Tahir Kum

Serdar Tatlı, MHK Başkanı olabilir ama gözlemci olamaz

23 Ağustos 2020
Türkiye Futbol Federasyonu, Merkez Hakem Kurulu (MHK) ile birlikte talimat değiştirdi...

Alınan 2 marjinal karar var. Biri malum gözlemci baba&oğul hakem ve gözlemcilerin aynı klasmanda görev yapmalarının yasaklanması. İkincisi de daha önce medyada görev almış kişilerin gözlemcilik yapmasının engellenmesi. Bu noktada ‘tuhaf ve saçma’ olan şu; MHK Başkanı ya da yöneticisi olmak için böyle bir kriter konmamış olması. Mesela Bülent Yıldırım yeni MHK talimatına göre gözlemci olamaz ama MHK Başkanı ya da yöneticisi olabilir! Alın size başka bir örnek daha... Zekeriya Alp’ten boşalan koltuğa oturacağı söylenen Serdar Tatlı, daha önce bir gazetede köşe yazarlığı yaptığı için gözlemcilik yapamaz ama MHK Başkanı olabiliyor! Neresinden bakarsanız bakın ‘tutarlı’ hiçbir tarafı yok. Ben ‘Serdar Tatlı MHK Başkanı olmasın’ demek istemiyorum; eğer bir kişi MHK Başkanı veya üyesi olabiliyorsa, gözlemci de olabilir. Kaldı ki gözlemcilerin görev ve yetkileri MHK Başkanlığı ve üyeliğinin yanında devede kulak kalır!

AİHM’NiN İSTEDİĞİ DÜZENLEME İÇİN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ ŞART

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AiHM), ‘oluşum açısından bağımsız ve tarafsız olmadıkları’ gerekçesiyle TFF bünyesindeki Tahkim ve Disiplin kurullarının yapısının değiştirilmesini dünkü köşemizde duyurmuştuk. TFF, gerekli düzenlemeleri elbette ki yapacak. Ancak Anayasa’nın 59. Maddesi’nin 3. Fıkrası’nın da değişmesi gerekiyor.

Şöyle ki; bu maddede ‘Tahkim Kurulu kararları nihaidir’ hükmü yer alıyor. Dolayısıyla bu maddede de düzenleme yapılması gerekiyor. “Peki bu iş ne zaman ve nasıl olacak?” derseniz, bekleyip göreceğiz.

ZEKERiYA ALP’iN iSTiFASI VE ANORMAL OLMAYAN iŞLER

Ağustos 2019’da MHK Başkanlığı’na seçilen Zekeriya Alp, daha önce TFF yönetiminden gelen birçok talebi, çok içine sinmemesine rağmen kabul etti Mesela TFF’nin isteğiyle Bülent Yıldırım ve Serkan Çınar’ın hakemlik kariyerleri sona erdirildi.

Yine TFF’nin talep ettiği ‘baba&oğul gözlemci ve hakemler aynı klasmanda yer almasın’ düzenlemesini de hoş karşılamadı ama karşı da koymadı.

Keza kendisinin istediği bazı şeyler de kabul edilmedi. Örneğin ‘Hakem klasmanları A-B-C şeklinde tekrar düzenlensin’ talebinin reddedilmesi gibi.

Yazının Devamını Oku

MHK istifa etti! İşte istifanın nedenleri

21 Ağustos 2020
Evet, Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı Zekeriya Alp ve yönetim kurulunun istifası sürpriz oldu.

Sadece bizler için değil, birlikte istifalarını verdiği kurul üyeleri için de sürpriz oldu... Çünkü dün öğle sularında Zekeriya Alp ile Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Nihat Özdemir arasında gerçekleşen yarım saatlik o zirveye kadar her şey normaldi. İstifa’nın ‘i’si dahi gündemde değildi. Şöyle ki; MHK yönetimi önceki gün Riva’da toplanmış ve Süper Lig’e aday 8 hakem arasından 5 ismi mülakat yoluyla seçerek klasmanlara son şeklini vermişti. Ardından başkan Alp, TFF Başkanı Özdemir’i arayarak 2020-21 sezonunda klasmanlarda yer alacak hakem listesini sunmak için randevu istemiş ve dün sabah saat 10.00 için sözleşilmişti. Zekeriya Alp ve MHK üyeleri 09.00 sularında Riva’ya geldi. Ancak Nihat Özdemir gecikmişti. Ardından BtcTurk ile yapılan sponsorluk anlaşmasının tanıtım töreninin saati gelince Özdemir-Alp zirvesi saat 13.00’e sarktı...

"ARKADAŞLAR, BANA SEBEP SORMAYIN, BIRAKIYORUZ!"

Özdemir - Alp buluşması gecikince, MHK yönetimi toplanarak sezon öncesi rutin hazırlıklarını yaptı. Toplantının ardından kurmaylarıyla birlikte yemeğe geçen Alp, TFF Başkanlığı’ndan gelen “Sizi bekliyoruz” telefonu üzerine yemeği yarıda bırakıp Özdemir’in yanına çıktı. Ve işte ne olduysa ondan sonra oldu... Alp, yeni sezon hakem klasmanlarıyla ilgili dosyayı sunmak için gittiği Özdemir’in yanından ‘istifa kararı’ alarak ekibinin yanına döndü. “Arkadaşlar, istifa ediyoruz. Bana sebep sormayın” diyen Alp, daha sonra MHK üyeleri ile birlikte Riva’dan ayrıldı. Peki Zekeriya Alp’i istifaya götüren sebep neydi? Aldığımız bilgilere göre sebep; TFF yönetiminin, MHK’de değişiklik istemesi. MHK’deki bazı isimlerle ilgili rahatsızlıkların dile getirilmesi ve Alp’in de buna karşı çıkması. Alp, MHK yönetimindeki bir iki ismin görevlerinin değiştirilerek pasifize edilmesi talebini kabul etmeyip istifa etmeyi seçti.

"ZORLU" SÜREÇ BiTTi!

Yeni MHK Talimatı’nda yer alan baba-oğul hakem ve gözlemciler meselesi ile klasmanları gruplara ayırma teklifinin Özdemir yönetimi tarafından veto edilmesi nedeniyle kırgın olan Alp için dün gelen talep, bardağı taşıran son damla olmuş oldu. Sezon başında bazı hakemlerin kızağa çekilmesi talebinde bulunan TFF’nin, A-B-C klasman yapılanmasını reddetmesi ve talimatı yaklaşık 2 ay bekledikten sonra onaylaması MHK Başkanı ve üyelerin keyfini kaçırmıştı. Geride kalan bir yıllık görev süresince en büyük darbeyi Zorlu’da Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ve TFF Başkanı Nihat Özdemir ile yaptığı zirve ile alan Zekeriya Alp, verdiği istifa kararıyla zorlu süreci noktalamış oldu.

VE AiHM O YAZIYI GÖNDERDi: TAHKiM VE PFDK SiLBAŞTAN

Yazının Devamını Oku

Fenerbahçe camiası bunu hiç unutmayacak

19 Ağustos 2020
Tahir Kum yazdı...

Kasımpaşa’nın Mame Thiam’ı Fenerbahçe’ye bedelsiz olarak verdiğini açıklamasının ardından hemen herkes gibi benim de kafamda bazı sorular oluştu:

1 - Kasımpaşa böyle bir şeyi neden yaptı? 

2 - Thiam’ı bedelsiz verme fikir kimden çıktı? 

3 - Daha önce böyle bir durum yaşandı mı? 

Bu soruların cevabını öğrenmek için Kasımpaşa Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Saraç’ı telefonla aradım... Fatih Bey sağ olsun tüm sorulara açık yüreklilikle yanıt verdi...

ALİ KOÇ ÇOK ŞAŞIRDI

Thiam’ın F.Bahçe’ye gidişi nasıl gerçekleşti?

2-3 gün önce Sayın Ali Koç beni aradı, “Thiam’a talibiz, satmayı düşünür müsünüz?” diye sordu. Ben de “Başkanımıza (Turgay Ciner) sormam lazım ama satacağını pek sanmıyorum çünkü takım için çok önemli bir oyuncu. Ayrıca yurt içi ve yurt dışından çok sayıda talibi var” dedim. Ondan sonra Turgay Bey’i telefonla arayıp, Ali Koç’un talebini ilettim. Turgay Bey, “Fatih Öztürk’ü geçen hafta Galatasaray’a bedelsiz verdik. Daha önce de Abdullah Durak’ı Rizespor’a, Adem Büyük’ü Yeni Malatyaspor’a bedelsiz vermiştik, Thiam için de Fenerbahçe’den para almayalım. Fenerbahçe şu an zorda, onlara destek olmamız gerekiyor” dedi. Şaşırdım tabii. Daha sonra Ali Koç’u aradım, Turgay Bey’in söylediklerini aktardım. O da şaşırdı; “Ciddi misin?” dedi. Ben de, “Ciddiyim tabii” cevabını verdim. Ali Bey, “Ben de, F.Bahçe camiası da bu jestinizi unutmayacağız. Tarihe geçecek bir hareket oldu” dedi.

Yazının Devamını Oku

Arda Kardeşler Süper Lig'de ve kupada hakemlik yapamaz!

17 Ağustos 2020
Tahir Kum yazdı...

Ve Türk hakemliği için sonunda neşter vuruldu! Vuruldu vurulmasına ama bakın nereye? “Sahada düdük çalanın yerine, tribünde eli kalem tutana.” Meğerse sıkıntımızın ana kaynağı ‘hakemler’ değil, ‘gözlemcilermiş...’ Artık kural hatasıymış, hakem faciasıymış, VAR skandalıymış vs. hayal oldu, desenize! Varsın bundan sonrasını hakem yorumcuları düşünsün. Bakalım ne konuşacaklar, ne tartışacaklar, kime sallayacaklar...

RADiKAL DEĞiŞiMLER

Çünkü Merkez Hakem Kurulu Talimatı yeniden yazıldı. O, yıllarını bu camiaya veren MHK’nın ve federasyonumuzun o deneyimli yöneticileri tarafından, hakemlik müessesesinin yarınları adına radikal (!) değişimlere gidildi. Bunların birincisi ve en önemlisi de; hakemlerle birinci dereceden akrabalık ilişkisi olan kişilerin bundan böyle aynı kategoride artık gözlemcilik yapamayacak olmaları.

İkincisi de; görsel, işitsel, yazılı (internet dahil) ve sosyal medyada futbol yorumcusu olarak daha önceden görev yapanlara gözlemciliğin yolunun kapatılması. Adresleri belli enteresan bir değişim oldu bu. ‘Düşüncenin’ kimden gelip, kimlere gittiği de!

MHK’DAN ŞU SORULARA CEVAP BEKLiYORUZ

1- Bir hakemin, ağabeyi veya babasının, bulunduğu kategoride gözlemcilik yapıyor olması o hakem için ne gibi bir avantaj teşkil eder?

2- Bulunduğu kategoride, hakem olan oğlu veya kardeşinin maçında görev yapamayan bir gözlemcinin, diğer maçlarda görev alıyor olmasının ne gibi sakıncaları vardır?

Yazının Devamını Oku

10. maça itiraz eden Digitürk'e 'TRT'den yayınlansın' cevabı

14 Ağustos 2020
Süper Lig’deki takım sayısının 21’e çıkarılmasının ek külfet getireceğini belirten Digitürk, “Size daha önce teklif ettiğimiz yıllık 1.7 milyar TL’yi artık veremeyiz” dedi. Bunun üzerine kulüpler ‘her hafta 9 maçı Digitürk, 1 maçı TRT yayınlasın’ formülünü önerdi.

Yayıncı kuruluş Digitürk ile Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve Kulüpler Birliği Vakfı arasındaki ücret pazarlığında yaşananlar tam anlamıyla baş döndürüyor. Tüm futbolseverleri yakından ilgilendiren pazarlıklarda neredeyse her gün yeni bir gelişme yaşanıyor... TFF-Digitürk-Kulüpler Birliği üçlüsü önceki gün tekrar bir araya geldi. TFF Başkanı Nihat Özdemir ve kurmayları ile yayıncı kuruluş yetkililerinin katılımıyla başlayan toplantıya, daha sonra Kulüpler Birliği Başkanı Mehmet Sepil ile başkan yardımcıları Mecnun Otyakmaz ve Hasan Çavuşoğlu da katıldı.

ŞARTLARIMIZI KABUL EDİN SÖZLEŞMEYİ 3 YIL UZATALIM

Digitürk'ün toplantıda ortaya koyduğu talepler ve projeler kısaca şöyle:

1- Bundan sonra bütün ödemelerimizi ABD Doları yerine TL üzerinden yapmak istiyoruz.

2- Süper Lig’in 21 takıma çıkarılması, bize fayda değil zarar verir. Her hafta yayınlanacak maç sayısının 9’dan 10’a çıkması ve ligin uzaması ekstra maliyet getireceği için, daha önce sunduğumuz yıllık 1.7 milyar TL’lik tekliften vazgeçtik.

3- Eğer istediğimiz şartlarda anlaşma yapabilirsek, yayın sözleşmesini 3 yıl uzatmak istiyoruz.

4- Yayın ücretinin bu sezondan kalan 187.5 milyon TL’lik bölümünü hafta sonuna dek ödeyeceğiz

PAZARLIĞI 500 MİLYON DOLAR ÜZERİNDEN YAPACAĞIZ

Yazının Devamını Oku

Bu maddeyi acil değiştirin!

12 Ağustos 2020
Limit aşımında puan silme, transfer yasağı gibi cezalar var. Peki TFF nereden silecek puanları? Talimata göre; bir sonraki sezondan! Yani ihlal yaparak şampiyon olduğun sezondan değil, yeni başlayacak sezondan. Tahir Kum yazdı...

Kulüp Lisans Talimatı’nın yeni baştan yazılmasından yana olduğumu daha önce defalarca ifade ettim. Bırakın bu talimatla, sayın Ali Koç’un dediği gibi bu işin sürdürülebilir olmamasını, bu talimatın yürürlülükte olması skandaldır arkadaş! Neden mi? Anlatayım... Bu 130 sayfalık talimatın malum birtakım cezai yaptırımlar kısmı var. Ve burada da takım harcama limitinin aşılması halinde kulüplere uygulanacak yaptırımlar sıralanmış. Yüzdesine göre kadro kısıtlamasından, transfer yasağına puan silme cezasına kadar gidiyor. Peki merak ettiniz mi “Bu yaptırımlar/cezalar nasıl ve ne zaman uygulanıyor” diye? Ben merak ettim baktım. Talimat diyor ki; “Kulüpler T sezonuna ilişkin (biten sezon yani) gerçekleşmiş nihai tablolarını, gelir ve gider raporlarını en geç 31 Temmuz’a kadar TFF’ye sunmakla yükümlüdür.” Sundunuz.. Ve Kulüp Lisans Kurulu da inceledi ve sizin harcama limitinizi yüzde 10 aştığınız saptadı. Karşılığı talimatta yazılı: Kadro sınırlandırması. Diyelim yüzde 13’lük bir aşım tespit edildi. Bunun da yaptırımı da belli: Transfer yasağı.

PUAN SİLİNEBİLİR AMA NE ZAMAN?

Hadi diyelim onu da verdiniz. (Bu arada transfer sezonu başladı, neredeyse sezon başlayacak 2019-20 sezonuyla ilgili inceleme ne zaman bitirilip karar verilecek hâlâ merak ediyorum!) Peki o TFF o kulüple ilgili harcama limitlerinde (tamamlanan sezonla ilgili) yüzde 16’nın üzerinde bir aşım tespit ederse? Bu defa devreye puan silme cezası giriyor. Bu da yüzdeye göre 1 puandan 3 puana kadar değişiyor. Diyelim bir takım ligi 1 puan farkla şampiyon tamamladı. Kupasını aldı, turunu attı, adını Avrupa’ya yazdırdı.

Temmuz ayı sonu o döneme ilişkin incelemede o kulübün harcama limitlerinde yüzde 21’lik bir aşım tespit edildi. Kurul haliyle talimat çerçevesinde o kulübün 2 puanının silinmesine karar verecek. Mesela kulüp o yıla ait bilgi ve belgeleri sunmadı. Veya eksik ve yanıltıcı bilgi ve belge verdiği saptandı. Talimat “Bu iş ihlalin ağırlığına kadar puan silmeye kadar gider” diyor. Mesela böyle bir ihlalden o kulübe puan silme çıktı. Çıkar mı çıkar. Yazdığınıza göre!

HANGİ VİCDAN KABUL EDER?

Peki TFF nereden silecek bu puanları? Talimata göre; bir sonraki sezondan! Yani ihlal yaparak şampiyon olduğun sezondan değil, yeni başlayacak olan sezondan. Şampiyonluğa dokunmak yok! Bunu hangi vicdan kabul eder? Soruyorum, o şampiyonluk o zaman şaibeli olmaz mı? Tabii buna sadece şampiyonlukla ilgili bakmamak gerekir. Buna bulunduğun sıra açısından Avrupa kupalarına katılıma hak kazanma, ligde kalma, küme düşme, her açıdan bakabilirsin. Haksız bir rekabet ortaya çıkmayacak mı? Bak sen o zaman kaosa... Dün iki başkana söyledim bunu. “Haklısın... Olacak iş mi bu!” dediler. Belli ki olayın bu kısmına hiç bakmamışlar. Diğerler satırlarına bakmadıkları gibi! Umarım Nihat başkan (Özdemir) bunun düzeltilmesi için de kulüplerden ortak ıslak imzalı yazı istemez!

DOLAMBAÇLI YOLLAR!

Yazının Devamını Oku

Ey kulüpler! Buna neden en başında itiraz etmediniz?

10 Ağustos 2020
TFF yeni yabancı yabancı sistemini açıkladı, uygulatamadı. “Süper Lig’den BAL’a tüm ligleri oynatacağız” dedi. Süper ve 1. Lig hariç oynatamadı. “Kulüp Lisans Talimatı”nın uygulanması konusunda diretiyor. Biz de diyoruz ki; “Hayır uy-gu-la-na-maz.”

“Süper Lig’den BAL’a tüm ligleri oynatacağız” dediler... Biz çıkıp; “Süper Lig ve 1. Lig’e ‘evet’ ama diğerlerine ‘hayır’...” dedik. Sonuç: Direndiler ama sonra dediğimize gelindi. Ardından... TFF bu defa yeni sezonda uygulanacak yabancı sistemini açıkladı. Ortalık ayağa kalktı... Nihat Özdemir Federasyonu, “Boşuna çenenizi yormayın, karardan dönüş yok, bu sezon uy-gu-la-na-cak...” dedi. Biz yine çıkıp; “Bu yabancı sistemi bu sezon uy-gu-lana-maz” dedik. Ve bu yeni yabancı sisteminin ancak bir sonraki sezon hayata geçirilebileceğini söyledik. Sonuç; yine direttiler ama sonra dediğimize gelindi. Söz uçar, yazı kalır. Arşiv bir tık ötede!

BU TALİMAT DA DEĞİŞECEK!

Futbol Federasyonu şimdi de ciddi krizlere ve ayaklanmalara sebep olan “Kulüp Lisans Talimatı”nın uygulanması konusunda diretiyor. Tüm eleştiri ve tehditlere karşı talimatın mevcut haliyle uygulanacağını ve bu işten bir sapmanın mümkün olmadığını söylüyor. Hangi talimatın; 2019’un yazında yazılan Kulüp Lisans Talimatı’nın. Biz de diyoruz ki; “Hayır artık uy-gu-la-na-maz.” Gerekçemiz mi?

PANDEMİ REVİZESİ ŞART

Sizlerin bu sezon hayata geçmesini planladığınız yabancı sistemini ‘ertelemenize’ ve Süper Lig’i 21 takıma ‘yükseltmenize’ sebep olan ‘gerekçeniz’ neyse, o!.. Geçtim gişe gelirini, forma satışını, reklam pastasının ve dövizin durumunu, yayıncının bile mevcut sözleşme şartlarının ancak yarısını ödeyebileceğini söylediği şu futbol ekonomisinde, 2019’da yazılıp çizilen bu FFP talimatına uymak ne yazık ki mümkün değildir. Bu konu da mutlaka ama mutlaka bir ‘pandemi revizesi’ istemektedir. Her ne kadar federasyonumuz bu konuda bir sapmanın-değişikliğin mümkün olmadığını söylese de, TFF’nin bunun arkasında durma şansı; yürürlüğe sokup sonra iptal etmek zorunda kaldığı yabancı sayısı kararının arkasında ‘durabildiği’ kadardır!

KULÜPLER ÖNERGE VERDİ AMA...

Gündem, transfer kadar Kulüp Lisans Talimatı’ndan kaynaklanan limit meselesi olunca biz de yine oradan yürüyelim istedik. Her ne kadar TFF bu işten bir dönüş yok dese de biz dönüş olacağını iddia ediyoruz. Her neyse... Bu konudaki asıl mesele şu: Bundan kısa bir süre önce 21 takım olayıyla ilgili koparılan yaygaraya karşılık resmi sitesinden ‘bunun Kulüpler Birliği’nin ortak talebi olduğunu’ söyleyenlerin; bugün aynı kurumun (Kulüpler Birliği’nin) krize ve ayaklanmalara sebep olan Kulüp Lisans Talimatı konusundaki ortak talebini gündemine dahi almaması! k Enteresan ve düşündürücü olan; 17 takımın bu konudaki ortak önerisini, belki de Trabzonspor’un şerhi sebebiyle (!) şubat ayından bu yana masaya dahi yatırmayanların, küme düşme konusunda bu defa yine aynı kulübün şerhini görmemezlikten gelmesi!

Yazının Devamını Oku

Bunun adına 'Mucize' derler

1 Ağustos 2020
Tarihi Fatih Karagümrük’ten önce o yazdı. Çok değil, 2 yıl önce son maçını kazanarak 3. Lig’e düşmekten kılpayı kurtulan takımı alıp, bir yıl sonra 2. Lig’den 1. Lig’e, yine sadece bir yıl sonra da oradan Süper Lige taşımak...

Her babayiğidin harcı değil. Hele hele bırakın maçlarını oynayacağı stadı, antrenman yapacağı bir sahası dahi olmadan kapı kapı dolaşarak geçirdiği sezonu şampiyonluk tamamlamak. Dahası ‘istikrar eşittir başarı’ gerçeğini; bu iki sezonluk süreçte sık sık teknik adam değişikliğine giderek ‘tartışılır’ haline getiren bir isim oldu o. Adeta ‘başarı eşittir ya istikrar ya da Süleyman Hurma’ dedirterek. Kim ne derse desin bu tarihi başarı Süleyman Hurma’nın eseridir.. Hani tüm kamuoyunun ilk defa Trabzonspor İdari Menajeri olduğunda adını duyduğu, sonrasında özellikle Kayserispor’daki transfer becerileriyle dikkatleri çeken Süleyman Hurma... Gelin size bu mucizevi başarının mimarı olan Hurma kimdir ve bu tarih nasıl yazıldı, neler yaşandı? Anlatalım...

ALTYAPI TAKIMLARINI ÇALIŞTIRIYORDU

Süleyman Hurma; bugün sahibi ve başkanı olduğu Fatih Karagümrük’ün 1990’lı yıllarda altyapı takımlarının antrenörlüğünü yapıyordu. 10-12 ve 14 yaş gruplarını çalıştırıyordu. O yıllara damgasını vuran Genç Milli Futbol Takımımızın değişmez oyuncuları Oktay Derelioğlu, Tarkan Alkan, Aytek Aşıkoğlu ve Serdar Topraktepe’nin hocasıydı. Hurma, 1992 yılının sonuna kadar yürüttüğü antrenörlük kariyerini bir turizm firmasından gelen teklifle sonlandırıp iş hayatına atıldı. Ta ki Trabzonspor’un Malta’nın La Valetta takımı ile deplasmanda oynadığı maça kadar...

GÖKYÜZÜNDE DEĞİŞEN HAYAT

26 Eylül 1993 tarihi Süleyman Hurma için bir dönüm noktasıdır. La Valetta maçı için Malta’ya giden Trabzonspor kafilesinin tüm seyahat ve konaklama organizasyonunu Hurma’nın çalıştığı şirketi yapmaktadır. Hurma, bu yolculukta Fatih’li olan T.K. ile tanışır. T.K.’ya bir yıl öncesine kadar futbol antrenörü olduğunu, ekonomik nedenlerden dolayı bu işe başladığını ve futbol ailesi içinde yer almayı arzuladığını anlatır. Gökyüzündeki bu tanışmanın üzerinden çok geçmeden dönemin Trabzonspor Başkanı Faruk Özak, T.K. ile sohbet ederken kulübün bir idari menajere ihtiyacı olduğunu söyler. T.K. da Süleyman Hurma’dan bahseder. Özak’ın ilgisini çeker, “Bir görüşelim” der. Ve o ikili bir süre sonra bir araya gelerek görüşür. Tesadüf ya o turizm firması da Sadri Şener’in sahibi olduğu şirketlerden biri çıkar. Firma bırakmak istemez ancak Özak, Şener’i ikna ederek Hurma’yı henüz 28 yaşında iken Trabzonspor İdari Menajerliği görevine getirir.

NİĞDE BELEDİYESPOR DİREKTEN DÖNDÜ

Süleyman Hurma 1994’te Trabzonspor’da başlayan ve 2016’da sona eren idari ve sportif menajerlik kariyerinde Erzurumspor, Samsunspor ve Kayserispor’da çalışır. Bu süreçte özellikle transferdeki başarısıyla adından sıkça bahsettiren Hurma, 2018’de alt liglerden bir kulüp satın almaya karar verir. Bu konuda arayışlara başlayan Hurma’nın karşısına yine T.K. çıkar! 2018 yılının ortalarıdır. Hurma, Niğde Belediyespor da karar kılar. Tesisler gezilir, alacak-verecek hesabına bakılır. Kulübün hisselerinin Hurma’ya geçmesine ramak kalmıştır. Konuyu T.K.’ya açar. “Niğde Belediyespor için ne diyorsun?” dediğinde Hurma’nın aldığı cevap enteresandır: “Belki ekonomik olarak alınabilir ama benim tavsiyem; madem böyle bir işe kalkıştın, Karagümrük’ü düşün.”

TUZLASPOR İŞİ DE SON ANDA BOZULDU

Yazının Devamını Oku