Paylaş
Ey “cool” görünmek için Mustafa Kemal’e saldıran entel.
Ey cemaatleri tavlayacağını sanıp işi “deccal” demeye kadar vardıran çakma dindar.
Benden duymuş olmayın ama haybeye uğraşıyorsunuz.
Böyle şeylerin modası geçti. Atatürk’e saldırmak gayrı prim yapmıyor.
Hatta dikkat ederseniz, Erdoğan ve yoldaşları bile bir süredir ray değiştirmiş durumda.
Şimdiki vizyonları, çaktırmadan Atatürk’ü sahiplenmek. Onu kendilerine mal etmek.
Bu yeni stratejinin nedeni basit: Türkiye’nin DNA’sının asla değişmeyeceğini anlamış olmaları.
Oyları yüzde 90 bile olsa 1923 ruhu olmadan 2023’e falan yürünemeyeceğine geç de olsa uyanmaları.
Hatta hayranlarının bile Tayyip Erdoğan’ı “21. Yüzyıl’ın Atatürk’ü” olarak görmek istemesi.
İnanmazsan, aç gazeteci Ali Kuzu’nun “Atatürk ve Erdoğan” kitabını oku.
“Mustafa Kemal’in doğumundan yüz yıl sonra Türk milleti gerçek bir lidere daha kavuştu” diyor heyecanla: “Her ikisinin de aynı yoldan yürüdükleri, kurtuluş için aynı planı yaptıkları ve aynı hedeflerinin olduğu ortadadır.”
Hiç merak etme, yarın liberal, komünist, hatta Kadirist iktidar bile gelse olacağı bu: Atatürk her defasında yeniden keşfedilecek.
Çünkü Mustafa Kemal, Türkiye’nin delikanlı, eyvallahsız ruhu. Bunu muhalefette yadsıyan iktidarda anlar. Millet bir şekilde anlatır. Ey iktidara yaranmak için Atatürk’e saldırmaya çalışan saftirik entel kardeşim.
Bak yaranmak istediklerin bile başka telden çalıyor artık. Sense hâlâ neredesin. Vay sana, vaylar sana.
Helal bre Volkan Konak!
Sofya dönüşü İstanbul’a yaklaşırken arabanın camında yağmur, radyoda Volkan Konak’ın muhabbeti.
Mevzu, depremzedeler yararına yapılan “Türkülerimiz Van İçin” konseri.
Yavuz Bingöl ile beraber canlı yayındalar.
Volkan Konak “benim için iki tür insan var” diyor: “Zenginler ve garibanlar. Diğer ayrımlar beni zerre kadar ilgilendirmiyor!”
Bana da “helal olsun bre Volkan!” demek kalıyor.
Diğer tüm ayrımların zaten bu bariz gerçeği bulandırmak için icat edildiğini hatırlayarak.
tatlı Sözlük
Sonbahar: İstanbul’un eskitemediği bayramlığı.
Paylaş