Paylaş
AIRBUS’ın ana imalat üssü Fransa’nın Toulouse kentine defalarca gittim. Oradan tanıtım uçuşlarına katıldım. Her seferinde fabrika apronunda, bulunduğum yerin tam tersinde uzak bir noktada o zeplin kılıklı dev nakliye uçağı ‘beyaz balina’ Beluga’yı görüyordum. Ama öyle elini kolunu sallayarak fabrikada bir yerden başka bir yere gitmek mümkün değildi.
Hep yaklaşmak, dokunmak istedim ama hevesim kursağımda kaldı.
Fransa Toulouse’da günlerden bir gün...
Sabahın körüydü.
Hafif pus vardı. Beluga’nın inişe geçtiğini söylediler. Heyecanla uçağın gelişini bekledim. Sonra sis içinden koskoca bir beyaz balina çıktı. Öyle büyüktü ki, bakışımın ufkunu dolduruverdi. Devasa uçak, ağır ağır piste yaklaştı. Uçak yaklaşmada birkaç noktada alçaldı, yükseldi. Tıpkı balinanın okyanus sularına dalıp çıkmasına benziyordu. Ama çok daha zarifti. Ürkütücü değildi. İniş takımları pistle birleştiğinde, frenleme başladı. Reverse açtı ama öyle kıyameti koparan sesler çıkarmadı. Yaklaştıkça burnundaki siyah ağız-dudak çizgisi görülen kargo alım açılma noktası iyice bir gülücüğe dönüştü. Böyle bir dev ancak bu kadar şirin-cana yakın, sempatik olabilirdi. Yanaklarından tutup sıkmak geldi içimden. Yaklaştıkça bunun imkânsız olduğu heybeti ile ortaya çıktı. Benzeri bir uçak Boeing’de de var. Dreamlifter. Yani uçak parçası taşıyan uçak. Ama o sadece iri bir uçak ve biraz büyük tren vagonunu hatırlatıyor.
AYLARCA BEKLEDİM
Beluga’ya daha yakın olmak istiyordum. Dokunma, kokpitine girme, kalbinde olma, şirin karnında oturma isteğim artık doruğa çıkmıştı. Ama Toulouse’da olmadı. Taa ki uçak Ankara’da TUSAŞ’a, Türkiye’de üretilen Airbus parçalarını yükleme için geleceğini duyuncaya kadar. Bu uçak ne zaman gelecek sorusuyla altı aydır canından bezdirdiğim, sinirlerini bozduğum Airbus Türkiye’nin Kurumsal İletişim Direktörü Özge Sevük büyük çabalarla izinleri aldı.
Airbus’da bunun için bir merkezden izin yetmiyordu. Askeri parçalar falan da taşıdığı için ona yaklaşmayı çok sıkı tutuyorlardı. Neyse Özge büyük bir başarı ile izinleri kopardı. TUSAŞ Ankara uçağa girmem için izinleri onayladı. TUSAŞ Basın Şefi Oğuzcan Obuz her şeyi ayarlamıştı. Güvenlikten geçtikten sonra bizi doğruca Beluga ST’nin yanına götürdü.
BelugaSt, BelugaXL’ın bir önceki modeliydi. Uçakta Fransa’da fabrikanın Beluga Operasyon Müdürü Ali Bal vardı. FGSTC kuyruk tescilli uçak, parça yüklemesi için ağzını ağır ağır açtı. Sonra uçağa girdim. İçeriden merdivenlerle iki kat çıktım. Uçağın kalbi kargo bölümüne çıktığımda dev bir alanda buldum kendimi. Bir tenis kortu yapılabilirdi burada. İmalattaki uçakların kanatları buraya giriyordu. Bir helikopter ya da bir uydu aracı da. Kokpite geçip kaptanlarla konuştum. Bütün konuşmalar, görülebilen noktalar sınırlıydı. Kurallara elbette uydum.
Yıllardır hayalimi süsleyen uçağın içindeydim. Ağzını açmış kargosunu bekliyordu. Ona dokundum. Devasa gövdesini yakından gördüm. Çok etkilendim. Bir tasarımcı grubu ve teknik ekibin çizimi için içimden alkışlar tuttum. Böyle şişman bir uçağı nasıl da gökyüzüne çıkarmışlardı? Görmeme, dokunmama rağmen inanılır gibi değildi.
Beyaz balina, iriliğine bakmayın, çok zarifti. Çok etkileyiciydi. İçinden çıkmak gelmedi içimden. Bana tanınan süreyi sonuna kadar kullandım. Dokundum, oturdum kalktım, gözlerim her santimetrekaresinin fotoğraflarını çekti. Özge çeke çeke indirdi beni uçaktan.
Hayranlık, havacılık anılarımın en üstünde bir yere Beluga olarak yerleşti.
TÜRKİYE’DEN GİDEN PARÇALAR
20 yılı aşkın bir süredir Türkiye Airbus’ın tedarik zincirinin ayrılmaz bir parçası. Günümüzde A220’den A350’ye kadar her Airbus ticari uçağında Türkiye’den tedarik edilen parçalar var. Türkiye’de, 3 bin 500’ün üzerinde havacılık istihdamı Airbus tarafından doğrudan destekleniyor. Airbus tarafından Türkiye’den yapılan ihracat 2023 yılı sonunda 4 milyar doları aştı ve mart ayında şirketlerin CEO’larının da katılımıyla gerçekleşen törende duyurulan STEP programının da desteğiyle 2030 yılına kadar ihracatın 6 ila 7 milyar doları aşması bekleniyor. Airbus’ın Türkiye’de yedi ana endüstriyel ortağı ve tedarikçisi bulunuyor. Ankara’da TUSAŞ’ın yanı sıra Türkiye’deki diğer ana ortak ve tedarikçiler ise şunlar:
PFW (Hutchinson) - Havacılık Sanayi (HS) - İzmir GKN Fokker - İzmir LISI - İzmir Turkish Technic TCI Mubea Türk sanayisi aynı zamanda, Airbus A320neo ve A220 motorlarını P&W ve CFM adına üreten Kale P&W, Alp Havacılık ve TEI’nin mevcudiyeti ile motor parçaları üretiminde de Türkiye önemli bir oyuncu.
BELUGA XL’IN HİKÂYESİ
Airbus, kanatlar gibi çok büyük uçak parçalarının nakli için BelugaXL uçağını tasarladı. A330-743L üzerine inşa edilen uçak daha önceki kardeşi BelugaST’nin (Super Taşıyıcı) yerini alıyor. Özellikle A350 ve 321 gibi uçakların çok satılması ile Beluga XL çok gerekli oldu. Temeli Airbus A330-200F’ye dayanan bu büyük nakliye uçağı ilk uçuşunu 19 Temmuz 2018’de gerçekleştirdi, tip sertifikasını 2019’da aldı. BelugaXL, 9 Ocak 2020’de Airbus Transport’ta hizmete girdi. İlk üç XL’in teslimatlarıyla birlikte, Beluga filosundaki görevini sürdüren ST diye adlanan A300-600ST platformundan yapılan Beluga uçak Ankara TUSAŞ apronunda tanıştığım uçaktı. BelugaXL, karnınında bir yerine iki A350 XWB kanadı taşıyabiliyor. BelugaXL Başkanı Bertrand George’un ifadesiyle geliştirme ve üretim için harcanan para 1 milyar Euro’yu geçti.
BELUGA XL TEKNİK ÖZELLİKLERİ
* Uzunluk 63.1 metre
* Yükseklik 18.9 metre
* Kanat açıklığı 60.3 metre
* Kanat alanı 361.6 metrekare
* Gövde genişliği 8.8 metre
* Kargo kapasitesi 50.5 ton
* Kargo alanı 2.209 m3
* Maksimum menzil 4 bin 260 km(Tam yüklü)
* Maksimum kalkış ağırlığı 227 ton
* Maksimum iniş ağırlığı 187 ton
* Maksimum sıfır yakıt ağırlığı 178 ton
* Maksimum yakıt kapasitesi 73.3 ton
* Hizmet tavanı 11 bin metre
* Normal seyir hızı Saatte 737 km.
* Motorlar (2 adet) Rolls Royce Trent 700
12 BİN YILLIK EKMEĞE BAŞKAN EL KOYDU
Daha önce iki kez yazdım. THY’nin mükemmel bir iş yaparak Taş Tepeler’de 12 bin yıl önce filizlenen ilk buğday tanelerinden yola çıkarak yaptığı ekmek çok ses getirdi. Ekmek (The Oldest Bread- en eski ekmek) imal edildikten sonra çok şık torbalara kondu ve bir New York uçuşunda tanıtıldı. Mükemmel bir lezzeti vardı. Ve THY bu ekmekleri, uzun uçuşlarda Business ikramında yine torbalar ve üzerinde hikâyesinin yer aldığı bir kartla yolculara sepet içinde sunmaya başladı. Ama sunum kartlarında iki önemli eksik vardı. Biri gluten içerdiği, diğeri de saklama süresi. Neyse, THY yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof Dr. Ahmet Bolat olaya el koydu ve artık tanıtım kartlarında ‘gluten’ uyarısı ile altta da ‘servis edildiği gün içerisinde tüketilmelidir’ ifadeleri yerlerini aldı. Başkan sayesinde bu iki medeni uyarı, mükemmel ekmeği kusursuz yaptı.
BAŞIMIZ SAĞOLSUN
Türkiye’nin gözbebeği, dünyanın dikkatlerini üzerine toplayan dev kuruluşumuz TUSAŞ’a dün menfur bir saldırı düzenlendi. Bu terör olayında hayatlarını kaybeden değerli şehitlerimizin ruhları şad olsun, mekânları cennet olsun. Yaralılarımızın da bir an önce sağlıklarına kavuşmalarını dileriz. Bu röportaj TUSAŞ’a yapılan saldırıdan bir gün önce TUSAŞ Tesisleri apronunda gerçekleştirilmiştir.
Paylaş