Beden değişir... Ya ruh?

Cinsiyet değiştirme operasyonu geçirerek hayatını trans birey olarak sürdürmeye başlayan bir kartel patronu ve onun bütün işlerinde yardımcılığını üstlenen bir avukat... Jacques Audiard imzalı, müzikal türde çekilmiş, Meksika dizilerini de hatırlatan suç draması ‘Emilia Pérez’ bu yıl Cannes’da Jüri Ödülü’ne uzanmıştı ve filmin dört kadın oyuncusuna da En İyi Kadın Oyuncu ödülü verilmişti.

Haberin Devamı

Adalete olan güvenini çoktan yitirmiş bir avukat... Rita Moro Castro hayatını idame ettirebilmek için çabalarken yanlış tarafta olduğunun ve sistemin nasıl işlediğinin çoktan farkına varmıştır ama yine de elinden pek bir şey gelmez. Derken Castro kaçırılır ve kendisini Mexico City sokaklarının karanlık liderlerinden Manitas del Monte’nin karşısında bulur. Bu suç baronunun ondan basit bir isteği vardır: Geniş bir arama-tarama yapacak ve cinsiyet dönüşümü gerçekleştirecek en doğru merkezi bulacaktır. Bu işin karşılığında alacağı ücretle de hayatının sonuna kadar çalışmadan yaşayabilecektir. Castro teklifi kabul eder ve nihayetinde operasyon gerçekleşir. Manitas artık Emilia Pérez’dir...

Aradan bir süre geçer, Londra merkezli çalışırken bir davette konuklardan biri onunla samimi bir sohbete girişir. Castro, çok geç karşısındaki kişinin Emilia olduğunu anlar ve kendisinden yeni bir isteği vardır. Öldüğü yalanıyla ortadan yok olmasıyla birlikte İsviçre’ye yerleştirdiği eski eşinin ve iki çocuğunun tekrar Meksika’ya dönmesine yardımcı olacaktır. Ayrıca Emilia kendisini, karısı Jessi ve çocuklarına sonradan ortaya çıkan yakın bir akrabası olarak tanıtacaktır.

Haberin Devamı

Vakti zamanında İstanbul Film Festivali’nde gösterilen ‘Düşen Adamlara Bak’la (Regarde les hommes tomber, 1994) tanıdığımız ve sevdiğimiz Jacques Audiard, sonraları ‘Yeraltı Peygamberi’ (Un prophète, 2009), ‘Pas ve Kemik’ (De rouille et d’os, 2012), ‘Dheepan’ (2015), ‘Sisters Biraderler’ (Les frères Sisters, 2018) gibi filmleriyle uluslararası bir şöhrete kavuştu. 1952 doğumlu Fransız yönetmen girişte konusunu özetlediğim son çalışması ‘Emilia Pérez’de son derece değişik bir öykünün izlerini sürüyor.

Audiard pandemi döneminde Boris Razon’un 2018 tarihli romanı ‘Écoute’yi okurken kitaptaki trans bir uyuşturucu satıcısı karakterinden yola çıkarak oluşturduğu bu yapıtında seyircisini hem suç dünyasının koridorlarında dolaştırıyor hem de farklı tonda bir müzikal filmin içine çekiyor. Biliyorum, müzikal çok çok geçmişte kalmış bir tarz ve günümüz izleyicisi bu türden adımlara pek şans tanımıyor. Ama ‘Emilia Pérez’ hem biçimsel yapısı hem de bizi davet ettiği dünyanın ilgiye değer karakterleriyle kendisini çok rahatça izlettiriyor.

Haberin Devamı

Jacques Audiard’ın eseri Meksika dizilerinin tadını sunarken içerdiği yoğun melodramla, dertleri ve atmosferiyle uzaktan uzağa Pedro Almodóvar filmi hissi de veriyor. Emilia Pérez geçmiş hayatında ve bedeninde bir suç makinesi, acımasız bir katilken yeni kimliği, ruhu ve bedeni onun bir anlamda geçmişiyle hesaplaşmasını sağlıyor. Ve yardımcısı rolünü verdiği Rita’yla birlikte kurduğu La Lucecita (Küçük Işık demekmiş) adlı sivil toplum kuruluşuyla Meksika’daki uyuşturucu kartellerinin işlediği cinayetlerde hayatını kaybedenlerin akıbetinin araştırılması için çaba harcıyor. Faili meçhullerin peşine düşülmesi ve yakınlarının dertlerine derman olunması için uğraş veriyor. Lakin bu esnada eşi Jessi, eski aşkı Gustavo’yla yeni bir yol haritası çizip çocukları alarak evden ayrılmak isteyince kıskançlık, evlatlarından uzak kalma durumu vs. gibi nedenlerle içindeki canavar (!) bir kez daha uyanıyor...Beden değişir... Ya ruhGascón filmde hem Manitas del Monte’yi hem de Emilia Pérez’i canlandırıyor.

Haberin Devamı

Cannes tarihinde bir ilk

Görüldüğü gibi ‘Emilia Pérez’ yer yer arabesk tonlar taşıyan ama müzikal yapısı, olay örgüsü, şaşırtıcı karakterleri ve sinematografik yanlarıyla son derece çekici bir çalışma. Filmi taşıyan unsurların başında da oyunculuklar geliyor. Avukat Rita’da Zoe Saldaña; Manitas ve Emilia Pérez’de Karla Sofía Gascón çok iyi. Keza Jessi’de Selena Gomez ve Emilia’nın aşkı Epifanía’da Adriana Paz da başarılılar. Nitekim bu yıl Cannes’da dördüne birden En İyi Kadın Oyuncu ödülü verildi. Bu topluluk içinde elbette Karla Sofía Gascón’un hikâyesi çok daha ilginç. 52 yaşındaki İspanyol oyuncu yıllardır erkek kimliğiyle (o zaman adı Juan Carlos Gascón’du) Meksika dizilerinde oynadı. 19 yaşında tanıştığı Marisa Gutierrez’le evlenen ve bu birliktelikten bir kızı olan Gascón 2009’da Meksika’ya taşındı. 2018’de trans birey olduğunu açıklayan otobiyografisiyle yeni kimliğini kamuoyuyla paylaştı. Bu geçişin karısının ve kızının desteğiyle olduğunu da belirtelim. Bu yıl Cannes’da rol arkadaşlarıyla En İyi Kadın Oyuncu dalında, ödüle layık görülen ilk trans birey olarak festivalin tarihine geçti.Beden değişir... Ya ruhPop müzik yıldızı Selena Gomez filmde Jessi karakterini canlandırıyor.

Haberin Devamı

Bu arada filmdeki 16 özgün şarkı, şarkıcı ve söz yazarı Camille ve besteci Clément Ducol’un ortak imzasını taşıyor. Bu ikiliden Camille daha önce ‘Ratatuy’ (Ratatouille) ve ‘Küçük Prens’ (Le Petit Prince) gibi animasyonların kimi şarkılarına katkıda bulunmuş, Clément Ducol da Leos Carax’ın ‘Annette’inde müzikal direktör olarak çalışmıştı.

Son bir not: Cannes’da ayrıca Jüri Ödülü de alan ve bu yıl Oscar’larda Fransa’yı temsil edecek olan ‘Emilia Pérez’, bu hafta vizyona girerken bugünden itibaren MUBI’de de gösterime çıkacak.Beden değişir... Ya ruhBir Salyangozun Anıları

VE DİĞER SEÇENEKLER

◊ Babasının vefatının ardından ikiz kardeşi Gilbert’la yolları ayrılan yalnız ve uyumsuz Grace Pudel, nihayetinde yaşına rağmen hayat sevinciyle dolu Pinky adlı yaşlı bir kadınla yakın bir dostluğu paylaşır. Salyangozları toplamaya meraklı bir karakter etrafında gelişen bir öyküye sahip, el yapımı stop motion canlandırma filmi ‘Bir Salyangozun Anıları’ (Memoir of a Snail) izlemesi son derece zevkli, dertleri derinlikler taşıyan bir çalışma. Avustralya yapımı filmde 2009 tarihli ‘Mary and Max’le tanınan Adam Elliot imzasını görüyoruz. Filmin seslendirme kadrosunda Sarah Snook, Kodi Smit-McPhee, Magda Szubanski, Eric Bana, Jacki Weaver, Magda Szubanski ve Dominique Pinon gibi isimler var.
◊ Murat Şeker imzalı ‘Çakallarla Dans’ serisinin 7’nci adımında ekibin dünya çapında bir güzellik yarışmasının organizasyonu esnasında İzmir’de yaşadıkları anlatılıyor. Filmin başrollerini Şevket Çoruh, Timur Acar, Murat Akkoyunlu, Didem Balçın, Toygan Avanoğlu, Diren Polatoğulları, Rojda Demirer gibi oyuncular paylaşıyor.
◊ Haftanın menüsündeki diğer yapımlar şöyle: Armor (Yön: Justin Routt), ‘RM: Right People, Wrong Place’ (Yön: Lee Seokjun), ‘Bangkok Dog’ (Yön: Chaya Supannarat), ‘Kızı Kazan Aşk’ (Yön: Onur Öğden), ‘Çam Yarması 2’ (Yön: Murat Kuşçu), ‘Vebal’ (Yön: Mehmet Ali Tugay), ‘Nasreddin Hoca Zaman Yolcusu: Kadim Medeniyetler’ (Yön: Naser Maratibavil). Bu arada Christopher Nolan imzalı ‘Yıldızlararası’ (Interstellar), vizyona çıkışının 10’uncu yılında bu hafta IMAX salonlarında tekrar seyirciyle buluşuyor.

Yazarın Tüm Yazıları