Hayatın İçinden






Tuğrul ŞAVKAY
Haberin Devamı

Sevginin ardınca koşmak

Köşe yazarlığında aynı yazıyı tekrarlamak hoş karşılanmaz. Bunu biliyorum. Ancak gazete yazılarının, doğaları gereği, günübirlik okunup unutulmaya mahkum oldukları da aynı gerçeğin bir başka yanını oluşturuyor. Belki böyle bir gerekçe, aradan geçen 365 günden sonra, bir tekrar yazısını mazur gösterebilir.

Geçen yıl Sevgililer Günü benim yazı günlerimden birine rastlıyordu. Bu yıl, takvimin azizliğine uğradım. Sevgililer günü, yazmadığım bir güne denk geldi. Yine de böyle bir rastlantı, aşağıdaki metni tekrarlamama engel oluşturmaz sanırım.

Okuyacağınız metin, Sevgililer Günü’nün atfedildiği Aziz Valentin gibi bir Hıristiyan azizine ait. Ancak, bu metni ısrarla seçmemde hiçbir dini yan yok. O, şimdiye kadar sevgi üzerine okuduğum en güzel yazı.

Aziz Paulus, Korintoslular’a hitaben kaleme aldığı bir mektupta sevgiden şöyle söz ediyor...

Sevginin büyüklüğü

'Eğer insanların ve meleklerin dillerile söylersem, fakat sevgim olmazsa, ses çıkaran bir boru, yahut öten bir zil olmuş olurum.

Eğer peygamberliğim olursa, ve bütün sırları ve her ilmi bilirsem, ve eğer dağları nakledecek bütün imanım olursa, fakat sevgim olmazsa, bir hiçim.

Ve eğer bütün mallarımı sadaka olarak yedirirsem, ve eğer bedenimi yanmak üzre teslim edersem, fakat sevgim olmazsa, bana hiç faide etmez.

Sevgi çok sabreder, lütufla muamele eder, sevgi haset etmez, sevgi övünmez, kibirlenmez; çirkin muamele etmez, kendi faidesini aramaz, hiddetlenmez, kötülük saymaz; haksızlığa sevinmez, fakat hakikat ile beraber sevinir; her şeye katlanır, her şeye inanır, her şeyi ümit eder, her şeye sabreder.

Sevgi asla zeval bulmaz; fakat peygamberlikler ise, iptal olunacaklar; diller ise, bitecekler; ilim ise, iptal olunacaktır. Çünkü cüzi biliriz, cüzi peygamberlik ederiz; fakat kamil olan geldiği zaman, cüzi olan iptal olunacaktır.

Çocukken, çocuk gibi söylerdim, çocuk gibi anlardım, çocuk gibi düşünürdüm; adam olunca, çocuk şeylerini bıraktım. Çünkü şimdi ayna ile muammalı bir surette görüyoruz, fakat o zaman yüz yüze göreceğiz; şimdi cüzi biliyorum, fakat o zaman bilindiğim gibi bileceğim.

Şimdi ise iman, ümit ve sevgi, bu üçü kalıyor; ve bunların en büyüğü sevgidir.'

Şaşırtıcı bir tespit

Yukarıdaki metinde sevgi ile ilgili söylenenlerin tümü de doğrudan insanın yüreğine hitap ediyor. Yine de beni en çok sarsan, mektubun bu bölümünün en son cümlesi olmuştur hep. Çünkü Aziz Paulus Roma’da Kilise’yi kuran azizdir. Yani misyoner bir din adamıdır. Bütün bu din adamı sıfatına rağmen, sevgiyi ümitten de, ama daha önemlisi imandan da üstün tuttuğunu gösterir bu sözleriyle. Bence bu çok şaşırtıcı bir tespit.

Başlığa aldığım 'Sevginin ardınca koşun' öğüdü de aynı kişiye ait.

'Bilgi kibirlendirir, fakat sevgi bina eder' sözü de onun.

Aynı Paulus, Romalılara bir mektubunda, 'Birbirinizi sevmekten başka, kimseye bir şey borçlu olmayın' diye yazar.

Unutamadığım bir başka deyişi ise, 'Sevgi riyasız olsun' öğüdüdür.

Umutsuzluğa, düşmanlığa, nefrete, kine, öfkeye kapıldığımı hissettiğim anlarda bu metinleri tekrar tekrar okurum. Çok da yararını gördüğümü asla saklayacak değilim.

Belki yirmi birinci yüzyılın katı gerçekçiliği bütün bunları eskimiş şeyler gibi algılamamıza yol açabilir. Ama unutmayın ki, bir başka kutsal metinde, 'Işık bekliyoruz, ve işte karanlık; parıltı bekliyoruz, fakat koyu karanlıkta yürüyoruz. Körler gibi duvarı el yordamı ile arıyoruz, ve gözleri olmıyan gibi araştırıyoruz; öğleyin, alaca karanlıkta imiş gibi sürçüyoruz; gürbüzler arasında ölüler gibiyiz' diye yazılmış.

Nihayet, 'Biri bana yol göstermedikçe, nasıl anlayabileyim' denmemiş mi?

Bir açıklama

Salı günkü köşemde birkaç fotoğrafa yer vermiş, uzun boylu yazıdan kaçınmıştım.

Bazı okuyucularım en alttaki fotoğrafa anlam veremediklerini söylediler. Oysa editörüm, iyice anlaşılsın diye resmin içindeki bazı bölümleri kırmızı bir daire içine almıştı.

Resim biraz küçük çıktığı için olsa gerek, bunlar iyice fark edilememiş. Orada söz konusu olan, Bebek Parkı’ndaki bir çocuk kaydırağının üzerinde baş vermiş iri çivilerdi.

Bu arada ilgili belediyeden bir açıklama dahi gelmediğini de üzülerek belirtmek isterim.

Yazarın Tüm Yazıları