Kumarhaneler açılıyor mu?..

Uğur DÜNDAR
Haberin Devamı

Türkiye'ye gelen turist sayısında azalma olunca, kumar lobisi sesini yükseltiverdi:

‘‘Kumarhaneler turistlere açılsın!’’

Kamuoyu, aynı oyunu geçmişte de seyretmişti. Mustafa Tınaz Titiz'in Turizm Bakanı iken kapattığı kumarhaneler, lobinin baskısına dayanamayan diğer bakanlarca, kısa süre içinde açılıvermişti.

BÜYÜK VURGUN

‘‘Susurluk’’ sayesinde, kumarhanelerdeki soygunun ve karapara trafiğinin akıllara durgunluk veren boyutlarını hep birlikte gördük. Maliye Bakanlığı, ‘‘Kumarhaneler Kralı’’ Ömer Lütfü Topal'ın devlete vergi ödemek bir yana, 2 milyar dolarlık bir para dağını nasıl cebe indirdiğini yeni yeni keşfediyor. Hesap uzmanları, adeta pöstekide kıl sayarcasına, Topal'ın kumarhanelerinde gerçek muhasebe kayıtlarının yer aldığı disketlerdeki şifreleri çözmeye çalışıyor. Uyuşturucu cenneti kumarhanelerde, kokaine batırılmış puroların hangi para babalarına ikram edildiği, çuval dolusu dolar tomarlarını kimlerin yurtdışına kaçırdığı, henüz belirleniyor.

Topal'ın ölümü ve kumarhanelerin kapatılmasının ardından dağılan imparatorluktaki miras paylaşımı, her gün adliyelere, dehşet verici polisiye olayların yansımasına neden oluyor. Örneğin son kavga, Kuşadası'nda yaşandı. Kumar kurbanlarına yaptığı işkencelerle ünlü bir kumarhane yetkilisi, para koparmak için elindeki TV kasetiyle Murat Topal'a şantaja yeltenince, vücudunda söndürülen sigara izleriyle birlikte, soluğu adliyede aldı. İddiasına göre, ölümden şans eseri kurtulmuştu.

KUMAR LOBİSİ İŞBAŞINDA

Çatışmalar, vergilendirilmeyen kumar kazançlarından pay kapma kavgaları, sadece çöken Topal imparatorluğunda mı yaşanıyor? Kuşkusuz hayır! Gelişmeler, geçmişte çok sayıda kumarhane işletip, inanılmaz paralar kazanan diğer ‘‘baron’’lar için de pek farklı değil. Bazı kamu görevlilerinin de adlarının karıştığı şantaj kasetlerinin, bu dünyada büyük gerginlik yarattığı söyleniyor.

Türkiye, halkı soyup soğana çevirirken, devletten vergi kaçırmaktan başka bir amacı olmayan kumar lobisinin oyununa gelmemek için, turizm sektöründeki krizin nedenlerini çok iyi tahlil etmek zorunda.

Eğer lobi, bu yeni oyunu kazanırsa, kumarhaneler önce turistlere açılacak, kısa bir süre sonra da Türk vatandaşlarını hedef alacak.

Bu nedenle lobinin etki altına almaya çalıştığı Turizm Bakanı İbrahim Gürdal'ı uyarıyor, Cankut Bagana gibi ciddi ve gerçekçi sektör temsilcilerinin seslerine kulak vermesini öneriyoruz.

Türkiye'ye her yıl 500 bin turist getiren ‘‘Ten Tour’’un sahibi Cankut Bagana, kriz karşısında alınması gereken tedbirleri, şöyle sıralıyor:

‘‘Ayakbastı parası 15 dolar, havaalanı ücretleri fahiş. Eğlenceden yüzde 23 KDV alınıyor. Nerede duyulmuş bu kadar yüksek KDV?.. Biz uyuşturucu mu satıyoruz? Mantıklı seviyelere, en azından rakiplerimizin seviyesine insin. Havacılara mutlaka yardım edilmeli. Uçak gelişleri kesilirse, trafik kesilir. Yabancıların Türkiye'ye turist getirmek gibi bir misyonları yok. Biz ise bu ülkedeyiz...’’ (Yeni Yüzyıl, 10 Temmuz Cuma).

‘‘Ten Tour’’ aynı zamanda 3 bin koltuk kapasiteli ‘‘Onur Air’’in de ortağı. Ancak bu şirket, yukarıda sıralanan ağır koşullar nedeniyle, şu sıralar turistleri Türkiye yerine Mısır, Tunus ve fiyatları yüzde 15 oranında indiren Yunanistan'a taşıyor. Demek ki fiyatlar cazip olunca, terör bile (Mısır ve Tunus) turistin bir ülkeye gitmesini engelleyemiyor.

TURİZME KATKISI YOK

Cankut Bagana'nın kumarhanelerin yeniden açılmasıyla ilgili görüşleri de çok düşündürücü:

‘‘Türkiye'de 2 binden fazla otel bulunuyor. Bunların yalnızca 79'unda kumarhane vardı. Kumar müşterisi, İsrail ve Rusya'dan geliyordu. Batılı turistler buraya kumar oynamaya gelmiyor ki! Kumarhanelerin açılması için turizm alet ediliyor!’’

Bagana, yerden göğe kadar haklı. Ülkemizde turizm, yıllarca kumarhaneciliğe şemsiye olarak kullanıldı. Asıl amaç, turizm yapmak değil, halkı soyarak köşeleri dönmekti.

Susurluk'un ardındaki karanlık ilişkiler yumağı belki yeterince çözülemedi, ama bu olay hiç değilse karapara ve kumarhane rantının Türkiye'deki siyasete egemen olmasını önledi.

Bakan Gürdal'a, kumarhane önünde şakağına sıktığı kurşunla intihar eden gencecik insanları, her şeyini yitirdiği yetmiyormuş gibi, kolu bacağı kırılan, gözleri oyulan işkence kurbanlarını, yıkılan yuvaları, sönen ocakları, bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyoruz.

Hükümet, kumarhaneler konusunda karar verirken bir değil, bin kez düşünmeli.













Yazarın Tüm Yazıları