Paylaş
Salı gecesi Arena'yı izlemenizi öneriyorum. Çünkü o gece, yargının dört yıldır bir türlü karara bağlayamadığı bir cinayet dosyasının aydınlandığını göreceksiniz.
Kumarhaneler Kralı Ömer Lütfü Topal'ın has tetikçilerinden biriyken onun zulmüne uğrayan Bülent Fırat, 1994 yılında, İstanbul'daki Akgün Oteli'nin otoparkında öldürülmüştü. Bülent Fırat'ın 24 kurşun sıkılan cesedi, cinayetten 48 saat sonra, otoparktaki kulübede bulunmuştu.
Peki, kumarhaneler kralı, has adamının öldürülmesini niçin istemişti?
ÖLÜM EMRİ
Arena'ya yansıyan iddialara göre; Bülent Fırat, dört adamıyla birlikte Akgün Oteli Otoparkı'nı işgal etmiş ve kumarhaneler kralına kafa tutar hale gelmişti. Acımasız kral, kendisine diklenen adamını affetmemiş ve tetikçilerine şu emri vermişti:
‘‘Bitirin işini!..’’
Cinayetten bir gece önce, Bülent Fırat'ın dört adamı etkisiz hale getirildi. Yani bacakları kırıldı ve evlerine yakın sokaklara atıldı.
Sıra Bülent Fırat'ın ‘‘işini bitirmeye’’ gelmişti. Topal'ın sağ kolu Osman Karlı, infaz görevini, Emperyal kumarhaneler zincirinde güvenlik elemanı olarak çalışan Çetin Gencer, İhsan Karakayalı ve Yavuz Murat Balbal'a vermişti. Üç tetikçi, adeta bir cephaneliği andıran Akgün Oteli kumarhanesinden üç tabanca alıp, yandaki otoparka yöneldi. Salı gecesi seyredeceğiniz programda ekrana getireceğimiz tetikçilerden biri, cinayet anını şöyle anlatıyor:
‘‘Otelin lobisinden çıkıp bir sigara yaktım. İki fırt çektikten sonra İhsan'a verdim, bir fırt da o çekti ve sigarayı attık. Otoparka yüz metre kadar uzaktaydık. Bülent'in orada olduğunu biliyorduk. Hedefe doğru yürümeye başladık. Hiç konuşmadan kurşunları boşaltmayı planlamıştık. Kulübede oturan Bülent, gelişimizden şüphelenmedi. İçimizden biri, gözcü olarak arkadan izliyordu. Böylece kulübenin kapısına kadar geldik. Önce İhsan silahını ateşledi...’’
Bize bunları anlatan kişinin silahı tutukluk yapınca, gözcü de tabancasını ateşlemiş ve peş peşe atılan 24 kurşunu yiyen Bülent Fırat, ‘‘Yandım Allah!..’’ diyerek oracıkta yığılıp kalmıştı.
Katiller tabancaları bellerine sokup, doğruca Yeşilyurt'taki Polat Renaissance Oteli'ndeki kumarhanenin yolunu tuttular.
Fırat'ın ‘‘işinin bittiği’’ haberi, çoktan oraya ulaşmıştı!
Üç tetikçiyi Topal'ın odasında kralın oğlu Murat ve cinayetin azmettiricisi Osman Karlı bekliyordu. Karlı, cinayetten önce kendilerine verilen ‘‘birer ev’’ sözünün hemen yerine getirileceğini söyleyerek ‘‘Şimdi yukarı çıkıp istirahata çekilebilirsiniz!’’ dedi.
İddiaya göre, cinayette kullanılan silahlar Topal'ın odasına bırakıldı.
Polis, Bülent Fırat'ın kokuşmaya başlayan cesedini bulduğunda katiller ve azmettiriciler, çoktan güvenli yurt köşelerine dağılmışlardı bile! Topal, bu cinayetin organizasyonunda görev alan bazı yakın adamlarıyla birlikte Antalya'ya gitmeyi tercih etmişti. Çünkü oradaki bazı polis şeflerinden, operasyon yapılsa bile yakalanmama sözü alınmıştı. Anlaşma gereği göstermelik operasyonlar düzenlenecek ve tabii ki aramalar, Topal'a önceden haber verilecekti!
YALANCI ŞAHİT
Tüm önlemlere karşın beklenmedik bir gelişme yaşandı ve İstanbul polisi bir arama sırasında tetikçilerden İhsan Karakayalı'yı yakalamayı başardı. Tetikçi İhsan, sorgusunda cinayeti işlediklerini itiraf etmekle kalmadı, yer gösterme sırasında Bülent Fırat'ı nasıl öldürdüklerini ayrıntılı şekilde anlattı. Karakayalı'nın tutuklanması, Topal ve ekibini harekete geçirmişti. Diğer tetikçilere haber salınarak teslim olmaları söylendi. Ancak bir koşulla; polise asla gidilmeyecek, savcılığa teslim olunacaktı! Emir derhal yerine getirildi!
Bunlar yaşanırken cinayetin tek görgü tanığı olan otoparkçı Kürt Ahmet lakaplı Ahmet Artan'a mahkemede vereceği ifade ezberletilmişti. Tanık, öğretildiği gibi yaptı ve teşhis için çıkarıldığı duruşmada tetikçilerin gözlerinin içine baka baka şunları söyledi:
‘‘Bülent Fırat'ı öldürenler bunlar değildi!’’
Katiller kurtulmuşlardı! Kısa süren bir cezaevi döneminin ardından, kendilerine verilen ikinci söz de tutulmuş, özgürlüklerine kavuşmuşlardı.
Böylece Bülent Fırat dosyasının mahkeme ile Yargıtay arasında adeta bir top gibi gidip geldiği süreç başlamış oldu.
Ancak yıllar süren oyun salı gecesi sona erecek.
Canlı yayında neler olup bittiğini, dehşet içinde kalarak göreceğiz.
Paylaş