Paylaş
Hırsız müteahhitleri bile kollayan Af Yasası'nın Meclis'ten geçtiği günlerde, İstanbul'da çok anlamlı bir operasyon gerçekleşti.
Operasyonun başlamasına neden olan haber, ARENA'da yayınlanmıştı. Beykoz'a bağlı Çavuşbaşı Beldesi'nde üslenen ARENA ekibi, aylar süren bir çalışma sonunda, yöredeki hazine arazilerinin, sahte belgelerle yağmalandığını ortaya çıkarmıştı. Hem de belgesel görüntülerle.
ÇETELERLE SAVAŞ
Programa canlı yayın konuğu olan İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, kamuoyuna, yağmacı çetelerle savaşılacağı sözünü vermiş, ertesi sabah da operasyon başlamıştı.
Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcılarından Erol Can Özkan'ın talimatıyla harekete geçen Organize Suçlar ve Silah Kaçakçılık Şubesi timleri, toprak yağmacısı olduğu öne sürülen 17 kişiyi gözaltına aldı. Sorgulanan sanıkların 5'i tutuklandı. Ayrıca mahkeme sonuçlanıncaya kadar, mal varlıklarıyla, bu yoldan sağlanan paralarına el konuldu. Tutuklananlar arasında, Beykoz Tapu Kadastro Müdür Yardımcısı, burada görev yapan bir kadastro teknikeri ile iki muhtar da bulunuyor.
ANLAMLI MESAJ
‘‘Çavuşbaşı Operasyonu’’ ülkemizde egemenliğini sürdüren toprak ve yapı yağmacılığına dayalı çürümüş sistemi tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermesi bakımından büyük önem taşıyor. Bu nedenle, başta İçişleri Bakanı Sadettin Tantan olmak üzere, DGM Savcısı Erol Can Özkan ile İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir ve Organize Suçlar Şubesi Müdürü Adil Serdar Saçan'ı kutluyorum. Onlar bu operasyondaki kararlı tutumlarıyla, Susurluk Çetesi'ni, tarihi eser kaçakçısı Ayşegül Nadir'i, Şişli Belediyesi'ni soyan kaçak Gülay Aslıtürk'ü, banka müdiresi Sema Adın'ı parası için kaçırıp öldüren gaspçı psikopatları ve bir yığın vurguncuyu affeden çıkarcı politikacılara çok anlamlı mesajlar verdiler.
AFFA TEPKİ
Hafta boyunca görüştüğüm güvenlik görevlileri ve yargı mensupları, Af Yasası'nın bu şekilde çıkmasına müthiş tepki gösteriyorlar. Onlara göre, rüşvete, vurguna, hırsızlığa, cehalete, adam kayırmacılığa ve suç işlemeye prim veren yağmacı sistemdeki yozlaşma giderilemedikçe, popülist yaklaşımla çıkarılacak aflar, kamu düzenine yönelik tehditleri artırmaktan başka bir işleve sahip olamayacak. Dürüstlüğüne inandığım, başarılarına tanık olduğum bir emniyet müdürü, olabilecekleri şöyle yorumladı: ‘‘Bu Af Yasası, hayatlarını suç örgütleriyle mücadeleye adamış bir avuç güvenlik görevlisi ve yargı mensubunu, 'sistemin tetikçileri' konumuna düşürür. Yaptıklarını sorgulamaya başlayan bu dürüst ve temiz kalmış kamu görevlileri, içine itilecekleri pişmanlık duygusunun etkisiyle, Don Kişot'lukla eyyamcılık arasında bir tercih yapmak zorunda kalırlar. Aftan önce, yargı reformunu gerçekleştirmek gerekiyor.’’
YAĞMACI SİSTEMİ DEĞİŞTİRİN!
Kelle sayısına güvenerek toplumda infial yaratan Af Yasası'nı çıkaranlara naçizane bir önerim var:
Madem Meclis'te Anayasa'yı değiştirecek kadar geniş bir uzlaşma içindesiniz; o halde gelin, ülkemizin gelişmesini ve ulusal gelirin hakça paylaşımını engelleyen, çürümüş, yağmacı sistemi de değiştiriverin. Böylece sık sık af çıkarmaktan kurtulmuş olursunuz!
Haydi babayiğitler, göreyim sizi!.. Kaldırın ellerinizi...
Haydi ne duruyorsunuz? Yoksa çürümüş, yağmacı sistemden payınıza düşeni kaybetmekten mi korkuyorsunuz?
Not: Sistemin kurbanı olmuş garibanların affına karşı değilim. U.D.
Paylaş