Geçen hafta Petrol Ofisi ve Temsa ile birlikte geliştirdiğimiz ‘Emniyet Kemeri Hayat Standardıdır’ adlı sosyal sorumluluk projesinin tanıtım toplantısına Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da katıldı.
Projeye inanan ve destek veren Bakan Yıldırım, toplantıda bir süre kaldığı İsveç’ten örnekler verdi. Bakan, İsveç’te 8.5 milyon insanın trafik polisi gibi çalıştığını, trafikte hatalı davranışlara tepki gösterdiğini ve polise bildirdiğini söyledi.
Toplantıdan çıktıktan sonra biraz da Bakan Yıldırım’ın gazına gelip, hatalı davranışları gözlemeye başladım. Türkiye’de trafikte hata görmek için çok beklemek gerekmiyor. Kısa bir süre içinde, ticari bir aracın girilmez bir yola girmeye çalıştığını gördüm. Ticari araç sürücüsü, bu ısrarından dolayı akmakta olan trafiği de kilitliyordu. Tam bu sırada iki trafik polisi otosu, önümüzden geçti. Trafiği engelleyen aracı görmelerine rağmen yollarına devam ettiler. Bu sırada Bakan Yıldırım’ın sözleri aklıma geldi: ‘İsveç’te herkes trafik polisi gibi çalışıyor. Trafikte hatalı davranışlara tepki gösterip uyarıyor.’ Ben de kendimi alamadım ve ticari araç sürücüsünü uyardım: ‘Yanlış yapıyorsun, girilmez işaretini görmüyor musun?’.
Bu sözler ağzımdan çıkar çıkmaz asıl yanlışı benim yaptığımı anladım. Çünkü sürücü zaten o yolun girilmez olduğunu biliyordu. Trafik polisi bile sürücüyü uyarmamıştı. Bana ne oluyordu? Ben kimdim ki? Yolun ortasında durdu, camını açıp nazik olmayan bir iki kelime söyledi. Duymamazlığa geldim, yoluma devam ettim. Israrlı olmam halinde ne olacağını tahmin ediyordum. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın sözünü dinledim. Az kalsın dayak yiyordum.
Uyarıyı küfür olarak algılıyorlar
Kısa bir süre önce yaşadığım bu olayı Ekonomi Müdürümüz Vahap Munyar’a anlattım. Munyar, olayı ucuz atlattığımı, yaşanmış bir örnekle ortaya koydu. Benim başıma gelen, geçenlerde Turizm Yatırımcıları Derneği eski Başkanı Tavit Köletavitoğlu’nun başına gelmiş.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın sözlerinden mi yola çıkmış bilmiyorum, ama trafikte birisini uyarma gafletinde bulunmuş. Ters yola giren bir aracın sürücüsünü uyaran Köletavitoğlu, sürücünün gazabına uğramış ve hastanelik olmuş. Bu yüzden konuşmacı olarak katılacağı Van’daki bir toplantıya gidememiş. Köletavitoğlu’na geçmiş olsun diliyorum.
Sonuçta, trafikte hata yapanı sözle uyarmak tehlikeli. Çünkü birçok sürücü uyarıyı küfür olarak görüyor. Sanırım ‘Sapkınlık insanın kendi beyninde’ sözü bunu doğruluyor. Bunu yapanlar başkaları hata yaptığında ana avrat küfür ettikleri için, bir başkasının ‘yanlış yapıyorsun’ uyarısını kendilerine küfür edilmiş olarak görüyorlar. Aman dikkat!