Boyunuz uzun, uçak koltuğuna sığmıyorsunuz. Ancak business class biletine de o kadar para ödemek istemiyorsunuz. Çözüm; acil çıkış kapılarının önünde yer alan, daha uzun diz mesafesine sahip koltukları seçmek. Sektörde bu koltuklar ‘exit’ olarak adlandırılıyor. Ama ayaklarınızı rahatça uzatıp uçabilmenin keyfi de artık birçok havayolunda ücretli. Örneğin Türk Hava Yolları ile İstanbul’dan Los Angeles’a uçacaksınız. 13 saat 55 dakikalık tek yön uçuşta 79 dolarlık ücret alınıyor. THY, iç hat veya birçok dış hat uçuşunda ücret almıyor.Genellikle Türk yolcu ön sıraları tercih etse de, son yıllarda havayollarında exit satışları hızla artıyor. Özellikle uçuş süresinin uzamasıyla satışlar daha da yükseliyor. Bu koltuklar size konfor sağlıyor ama oturduğunuzda çok önemli bir göreviniz var: Acil durumlarda tahliye başladığında çıkış kapısını sizin açmanız gerekiyor. Birçok havayolu kalkış öncesinde bu koltuğa oturan yolculara “Verilen talimatları yerine getirebilecek misin” diye soruyor. Kabin memuru ile anlaşamayan veya bunu yapamayacağını belirten yolcu o koltuklardan kaldırılıyor.
Kimler oturamıyor?
“Parasını ödedim, acil çıkıştaki koltuğa otururum” da diyemiyorsunuz. Uluslararası havacılık kurallarına göre bu koltuklara 18 yaşın altında çocuklar, bedensel engelliler, hareket sorunu olan yaşlılar, aşırı kilosu nedeniyle ikinci bir kemer talep edenler oturamıyor. Bebekli ailelere de bu koltuklar verilmiyor. İnternet üzerinden check-in yapıp biletinizi satın almazsanız havalimanında kontuarda veya uçak içinde kabin memurları, eğer bir sorun yaşayabileceğinizi görmeleri durumunda sizi satın aldığınız koltuktan kaldırabilme hakkına sahip. Geniş gövdeli uçakların acil çıkış kapıları, tek koridorlulara göre büyük. Tam kapı kenarında oturduğunuzda bazen dışarının soğuğu nedeniyle üşüyebilirsiniz. Hemen bir battaniye istemekte fayda var.
HANGİ HAVAYOLU KAÇA SATIYOR?
Havalimanlarımızda güvenlik, son yıllardaki ‘en hassas’ dönemde. Aramalar daha havalimanı yolunda başlıyor. Araç tarayıcıları gibi yeni nesil cihazlar havalimanı girişlerine konuluyor. Terminal girişlerindeki manyetik kapılar ise en küçük metal parçasına bile ikaz veriyor. İlk kontrolde yeniden kemerler çıkarılmaya başladı.
Havayollarının tüm uyarılarına rağmen, yolcular uçaklara geç kalıyor. Bir de check-in sırasında bekliyor. İnternetten veya kiosklardan basitçe yapabileceği işlemler için ekstra zaman harcıyor. Havayolları, yolcuları online check-in yani internet üzerinden işlem yapmaya yönlendirmeye çalışsa da kullanım oranının düşük olduğu dikkat çekiyor. Havayolu sektöründe yapılan ölçümler, tüm dünyada yolcuların ortalama yüzde 40’ının online check-in yaptığını ortaya koyuyor. Havalimanında check-in’in ücretli olduğu düşük maliyetli havayollarında ise oran yüzde 85’e çıkıyor. Bu konuda bir araştırma yapan ve ayda internet üzerinden 300 bin bilet satan Enuygun.com’a göre, internetten bilet alan her 100 yolcudan sadece 25’i online check-in işlemi gerçekleştiriyor.
MOBİL UYGULAMA ÖNDE
Kalan yüzde 75’in büyük oranı, havalimanında sıraya giriyor. Kioskları kullanan sayısı az.
Havalimanlarımızda güvenlik, son yıllardaki ‘en hassas’ dönemde. Aramalar daha havalimanı yolunda başlıyor. Araç tarayıcıları gibi yeni nesil cihazlar havalimanı girişlerine konuluyor. Terminal girişlerindeki manyetik kapılar ise en küçük metal parçasına bile ikaz veriyor. İlk kontrolde yeniden kemerler çıkartılmaya başlandı.
Havayollarının tüm uyarılarına rağmen, yolcular uçaklara geç kalıyor. Bir de check-in sırasında bekliyor. İnternetten veya kiosklardan basitçe yapabileceği işlemler için ekstra zaman harcıyor. Havayolları yolcuları online check-in yanı internet üzerinden işlem yapmaya yönlendirmeye çalışsa da kullanım oranının düşük olduğu dikkat çekiyor. Havayolu sektöründe yapılan ölçümler, tüm dünyada yolcuların ortalama yüzde 40’ının online check-in yaptığını ortaya koyuyor. Havalimanında check-in’ın ücretli olduğu düşük maliyetli havayollarında ise oran yüzde 85’e çıkıyor. Bu konuda bir araştırma yapan ve ayda internet üzerinden 300 bin bilet satan Enuygun.com’a göre, internetten bilet alan her 100 yolcudan sadece 25’i online check-in işlemi gerçekleştiriyor.
Mobil uygulama önde
Kalan yüzde 75’in büyük oranı, havalimanında sıraya giriyor. Kioskları kullanan sayısı az.
Yolcu psikolojik olarak sıraya girmenin, görevli üzerinden işlemlerini yaptırmanın daha doğru olacağına inanıyor.
Saatlerce uçup kıtaları aşacaksınız. Belki de indiğiniz yerde dinlenmeye fırsat olmadan toplantıyı veya bir başka uçuşu yakalamak için koşturacaksınız. Uçakta uyuyabiliyor musunuz? Gözlerinizi kapasanız bile o uyku sizi dinlendiriyor mu? Ne kadar koltuk tasarımları gelişse de, giderek daralan ekonomi sınıfı koltuklarda keyifli bir uyku zor. Ya iyi bir yastıkla? Bugün birçok havayolu şirketi ekonomi sınıfında yastık vermiyor. Uyumak isteyenler, yanlarına birer yastık alıyor. Basit küçük yastıkların yanı sıra boynunuzu dayayabileceğiniz, ergonomik tasarımlı olanlar da ilgi görüyor.
Garantili uyku
Face Cradle şirketi, farklı bir tasarımla uçak yastıklarına yeni bir boyut getirdi. İlk bakışta üst üste konmuş iki ayrı yastık gibi gözüken tasarımı 5 farklı şekilde kullanabiliyorsunuz. Başınızı dayayabileceğiniz gibi isterseniz yastıkları koltuk başına bağlayıp kafanızı yaslayabilirsiniz. Veya yemek masasının üzerine koyup kestirebilirsiniz. Seçim size kalmış. Uçakta uyumak için kimi öne eğilse de sırtınız için en iyi açı 135 derece. Birçok ekonomi sınıfında ne yazık ki geriye yatış açısı 105 ile 120 derece açısında değişiyor. Ancak premium ekonomi sınıflarında koltuk yatış açısı 135’e kadar çıkabiliyor. Uyku sırasında üşüyeceğinizi unutmayın. Ayrıca kabin ısılarının belirli bir süre sonra düşürüldüğünü hatırlamakta fayda var. Üşüyerek uyanmak istemiyorsanız, uçuş öncesinde kabin memurlarından istemekte, uçakta yoksa ince bir battaniyeyi yanınızda taşımakta fayda var. Havayolu şirketleri her kullanımın ardından yastık ve battaniyelerini kuru temizlemeye gönderiyorlar. Yine de battaniyenin temizliğinden pek emin değilseniz sadece bacaklarınıza örtün.
İyi uykunun sırrı
Saatlerce uçup kıtaları aşacaksınız. Belki de indiğiniz yerde dinlenmeye fırsat olmadan toplantıya veya bir başka uçuşu yakalamak için koşturacaksınız. Uçakta uyuyabiliyor musunuz? Gözlerinizi kapasanız bile o uyku sizi dinlendiriyor mu? Ne kadar koltuk tasarımları gelişse de, giderek daralan ekonomi sınıfı koltuklarında keyifli bir uyku zor. Ya iyi bir yastıkla? Bugün birçok havayolu şirketi ekonomi sınıfında yastık vermiyor. Uyumak isteyenler, yanlarına birer yastık alıyor. Basit küçük yastıkların yanı sıra boynunuzu dayayabileceğiniz, ergonomik tasarımlı olanlar da ilgi görüyor.
Garantili uyku
Face Cradle şirketi, farklı bir tasarımla uçak yastıklarına yeni bir boyut getirdi. İlk bakışta üst üste konmuş iki ayrı yastık gibi gözüken tasarımı 5 farklı şekilde kullanabiliyorsunuz. Başınızı dayayabileceğiniz gibi isterseniz yastıkları koltuk başına bağlayıp kafanızı yaslayabilirsiniz. Veya yemek masasının üzerine koyup kestirebilirsiniz. Seçim size kalmış.
Uçakta uyumak için kimi öne eğilse de sırtınız için en iyi açı 135 derece. Birçok ekonomi sınıfında ne yazık ki geriye yatış açısı 105 ila 120 derece açısında değişiyor. Ancak premium ekonomi sınıflarında koltuk yatış açısı 135’e kadar çıkabiliyor.
Bir havacılık tutkunu için geçmişin nostaljisini kanatlarında taşıyan bir uçağın yeri farklıdır. Artık havalimanlarında nadiren görebildiğiniz Boeing 707, 727 veya geçmişin pervaneli uçaklarından DC-3 veya Dragon Rapide ile uçmak ister misiniz? Bundan 15-20 yıl önce havalimanlarında görülen uçak tipi sayısı günümüzden çok daha fazlaydı. Küreselleşen dünya ile birlikte uçak tipleri azaldı. Dünyanın her yerinde benzer uçaklar veya tek tip modeller pazara hakim oldu.
Havacılık meraklıları ise farklı uçak tipleri ile uçmanın peşinde. Uçulan rota veya gidilen yer hiç önemli değil. Amaç o uçağı yakalamak ve geçmişin atmosferini soluyarak uçabilmek.
İran’daki son uçaklar
Klasik yolcu uçaklarıyla uçmak için en çok tercih edilen ülkelerin başında İran geliyor. Ambargonun kalkmasından sonra İran çok sayıda yeni nesil uçak almak için anlaşma yaptı. Yeniler teslim edilene kadar Boeing 727, Airbus A300 B2/B4, Fokker 50 ve Antonov An-74 gibi uçaklar halen kullanımda. Meraklılar İran’a gidip iç hat veya bölgedeki farklı ülkelere yapılan seferlerde bu uçaklara binmenin nostaljisini yaşıyor.
Dünyanın en zor uçulan havayollarının başında Kuzey Koreli Air Koryo geliyor. Havayolu artık zor görülen Ilyushin Il-18, Il-62, Tupolev Tu-134 gibi uçaklarla sefer yapıyor. Her yıl özel izinle meraklılar Çin üzerinden Kuzey Kore’ye gidiyor ve uçuşlara katılıyor. Her yıl sınırlı sayıda turiste izin verildiğinden bu uçuşlar meraklılar için büyük ilgi görüyor.
Bir havacılık tutkunu için geçmişin nostaljisini kanatlarında taşıyan bir uçağın yeri farklıdır. Artık havalimanlarında nadiren görebildiğiniz Boeing 707, 727 veya geçmişin pervaneli uçaklarından DC-3 veya Dragon Rapide ile uçmak ister misiniz? Bundan 15-20 yıl önce havalimanlarında görülen uçak tipi sayısı günümüzden çok daha fazlaydı. Küreselleşen dünya ile birlikte uçak tipleri azaldı. Dünyanın her yerinde benzer uçaklar veya tek tip modeller pazara hâkim oldu.
Havacılık meraklıları ise farklı uçak tipleri ile uçmanın peşinde. Uçulan rota veya gidilen yer hiç önemli değil. Amaç o uçağı yakalamak ve geçmişin atmosferini soluyarak uçabilmek.
Klasik yolcu uçaklarıyla uçmak için en çok tercih edilen ülkelerin başında İran geliyor. Ambargonun kalkmasından sonra İran çok sayıda yeni nesil uçak almak için anlaşma yaptı. Yeniler teslim edilene kadar Boeing 727, Airbus A300 B2/B4, Fokker 50 ve Antonov An-74 gibi uçaklar halen kullanımda. Meraklılar İran’a gidip iç hat veya bölgedeki farklı ülkelere yapılan seferlerde bu uçaklara binmenin nostaljisini yaşıyor. Dünyanın en zor uçulan havayollarının başında Kuzey Koreli Air Koryo geliyor. Havayolu artık zor görülen Ilyushin Il-18, Il-62, Tupolev Tu-134 gibi uçaklarla sefer yapıyor. Her yıl özel izinle meraklılar Çin üzerinden Kuzey Kore’ye gidiyor ve uçuşlara katılıyor. Her yıl sınırlı sayıda turiste izin verildiğinden bu uçuşlar meraklılar için büyük ilgi görüyor.
EN ÇOK İLGİ GÖREN KLASİK UÇAKLAR
Bir yıl içinde üç Boeing 777’nin yolcuları, tahliye edilerek uçağı terk etti. Birincisi geçen yıl eylül ayında Las Vegas’ta yaşandı. İngiliz Havayolları British Airways’in uçağının motoru yandı. İkinci olay geçtiğimiz mayıs ayında Tokyo’da Kore Havayolları’nın başına geldi. Sonuncusu ise geçtiğimiz günlerde Dubai’de yaşandı. Emirates’in Hindistan’dan gelen 777’si inişten sonra yanmaya başladı. Üç olayda da tahliye başarıyla yapıldı. Çok ciddi olmayan yaralanmaların dışında can kaybı yaşanmadı. Ama her üç tahliyeden yansıyan ortak fotoğraf, uçaktan ellerinde bavulları ile yürüyen yolculardı.
90 saniye kuralı Havacılık kurallarına göre uçağın yolcu kapasitesi ne olursa olsun, tahliyenin yani uçağı terk etmenin 90 saniye içinde yapılması gerekiyor. Özel eğitim alan kabin memurları, yolcuları acil çıkış kapılarına yönlendiriyor. Yapılması gereken, hızlı ama paniğe kapılmadan acil çıkış kapılarına doğru yönlendirme ve slide olarak adlandırılan şişme bottan aşağıya kayarak uçağı terk etmek.Burada en önemli nokta, yolcuların kabine aldıkları çantalarını bırakarak acil çıkış kapılarına yönlenmeleri. Çünkü bavullar, alış veriş torbaları, yolcuların ilerleyişini yavaşlatıyor. Arkadan gelenler takılabiliyor. Panik, kargaşa kimsenin burnu kanamadan yapılabilecek başarılı tahliyeyi faciaya döndürebiliyor. Yolcu, çantasını yanından ayırmak istemiyor. İçgüdüyle ayağa kalktığında kabindeki baş üstü dolapları açıp içinden eşyalarını almaya çalışıyor.
Başüstü dolapları kilitlensin Dubai’deki olayın ardından havacılık sektörü ‘iniş-kalkış sırasında baş üstü dolaplarının kilitlenmesini’ tartışmaya başladı. Londra Greenwich Üniversitesi yangın emniyet uzmanı Prof. Dr. Ed Galea kabinde çıkan paniğin can kayıplarının en büyük nedeni olduğuna dikkat çekiyor: “1985’te 55 kişinin hayatını kaybettiği Manchester’daki British Airtours kazasında olayın büyümesindeki en büyük neden, bir yolcunun elindeki bavul nedeniyle koridordaki geçişin engellenmesiydi. Bunun için kemer ikaz lambalarının yanmasıyla baş üstü bagaj kapaklarının kilitleneceği bir sistem uçaklara konulabilir. Böylelikle yolcular çantalarını almaya uğraşmadan doğrudan acil çıkış kapılarına yönlendirilebilir.” Kabine daha az çanta alınsın Uzmanlar, baş üstü bagaj dolapların kilitlenmesine rağmen yolcuların yine açmaya çalışıp zaman kaybedebileceğine, bunun önlemenin yolu, kabine eşya alımının kısıtlanması olduğuna işaret ediyor. Bu yaklaşımı daha da ileri götürüp kabin tasarımda geniş hacim için baş üstü bagaj dolaplarının tamamen kalkmasını önerenler de var.