Paylaş
ÖZELLİKLE Amerika’daki havalimanlarında uzun yıllar kullanılan ‘mobil salonlar’a yeniden ihtiyaç duyulmaya başlandı. Uçuşların yoğunlaşması nedeniyle birçok havalimanında yolcuların rahatça indikleri köprüler çoğu zaman dolu oluyor. Uçak yolcusunu alıp köprüden ayrılmadan önce ya da köprüye yanaşıp yolcusunu bıraktıktan sonraki bekleme sürelerinde ciddi sıkışıklıklar oluyor.
Yolcuların genellikle körük dedikleri köprüler dolu olunca, uçaklar açıkta park ediyor. O zaman özellikle yaşlılar ya da çocuklu ailelerin uçaktan merdivenle inmeleri ya da binmeleri bir işkence haline geliyor. Bir de ellerindeki kabin bagajlarını merdivenlerde taşımaları ciddi sorun yaratıyor.
Oysa yıllarca kullanılan ‘mobil salonlar’ diye adlandırılan, bir araç üzerinde duran ve hidrolik kollarla yükselip uçağın kapısına yanaşan bu sistem, büyük rahatlık sağlıyor. Yolcu uçakla aynı hizadaki mobil salona geçiyor ve dolunca da hareket edip terminalde belirlenen yerlere yanaşarak yine yolcuların rahatça inmesini sağlıyor. Yani öyle merdiven inme ya da tırmanma derdi olmuyor.
ÇOK YOLCU ALIYOR
Her bir mobil salonda 71’i oturan ve 31’i ayakta olmak üzere 100’den fazla yolcu ağırlanabiliyor. Bu araçlar 16.46 metre uzunluğunda, 4.88 metre genişliğinde ve 5.33 metre yüksekliğinde tasarlanmış. Apronda saatte 42 km hıza ulaşabiliyorlar.
Washington Dulles Havalimanı, başlangıçta mobil salonlarını yolcuları tek tek uçaklara taşımak için kullansa da, yıllar içinde işlevleri değişti. Gerçekten de, uçak köprülerinin ve uydu terminallerinin ortaya çıkması onları bu açıdan daha az kullanışlı hale getirdi, bu yüzden bunun yerine terminaller arası taşımacılık için yeniden tasarlandılar. Öyle oldu ki, Washington Dulles yıllar boyunca bu tür araçları kullanan tek havalimanı değildi. Gerçekten de, Montréal’in Trudeau (YUL), Mirabel (YMX), New York JFK (JFK) ve Paris Charles de Gaulle (CDG) gibi havalimanlarında da kullanıldılar. NASA bile astronotlarını taşımak için benzer ancak modifiye edilmiş araçlar kullandı.
KULLANIMDA ÇOK AZ VAR
Washington Dulles’da, geçen yıl yenileme yatırımı kararı alınmasının ardından mobil salonun öngörülebilir gelecekte kalması planlanıyor. Bu araçlar esas olarak hiçbir kapı müsait olmadığında çağrılıyor. Yani hâlâ kullanımda olanları var. Mobil salonların en büyük dezavantajlarından biri işletme maliyetleri. Bunlar oldukça hantal araçlar. Pahalı yakıta ihtiyaç duyarlar ve uçak köprülerinden veya dış merdivenlerden daha fazla bakım gerektirirler. Ayrıca bu araçlar çok eski olduğu için, onlar için doğru yedek parçaları bulmak çok zorlaştı ve bu da onları çalışır durumda tutmanın maliyetini artırdı. Mobil salonlar bir zamanlar havalimanı altyapısının geleceği olarak görülse de artık yolcuların terminaller arasında seyahat etmesinin eğlenceli ve yeni bir yolu. Bir süre sonra bunlara yeniden ihtiyaç duyulacağı da tartışılmaya başlandı.
TAV’DA TİCARİ İŞLERİN BAŞINA FERRAND GELDİ
TAV Havalimanları’nın iştiraki TAV İşletme Hizmetleri’nin başına Aude Ferrand atandı. Ferrand, 19 ülkede 90’dan fazla lounge, özel üyelik programı TAV Passport ve havalimanındaki ticari alanların yönetiminden sorumlu olacak. Ayrıca holdingin havacılık dışı gelirlerine yönelik stratejisine de katkı sunacak.
Ferrand özellikle lüks tüketim ve perakende alanında oldukça deneyimli bir yönetici. European Business School’da uluslararası işletme, HEC Paris’te finans okudu. Havacılık sektörüne geçmeden önce Armani’de ve Koreli kozmetik markası Amorepacific’te çalıştı. Fransa’nın en büyük mağaza zincirlerinden biri olan Printemps’te lüks ürünler ve mücevherattan sorumluydu. 2017’de Paris havalimanlarını yöneten Groupe ADP’ye katıldı. Perakende direktörü olarak havalimanlarındaki tüm mağazalar, yiyecek-içecek hizmetleri ve reklam pazarlama faaliyetlerinden sorumluydu. Şili Santiago ve Amman havalimanlarının yönetim kurullarında yer aldı.
AİRBUS HELİKOPTERLERE TÜRKİYE’DE KALE BAKACAK
Airbus Helicopters, Türkiye’deki yeni bakım merkezi olarak Kale Air Maintenance firmasını seçti. Bursa merkezli şirket, bölgedeki H125, H135 ve H145 helikopterlerini kapsayan sivil Airbus Helicopters filosunun bakım hizmetlerini yürütecek.
Kale Air, planlı bakım kontrollerinden onarım ve modifikasyonlara kadar tüm temel ve hat bakım hizmetlerini sunuyor. Airbus Helicopters Doğu Avrupa ve Orta Asya Başkanı Ludovic Boistot, gelişmeyle ilgili olarak şunları söyledi: “Kale Air’i küresel bakım merkezi ağımıza dahil etmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Kale Air’in onaylı bir bakım merkezi olarak faaliyet göstermesi, Airbus Helicopters’ın Türkiye ve bölgedeki varlığını güçlendirerek şirketin operatörlerine verdiği desteğin kalitesini daha da artırmasını sağlayacak.”
Kale Air Bakım Genel Müdürü M. Sait Sölmen ise Türkiye’de helikopter bakım ve onarım hizmetleri konusunda uzmanlaşmış güvenilir bir havacılık şirketi olduklarını söyledi. Sölmen ayrıca Airbus ailesine ve bölgedeki müşterilere bakım hizmetlerini başlatmak için hazır olduklarını da vurguladı.
Türkiye, Türk Kara Kuvvetleri ve Hava Kuvvetleri tarafında hem genel amaçlı hem de arama-kurtarma görevleri için faaliyet gösteren 45 Cougar helikopterinden oluşan filosuyla dünyanın en büyük Cougar operatörü olarak Airbus Helicopters için önemli bir ortak konumunda bulunuyor.
Airbus Helicopters, hafif tek ve çift motorlu hava araçlarını işleten birçok müşterisi ile büyüyen özel ve ticari havacılık ve genel maksat pazarında güçlü bir varlığa sahip. Türkiye’deki “kamu ve özel sektör acil sağlık hizmetleri” segmentinde ise, 13 adet Airbus H135 helikopteri TUSAŞ tarafından ülke çapında Sağlık Bakanlığı’nın ihtiyaçları doğrultusunda işletiliyor.
Paylaş