Paylaş
Tekstilci Josef Behar, 29 Mart 1997 Cumartesi günü, Kurtuluş'taki işyerine gitmek üzere evinden ayrıldığında, saatler 08.30'u gösteriyordu. Eşine veda ederken, yarım saat sonra çok önemli bir randevusu olduğunu söyledi.
HEPSİNİ ÖLDÜRDÜLER
Beklenen kişiler söz verdikleri saatte geldiler. Polise göre en az üç kişiydiler. Ofise girer girmez, silahlarına sarılıp önlerine gelene kurşun yağdırmaya başladılar. İlk kurbanları, daha 3 gün önce stajyer sekreter olarak işe giren 19 yaşındaki Tuna Elişah oldu. Genç kızı delik deşik eden caniler, daha sonra muhasebe görevlisi Zübeyde Uçar'a yöneldiler. Kanlar içinde yere yıkılan zavallı kadının ölmediğini fark edince, Arap kamasıyla boğazını kestiler. Üçüncü hedefleri, büro çalışanı Kirkor Zarfçıyan'dı. Onun da işini bitirdikten sonra, sıra patron Josef Behar'a gelmişti. Katliamın başlamasıyla birlikte odasına kaçarak kapısını kilitlemeye çalışan tekstilcinin bu çabası boşunaydı. Levye ile kilidi kıran caniler, silahlarındaki son kurşunları Musevi işadamına boşalttılar.
Katiller olay yerini terk etmeden önce bazı belgeleri ve senetleri yakmayı da unutmadılar. Josef Behar'ın kredili tekstil satışı yaptığı müşterilerinin listesinin bulunduğu çantayı alıp kayıplara karıştılar. Geride hiçbir ipucu bırakmamışlardı.
İSRAİLLİ SEVGİLİ
Polisin katliamı aydınlatma çabaları sonuç vermedi. Dedektifler aylarca iz sürdükten sonra nihayet ilginç bilgilere ulaştılar. Buna göre müteveffa Josef Behar'ın İsrail'de bir sevgilisi vardı ve genç kadın katliamın ardından, bir erkek çocuk dünyaya getirmişti. İsrailli sevgili, bebeğin babasının Josef Behar olduğunu iddia ediyordu.
İsrail'e dönük araştırmasını daha da derinleştiren cinayet masası uzmanları, yeni ve düşündürücü bilgilere ulaşmakta gecikmediler. Analiz edilen veriler, katliamı İsrailli sevgilinin eski eşiyle, genç kadının erkek kardeşinin yapmış olabileceğini düşündürüyordu.
Türk medyasında yer alan polis kaynaklı haberlere göre, Smadar Cohen adlı kadının boşandığı eşi ve erkek kardeşi, hırsızlık ve gasp suçlarından sabıkalı kişilerdi. Katiller Antalya'dan Türkiye'ye giriş yapmışlar ve katliamdan sonra iz bırakmadan ülkelerine dönmüşlerdi.
Bu haberlerin ardından, bu kanlı bilançonun dosyası tozlu raflardaki yerini aldı.
ŞAŞIRTICI AÇIKLAMALAR
Ta ki Arena ekibi İsrail'e gidip, kuşkuların odağındaki kadın Smadar Cohen'i bulup konuşana kadar...
Başkent Tel Aviv'den yaklaşık yarım saat uzakta, orta halli insanların yaşadığı semtteki evinde röportaj yaptığımız Smadar Cohen, şaşırtıcı açıklamalarda bulundu. Örneğin, eski eşi Eliyah Cohen, yaşamının hiçbir döneminde Türkiye'ye gelmemişti. Erkek kardeşinin ise sabıkası bulunmadığı gibi, sıkı güvenlik soruşturmalarıyla girilebilen bir kamu kuruluşunda çalışıyordu.
ONU NİÇİN ÖLDÜRTEYİM?
Gözyaşları içinde Arena kameralarına konuşan genç kadına göre, büyük aşk yaşadığı Josef Behar, tekstil işi yaparken bazı kişilere de faizle borç para veren bir işadamıydı. ‘‘Ben bebeğimin geleceği için Josef'in yardımına muhtaç biriyim.
Onu niçin öldürteyim?’’ diyen Smadar Cohen, İsrail'e yönelik iddiaların, dikkatleri saptırmak için bilinçli şekilde uydurulduğunu söylüyordu.
Ona, ‘‘Peki katiller kimler olabilir ve bu katliamı niçin yaptılar?’’ diye sorduğumda, ‘‘Kesin bilgim yok.
Ama borç para verdiği ve onu ödemekte zorlanan kişiler olduklarını sanıyorum.
Polis, katliamı gerçekten aydınlatmak istiyorsa, katilleri ya da azmettirenleri, ona borç takanlar arasında aramalı...’’ dedi.
İstanbul Emniyeti, Hasan Özdemir yönetiminde tarihi başarılara imza attı. Ne kadar mafya ve çete varsa hepsi teker teker yakalandı. Özdemir'in pis kokular gelen bu dosyayı yeniden açacağına ve katliamı örten esrar perdesini en kısa sürede kaldıracağına inanıyorum.
Paylaş