Paylaş
Tüm dünyada olduğu gibi İtalya’da da ekonomik sıkıntı kendisini hissettirmeye başlamış durumda. Enflasyon yüzde 2’lerden 8’lere çıkmış. Avrupa’da bazı ülkeler iki haneli rakamlara çıkmış bile. Türkiye’deki durumu mazur göstermek için değil, aksine ihracat ile büyümek ve döviz bulmak üzerine kurguladığımız “Türkiye Modeli”nin Avrupa’da ayak seslerini duyduğumuz durgunlukla birlikte, çok da iyi sonuç vermeyebileceğini düşünmemiz için bir parantez açmak istedim.
*
Henüz tüketimde bir durgunluk gözle görülmüyor. İnsanlar tatile gitmeye devam ediyor. Ancak sonbahar ve kış aylarında, enerji krizinin de yaşanmasıyla önce durgunluk, ardından da zaten artan enflasyonla, bir stagflasyon ortamında kendimizi bulmamız işten bile değil.
*
Biz ne kadar hazırız peki? Enflasyon konusunda biraz şerbetliyiz galiba. Ama orada da karşımıza enflasyon oranında artmayan gelir karşımıza çıkıyor. Bu durum toplumsal dengesizlik getirirken, ekonomi çarklarının da bir süre sonra yavaşlamasına neden olacaktır. Az önce belirttiğimiz gibi önemli bir pazarımız olan AB’de de talep azalması olursa işte o zaman üretim daralır, bir süredir artan istihdam geriler ve sıkıntı katmerlenerek karşımıza çıkıverir.
Artan enflasyon ve daha da artacağı beklentisiyle yapılan harcamalar, bir süre sonra gerilemeye başlar. Gayrimenkulde giderek tırmanan fiyatların seyri ise bir süre daha böyle devam edebilir. Ama sonra...
Riskler giderek büyüyor. Hem ülkemiz, hem de dünya için. Gündem de hızla değişiyor.
*
2020’nin ilk altı ayını Covid’in acil etkilerini bertarafla geçiren ekonomi, ikinci altı ay yaraları sarma girişimleriyle, üçüncü altı ay Çin yerine biz tercih ediliyoruz heyecanı ve artan taleple gelişirken, artık Rusya-Ukrayna çatışması, Çin-Tayvan-ABD gerginliği, Türkiye-Yunanistan arasında yaşanan gerginliklerin yeniden semalarda radar kilitlenmesiyle doruğa çıkmasını yaşıyor. Türk ve dünya ekonomisi, giderek ısınıyor.
*
Uzmanları detaylı aktarıyor elbette. Ben bir Türk vatandaşının, bir İtalyan vatandaşından aldığı izlenimler üzerine birkaç kelam etmek istedim. Böylece, İtalya gezimizden yanımızda, sadece güzel anıları değil aynı zamanda bu kasvetli satırları da getirmiş olduk ama gerçeklerden de kaçılmıyor.
Kalın sağlıcakla.
Paylaş