Paylaş
Üç haftadır, ‘‘Kumarhaneler Kralı’’ Ömer Lütfü Topal'ı kaşla göz arasında dolar milyarderi yapan, çarpıcı gerçekleri yazıyoruz.
Bugün karşınıza bir ibret belgesi geliyor. Bu belge, Topal'ın polisteki suç dosyası.
KAYITLARDAKİ BİTİRİM
Dosyadaki notlara göre, 1942 yılında Malatya'da doğan Ömer Lütfü Topal, ilk suçunu henüz 20 yaşında işleyerek, kavga ettiği bir kişiyi yaralamış.
Topal'la ilgili kayıtları inceledikçe, bu genç adamın yaşam felsefesini ‘‘3-K’’, yani ‘‘kumar-kabadayılık ve kaçakçılık’’ üçgeni üzerine oturttuğu anlaşılıyor. Örneğin Fındıkzade'deki ‘‘bitirimhane’’sinde zar atan ‘‘barbut’’ kurbanlarının paralarını kapan Topal'ın, borç takanlara en zalimane yöntemleri uygulamaktan çekinmediği, tehditle senet imzalatıp, yine tehditle haraç aldığı görülüyor.
Topal, kabadayılar dünyasında kendisine büyük ün kazandıran büyük ‘‘vukuat’’ı, 1971'de yapıyor ve Kocamustafapaşa'nın namlı delikanlılarından Muhterem'i, yol ortasında takır takır kurşunlayarak öldürüyor. Topal'ın bitirimhaneden çıkıp, bir adamının da yardımıyla Muhterem'i vurduğunu gören tanıklar, mahkemede suspus olunca, cinayet ‘‘meşru müdafaa’’ kılıfına uyduruluyor. Her suçu kitabına uygun işlemeyi beceren Topal'ın aynı yıl ruhsatsız silahla yakalanması da fazla bir önem taşımıyor. Bu nedenle ‘‘ruhsatsız silahla yakalanmak’’ gibi bazı önemsiz kayıtları (!) atlayarak, 1977 yılına geliyoruz. Yunanistan'da üç kilo eroinle yakalanan 3 Türk, malın gerçek sahibinin Ömer Lütfü Topal olduğunu söyleyince, uluslararası narkotik gözlemcilerinin antenleri, Malatyalı kabadayının üzerine çevriliyor. Nitekim Topal, çok geçmeden kendini demir parmaklıkların ardında buluyor. 1978 yılında Belçika polisi onu 6 kilo eroin ve 2 sahte pasaportla ele geçirince Fındıkzade'yi haraca bağlayan bitirim, cezaevini boyluyor.
Ancak Amerikan adli makamlarının ısrarı üzerine, bir süre sonra bu ülkeye gönderiliyor. Amerika'da tam 40 ay hapis yatan Ömer Lütfü Topal, cezasının ardından sınırdışı ediliyor.
SERİ CİNAYETLER
Tekrar Türkiye'ye, Fındıkzade'deki kürkçü dükkânına dönen Topal'ın başı, çok geçmeden yeniden belaya giriyor. Çünkü 1989'da Hollanda'da 55 kilo eroinle yakalanan dört Türk, büyük patronun Ömer Lütfü Topal olduğu yolunda ifade veriyor.
Böylesine karanlık ve suç dolu bir geçmişi olan Fındıkzadeli Topal Ömer, 1991 yılında Turizm Bakanlığı'ndan ‘‘Talih Oyunları Salonları İşletmeciliği’’ yetki belgesini kapmayı beceriyor.
Bu belgeyle ilk olarak Manavgat'ta Saray ve Adana'da Seyhan Oteli ‘‘casino’’larını açıyor. Daha sonra onu ‘‘Kumarhaneler Kralı’’ yapan 23 işletmelik ‘‘casino’’lar zinciri oluşuyor. Yetkililere göre, bu ‘‘casino’’ların küçük çapta olanları 300 milyar, büyükleri ise en az 500 milyar liraya oyuna hazır duruma getiriliyor.
‘‘Talih Oyunları Yetki Belgesi’’yle, geride bıraktığı kan ve uyuşturucu kokan karanlık yılları legalize eden Ömer Lütfü Topal'ın adı, çok geçmeden ‘‘casino’’ cinayetlerine karışıyor.
1994 yılında Akgün Oteli Kumarhanesi'ndeki bir ihtilaf nedeniyle Bülent Fırat, 1996'da ise Bodrum Regel Oteli Kumarhanesi'ndeki ortağı Hikmet Babataş, Topal'a yakın kişilerce öldürülüyor.
‘‘Kumarhaneler Kralı’’nın ‘‘casino’’larında dayak yiyen, işkence gören, orası burası kırılıp sakat bırakılan insanlarla ilgili yüzlerce dramatik öyküyü, burada anlatmak istemiyorum.
CEVAP BEKLEYEN SORULAR
Benim yanıtlanmasını istediğim sorular şunlar:
1- Emniyet Genel Müdürlüğü'ndeki bu kabarık suç dosyasına karşın, Ömer Ltüfü Topal, ‘‘sabıkasız’’ olduğunu gösteren belgeyi acaba kaça aldı?
2- Turizm Bakanlığı yetkilileri, cinayetten uyuşturucu madde kaçakçılığına kadar bir yığın kriminal olaya imza atan Topal'a, ‘‘Talih Oyunları Oynatma’’ iznini acaba neyin karşılığında verdi?
Bu sorulara yanıt bulmadıkça, ‘‘Susurluk’’ konusunda bir arpa boyu yol alamayacağımızı bilmeliyiz.
Paylaş