Paylaş
“Çekoslavakyalılaştırabildiklerimizden misiniz?” cümlesindeki ilk kelime, biz çocukken dilimizin en uzun kelimesiydi. Anamız ağlardı söyleyene kadar.
Sonra allem ettiler, kalem ettiler, böldüler ülkeyi. Allah için, Çeklerin de işine geldi. Kurtuldular fukara Slovakları taşımaktan.
Bizim de işimize geldi. O kelimeden kurtulduk.
Bugün Slovakların ülkesinin adı belli: Slovakya. Çekler ise isim beğenemedi gitti. “Bohemya” dediler olmadı, “Çekya” dediler tutmadı...
Yine kaldılar tatsız tuzsuz “Çek Cumhuriyeti” adına.
Bizse çok şükür isim problemi hiç yaşamadık.
Zaten Türkiye adını koyan biz değiliz. Malazgirt’ten sonra Avrupalılar bu topraklara “Türkiye” demeye başladı.
Yani Cumhuriyetle beraber aniden Türkiye olmadık. Biz hep Türkiye idik. İnanmazsanız Murat Bardakçı’ya sorun.
Osmanlı fırtınasının yüzyıllarca oradan oraya savurduğu kavimler karışa karışa, sevişe-dövüşe bugünkü Türkiye halkını yarattı.
Gazi Mustafa Kemal de Cumhuriyeti kurduktan sonra ülkeye başka isim aramadı. Ne bulacaktı ki zaten?
“Türkokürdistan” desen olmaz. “Kürdotürkiye” de değil.
Hem bu işin Laz’ı var, Çerkez’i var... Ya onlar da isterlerse ülke ismine katkıda bulunmak?
Oldu mu sana Türko-kürdoçerkezolazistan?
İşte bu fuzuli mevzulara kapılmamak için kestirip atmış Gazi Kemal: Ne mutlu Türküm diyene!
Türkçe meali: “Birbirinizin soyuyla sopuyla uğraşmayın. Karşılıklı hürmet edin, işinize bakın.”
Yoksa elin oğlu sorar: “Türkokürdistanlılaş-tırabildiklerimizden misiniz?” diye.
Muhabbetsiz ticaret
Tekstilde Çinlilerin rekabetinden hep şikayet ederiz. Ama bazen çuvaldızı kendimize batırmak lazım.
Katya, Sofyalı bir arkadaşım. İnternetten Çin malı hazır elbiseler alıp kendi sitesinde satıyor. “Niye bizimkilerden almıyorsun?” diye sorduğumda cevabı hazır: “Çünkü Türklerin web sitelerini bulamıyorum!”
Türk malı için mutlaka birileriyle telefonda görüşmek zorunda kaldığını, bunun da işi uzattığını söyledi. Oysa Çin mallarını sadece tıklayarak, kimseyle tek kelime konuşmadan getirtebiliyormuş.
Günümüzün ticareti bu: Sıfır muhabbet, kolay internet. Gerçi bize biraz ters ama olsun.
Tatlı Sözlük
Pazartesi sendromu: Haftanın ağrıyan yeri.
Paylaş