandırma’da yenmişti, rövanşı da vermedi. Açık alanda erken atış kovalayan rakibi koşturmadılar. Boyalı alanı Tibor Pleiss’la daha olumlu kullanmasına rağmen çeperden demir dövünce ve üstüne üstelik alışılmışın tersine feci bir son çeyrek oynayınca Banvit’in ekmeğine yağ sürüp Theodore’ın ellerine finali terk etti Galatasaray. Telafisiz maç gerginliği, oyunun başında karşılıklı yoğun top kaybına sebep oldu. Düşük bütçesi nedeniyle dar rotasyon mahkumu Banvit, maçın temposunu düşük tutma akıllı seçimini sürdürürken, ilk çeyrek düşük skor ve tutuk hücumlarla kafa kafaya geçildi.
Theodore ‘final’ dedi
“Koş koş at” ritmine giremeyen, boş atışları da kaçan Galatasaray, atıcıları Schilb, Micov ve Diebler’ın sıfır çektiği sayı üretme krizini Göksenin’in üçlükleriyle aşarak ilk yarıda oyundan kopmadı. Banvit de Tolga Geçim performansıyla geri adım atmadı. İkinci yarıda Galatasaray’ın “gol kısırlığı” sürerken Banvit’in yüzde 45’e varan isabet kısmeti Orelic’in 17 sayı katkısıyla açıldı. Savunmalarda sertlik artarken kemik sesleri arttı.
Kaptan Sinan’ın sayı ve asistleriyle takım ritmini açma çabası bu sefer maçı kurtarmaya yetmedi. 19 sayı atan “Theodore Galatasaray’a karşı” şeklini alan maçta koç Ataman bir hedefinden daha oldu.
Geçen hafta tribünlerde “istifa et” anlamında bir mendil sallandı, ikisi gerisin geriye cepte kaldı. İspanya’da El Mundo Gazetesi, karşılaşmayı ”Modern çağın en kötü Barça’sı” başlığıyla duyururken, bu sezon oynadığı 42 maçta 20 mağlubiyet alan Yunan koç Bartzokas’a Katalan tribünler beyaz mendil salladı. Milano’ya da yenilirse Abbas Yolcu olur. Öte yandan 755 maç sonra ilk deplasman galibiyetini Barcelona karşısında alan ‘serbest düşüşteki’ Ataman, ligdeki son Banvit yenilgisiyle Riekerik’in gönderildiği akşamda postunu iyice sıkıntıya soktu. “Artık lige bakacağız” diyen Ataman sahada inandırıcılığını kaybetti. Perşembe günü Türkiye Kupası’ndaki Galatasaray-DAÇKA maçı sonucuna göre elenen Abbas olabilir.
Daçka laçkaBlatt da Fenerbahçe sempatik ikmaliyle maç kazanarak koltuğunu ve DAÇKA’nın bekasını şimdilik kurtardı. Şimdilik dememin nedeni “Daçka & Fenerbahçe birleşecekler” dedikodularının ayyuka çıkması. Koyu Fenerbahçeli Ferit Şahenk’in, çok pahalı baba yadigarıyla oynamaktan artık sıkıldığından böyle bir eğilimde olduğu seslendiriliyor. Ancak unutulmamalı Fener birleşmez, yutar. Fenerbahçe imparatorluğunun tek Sezar’ı vardır. Taşrada 1 iken Roma’da 1000 oluverirsin. Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olursun.
ACEMİ İŞİ, HÜSRAN
Gazozuna oynuyorlar Acı gerçek şu ki, bu yılki DAÇKA macerası tam bir acemi işi hüsran. Savrulan paralar ile geri kazanımlar arasında uçurum var. Euroleague’e seneye katılamayacak. Geriye kalan maçlarına bakıldığında İstanbul Final 4’unun ilk sekiz play-off’u sadece Fenerbahçe için garanti. Onun da Kızılyıldız, Baskonya gibi, evindeki 2 maçta problem yaratabilecek takımlardan uzak kalması için, kendini ilk 3’e atması lazım. Diğer ilk sekize kalan takımının da Anadolu Efes olması olası... 4’ten 2’ye düşerken beklenti kırıklığı yaşıyoruz. Büyük paralar harcanıp, büyük oyuncu ve koçlar başa getiriliyor ama nafile. “Yoksa bu işi beceremiyor muyuz?” demeye dilim varmıyor.
HATADAN ÇABUK DÖNDÜ
- Obradovic dün akşam İstanbul’da çevrilmiş ünlü James Bond filminin benzeri satranç entrikalarını sahneye koyarak evirdi çevirdi, CSKA’ya şapkayı ters giydirdi. Üst akılları Teodosic ile Khryapa olmayınca endazesi bozulan CSKA maçına yanlış tercihle iki uzun olarak Ekpe Udoh ve yeni transfer çaylak Benentt’le başlayınca yaşanan uyum sıkıntıları CSKA’ya ilk şoku atlatma fırsatı sağladı. Neyse ki 7 dakikada yanlıştan dönüp Vesely’i oyuna alınca olay toparlandı. Tıklım tıklım salonda kısır ve eşit skorlu geçen ilk yarıda tokadı vurup kaçamadık.
13-0’LIK SERİ GALİBİYETİ GETİRDİ
- Sert savunmalar alışılmış ikili oyunlara müsaade etmezken çeperden yüzde 41 isabetle en iyi üçlük ortalamasına sahip iki takım da dış atışlarda yüzde 25’lerle en kötülerini yaşadılar. 3. çeyrekte Udoh ağırlık koyup varlık gösterememiş Datome de oynamaya başlayınca 13-0 seriyle oyunu geri aldık.
- Dixon alışılmış sokak basketboluyla takım adrenalini yukarı taşırken CSKA dört dakika sayı bulamadı ve toplar ellerinde patladı.
Son çeyrekte kora korda baskı yapan CSKA, De Colo’yla çembere giderek maçı kırmaya çabaladı. Sarı lacivertliler müthiş bloklar ve inanılmaz yardımlı ribaundlar ile bütün rotasyon savunma direncini kaybetmeden geceyi şölene dönüştürdüler.
Savunma seven fakat bu gece istediği setliğe ulaşamayan ev sahibi karşısında Ataman set set fazla top çevirip, zamanı doğru kullanarak, şut atmayı oyun planı yapmıştı. Çeperden isabetli vurmakta başarılı olunca Arena’yı ayaklandırmadan ilk çeyrekte momentumu ele geçirdiler. Fenerbahçe Bogdanovic ve Datome üçlükleriyle geri adım atmazken Shilb ve Diebler sıcak elleriyle son Maccabi maçı modunda yağmur olup yağarak iyice coştular.
SONDA TÜKENDİ
2. yarıda çan alarmına kulak veren Fenerbahçe; Datome ve, Dixon isabetleri ve tribün enerjisiyle G.Saray rüzgarını durdurmak amacıyla baskılı savunma dozunu arttırarak farkı tek hanelere indirdi. Baskıda G.Saray’ın zorlama atışları da girmez olunca son çeyreğe girilirken F.Bahçe 15 sayı farktan geri gelip denkliği yakaladı. Pankartlara yansıyan ‘El Patron (Obradovic) mu, Ataman bey mi yaman’ şekli alan maçta son çeyrekte şut düellosu sürerken Dixon’ın bitirici üçlüğüyle zor geceden evinde yenilmezliğini bozmadan çıktı Fenerbahçe.
Dün akşamın rövanş hikayesinde ise ligin sayı kralı Langford’u savunmada kıskaca alarak rakibi top kayıplarına zorlayan Kanarya her topta potaya giderek akıllı ve sert bir basketbol oynadı. Udoh’suz Fenerbahçe’yi Kazan’ın tek başına pota altının dumanını atan uzunu Parakhouski bütün maç attığı 21 sayıyla çok zorladı. 22’de11 üçlük isabet rüzgarına Bogdanovic ve Datome de katkı verince Fenerbahçe maçı koparma gayretine 3. yarıda vites attırdı.
GALATASARAY’DAN MUHTEŞEM GALİBİYET
4. çeyrekte Datome ve Antic’in üçlükleriyle Kazan’ı kalayladık. Playoff’a kalmaktan geçtik maç kazanma hedefine kitlendiğimiz Galatasaray ise EuroLeague’de 5 kez yenildiği Maccabi’yi sonunda İstanbul’da açık ara yenmeyi başardı. Blok ve smaçlarıyla devleşen Pliess’a giren-çıkan katkı koyunca salon çoştu, rakip filelerde sayı doldu. Bildik skor adamları Weems ve Goudelock’la karşılık verdilerse de Galatasaray hızını almıştı bir kere ve tarihi bir galibiyet aldı.
- Rahvan tempo, sağlam savunmayla ‘atmaktansa tutmayı’ tercih eden kontrol hastası iki takım yürüyerek başladılar. 3’te 3 üçlükle Datome hücumumuzu sürüklerken dışarı çıkan Singleton’la oyunda kalmaya çalıştılar. Antic’in de katkı veremediği gecede Udoh’un eksikliğini Ahmet Düvelioğlu iki pota altında da hissettirmezken yavaştan farkı artırarak, Pana’yı eylemsizliğe mahkum ederek, denize dökmeye başladık.
PANA ATAŞEHİR’DE KALDI YAYA...
- Kısa süre Bourusis’le oyuna sertlik getirme çabaları da savunmamızda gedik açamayınca vurup maçı, 15 dakikada 40 sayı atarak, neredeyse ilk yarıda bitirecektik. Enerji yoğunluğu ve kazanma hırsımız yorgunluk etkisiyle 2. yarıda hız kesti. Obradovic rotasyonla takımı diri tutunca Pana’nın, Calathes, Fotsis vb. Yunanlı oyuncularıyla sıkıntı yaşayan koçu Xavier, can havliyle geri gelmeye çalıştı. Klasik Bourousis’le boyalı alanda olay çıkarma, kaos girişimleri akıllı ve dingin savunma duvarımızda eridi.
- Arena’nın maç sonu kurt uzmanları Ahmet beyi besleyerek başarı gecesine blok ve smaçlarıyla adını yazdırmasını sağladılar.
Pana’yı oyundan düşüren Fenerbahçe farkı verevine yedirerek dalyanın tadını İzmir marşıyla çıkardılar.
Slaughter’ın yanı sıra akşam Semih de sakat olunca Darüşşafaka Doğuş, maç başına 38 ribountla 1. sıradaki Baskonya karşısında yeni transferi çaylak Zizic’le evde tek başına kalıp, zorun kolaya devrildiği güzel bir akşam yaşadı. Maça her zaman ki gibi tutuk girince sakalı verdik önce. Kısalar kapışmasında onların başarılı dış adamları Larkin, Hanga ve Beaubois’una karşın bizimkiler Wanamaker ve Wilbekin hücumu sürükleyen, düelloda geri adım atmayan oyuncular oldular.
Ünlü(!) NBA markalı pivotları Bargnani girdiği oyunda alışılmış artistliklerini yapmaya başlayınca, ilk yarıda bizim bütün takımları yenen Baskonia’nın artık dersini verme zamanı geldi bilinciyle Daçka silkinerek can alıcı Bertans (29 sayı) ve dalışları, ribountlarda denkliğin sağlanması ve 12’de 6 üçlük isabetiyle maça geri döndü.
BİRİMİZ HEPİMİZ İÇİN
Son devre taraflar oyunu açık alan tempolu koşturmacaya dökünce Clyburn yakalar arası sayılar bulmaya başladı. Moerman forvet-pivot, her yeri oynayarak katkı koyarken Bertans iyice ısındı. Wannamaker’de solo çalma sırasını alarak skoru olumluya tırmandırdı. Bildikleri her şeyi yaptılar ama arayı kapayamadan evlerine boş elle döndüler.
Mustafa Kemal’in askerlerini soracak olursanız. ORADAYDILAR.