Paylaş
İSRAİL’in İran’a saldırısı ile başlayan füze ve dronlarla gerçekleşen ‘hava savaşı’nın ağır faturalarından birini de havayolu şirketleri ödüyor. Savaşın başladığı, daha doğrusu ilk füzelerin ateşlendiği gün bölge hava sahalarındaki uçaklar çil yavrusu gibi dağıldı. İran havalimanlarına ya da İsrail’de Tel Aviv’e inen uçaklar bir daha havalanmadı. Irak, Ürdün, Lübnan ve Katar’ı da kaplayan Dubai’den Suriye’ye kadar geniş bölgenin üstünde uçuş yapılamadı. Flightradar 24 uygulamalarında Ortadoğu’daki devasa bölgenin hava sahasında bir tek uçak bile görülemedi.
Ortadoğu’nun büyük bölgesinde havayolu yolculuğu tamamen durunca savaşan ülkelerin üzerindeki hava sahalarını kullanan uçaklar da hızla rotalarını değiştirdiler. Yolları uzadı, daha fazla yakıt harcadılar ve maliyetler hızla şişmeye başladı. Neyse ki anlaşmayla birlikte İran havalimanlarına uçaklar yeniden inmeye başladı. Suriye hava sahası yeniden kullanılıyor. Zararın buralardan dönmesi bekleniyor.
2 ÖNEMLİ DARBE
Havayolu sektörü savaştan iki başlıkta büyük darbe yedi:
1. MALİYETLER ARTTI: Savaş nedeniyle çok ülkeli koca bir bölgede yolcu uçaklarının bütün seferleri iptal oldu. Bu iptallerin yarattığı maliyet artışları hızla tırmandı. Hala seferler normale dönmüş değil. Hem İran’daki havalimanlarında hem de Tel Aviv’de ve bölgedeki diğer ülkelerde yolcular birikti. Sadece İran da 10’dan fazla havayolu şirketinin uçağı mahsur kaldı. Bunların içinde en fazla Pegasus Havayolları’na ait uçak vardı. Emirates’e kadar birçok havayolu şirketinin geniş gövdeli uçakları da hem İran’da hem de Tel Aviv ve diğer bölge ülkelerinin havalimanlarında beklediler. Bu arada Katar gibi bazı ülkeler uçaklarını ülke dışına kaçırdılar. Örneğin Katar Hava Yolları uçaklarının bir kısmı İstanbul Havalimanı’na getirildi. Katar Hava Sahası kapandı. Avustralya’dan yapılan uçuşlar bile çok etkilendi. Aynı şekilde Amerika’dan İsrail’e yapılan uçuşlar durdu. Sadece Emirates, Etihad değil Air France, KLM , Etihopya, Aeroflat havayollarına kadar her şirketin operasyonları durdu ya da allak bullak oldu. İsrail’in bayrak taşıyıcı havayolu şirketi El Al’ın uçaklarının bir kısmı da Kıbrıs Rum Kesimi’ne götürüldü. Bu ara savaş bölgesine sefer yapmak için havalanan birçok uçak da divert ederek kalktıkları havalimanlarına ya da şirketlerinin yönlendirdiği havalimanlarına indiler. Örneğin sadece Pegasus Havayolları’nın bu savaş nedeniyle uğradığı zararın 40 milyon Euro civarında olduğu sanılıyor. THY savaştan önce Gazze nedeniyle Tel Aviv uçuşlarını iptal etmişti. Bu hat THY’nin en çok para kazandığı hattı. Bu hatta lider konumundaydı. Ve İstanbul üzerinden Tel Aviv’e Los Angeles, San Fransisko, gibi çok uzak noktalardan THY uçakları yolcu taşıyorlardı. Tel Aviv uçuşları durunca bu noktalarda da yolcu kayıpları ortaya çıktı.
2. TİCARİ KAYIPLAR: Yapılamayan seferler nedeniyle meydana gelen ticari kayıpların boyutları oldukça yüksek. Yükselen savaş sigortaları, hizmet alma güçlükleri de eklenince uzmanlar İsrail’in İran saldırısının havayolu sektörüne faturasının 500 milyon doları aştığı gibi kaba bir hesap yaptılar. Öte yandan Ukrayna savaşı boyunca çeşitli uçak şirketleri ve doğan kayıplar nedeniyle sigorta şirketlerinin ve kişilerin toplam 4.5 milyar dolarlık tazminat ödemeleri gerekiyor. Elbette sigorta şirketleri bu paraları ödeyecekler. Ama gelecek yıllarda bu sigorta şirketleri primleri artırıp bu zararı kurtarmaya çalışacak. Bu da havayolu şirketlerinin gelecek maliyet hesaplarını alt üst edecek.
Elbette sonunda işin ucu biz yolculara dokunacak. Bilet fiyatları artacak, fazla bagaj ücretlerinden tutun da para ile satılan ikrama, kargo taşıma ücretlerine kadar fiyatlar yükselecek. Sonuçta 15-20 günlük saldırının faturasını belki de yıllarca ödemek zorunda kalacağız.
ROTA BİLİNMEZ
FUNDA Karayel gazeteci, yazar, TV programcısı, iyi bir seyyah. Çok yüksek yeteneği olan bir savaşçı kadın. Sürekli uçuyor. Belki benden de fazla uçuyor. Ve havalimanları, uçaklar, hayalleri, hepsini harmanlayıp kendi hikâyelerinden bir kitap yazmış.
Adı ‘Rota Bilinmez.’ Aslında böyle bir uçuş satışı da yapılıyor. Yani uçak bileti alıyorsunuz ama nereye gideceğinizi bilmiyorsunuz. Bu bizde yani vize istenen ülke vatandaşları ile pek kolay olmayacak bir iş. Hadi gidelim dendiğinde bir mayın tarlasından geçip uçağa ulaşıyorsunuz.
Funda’nın Rota bilmeyen hikâyeleri bir solukta okunan, zorlamayan, hayalleri şekillendiren umutları da gökyüzüne çıkaran bir kitap. Atatürk Havalimanı’ndan da bahsediyor ama son zamanlarda uçtuğu İstanbul Havalimanı için bakın ne diyor:
“Her gidişimde arkamda ve her dönüşümde yeniden bana kucak açan yer, artık sadece bir havalimanı değil aynı zamanda bir ev, bir başlangıç noktası, bir bitiş çizgisi. Ve her seferinde tıpkı bu şehrin kendisi gibi, burası da bana yeni bir şeyler öğretiyor, yeni bir perspektif sunuyor.”
Funda’nın deyimi ile her şeyin başladığı ve bittiği yer aynı zamanda bir kaçışın da hikayesi olmuş. Turkuvaz Haberleşme ve Yayıncılık A.Ş.’den çıkan ‘Rota Bilinmez‘ Funda’yı çok iyi anlatan sayfaların özenle birleşmiş hali.
Paylaş