Paylaş
Artık tarımsal ürünlerin pahalılığının yanı sıra kıtlığından da bahsedilir oldu. Hal böyle olunca sohbetlerin ilk sırasında pahalılık yer alırken, onun ayrılmaz parçası gıda fiyatları oldu. Herkes ekilmedik bir karış toprak bırakılmamasından bahsediyor.
Bursa’da sanayi mi? Tarım mı? Tartışmaları yapılıyor. Hollanda’nın tarım ihracatında ikinci sırada olmasını ortaya atan da var, Almanya’nın sanayideki gücünü ve sanayinin kapladığı yüzölçümünü ortaya atan da.
Ancak bu tartışmaların girilen angajmanlarla ilgili olduğu açık. Konuşulması gereken şeyin tarım, turizm ve sanayi değil, üretim, verim ve katma değer olduğu unutuluyor.
*
Hollanda mesela. Nüfus 17 milyon, yüzölçümü 45 bin kilometrekare, Gayrisafi Yurtiçi Hasılası (GSYH) yaklaşık 1 trilyon dolar. Toplam ihracatı 700 milyar dolarlar civarında. İthalatı 620 milyar doları geçiyor. Dış ticaret fazlası veren bir ülke. Tarımsal üretimde sanıldığı kadar yüksek değerler üreten bir ülke değil. Ancak, tarımsal ihracatta ABD’nin ardından 2. sırada. 100 milyar doları geçen ihracat yapmasına rağmen, GSYH’da tarımın payı yüzde 2’nin altında. Yani 15 milyar dolar civarında tarımsal hasıla elde ediyorlar.
Almanya 85 milyon nüfus, 357 bin kilometrekare yüzölçümü, Gayrisafi Yurtiçi Hasılası yaklaşık 4.3 trilyon dolar. Toplam ihracatı 1.5 trilyon doları bulan Almanya’nın ithalatı ise 1.3 trilyon dolar civarında. Yani Almanya da dış ticaret fazlası veriyor. Almanya tarımsal ihracatta 3. ülke. Ancak onun da hasıladaki payı sanıldığı kadar yüksek değil. Sadece yüzde 0.7 civarında.
*
Türkiye de 85 milyona dayanan nüfusa sahip. Yüzölçümü 780 bin kilometrekare. Gayrisafi Yurt içi Hasılası yaklaşık 850 milyar dolar. İhracatı 225 milyar dolar olan Türkiye’nin ithalatı ise 2021 için 271 milyar dolar. Tarım ihracatında ilk sıralarda yer bulamayan ve 30 milyar dolar sınırında olan Türkiye tarımının GSYH’daki yeri ise yüzde 5’ler civarında.
Aslında Almanya ve Hollanda’dan daha fazla üretiyoruz ama onlar üretmediklerini bile alıp satıyorlar.
Biri nüfus olarak bizimle eş ama bizim yarımız kadar toprağa sahip Almanya. Diğeri ne nüfusu ne de toprakları bizimle kıyas kabul etmeyecek olan Hollanda. İki ülkede, gerek tarımsal alanda, gerekse sanayi alanında, bizi fersah fersah geçerek yollarına devam ediyorlar. Çünkü orada tartışılan şey daha çok sanayileşme ya da daha çok tarımsal alan değil. Dengeli bir şekilde üretim yapmak. Bu üretimi yaparken verimli yapmak ve de katma değeri yüksek üretim ve ticaret yapmak.
Ayrıca adı geçen ülkelerde nüfusların da homojen sayılacak bir dağılım içinde olduğunu ekleyelim.
Kalın sağlıcakla.
Paylaş