Tahir Kum

Kulüplere 500 milyon TL’lik can suyu

30 Eylül 2020
Transfer döneminde acil paraya ihtiyacı olan Süper Lig ekiplerini rahatlatan gelişme...

Digitürk, 28 Eylül’de TFF’ye 500 milyon TL ödeyeceğini bildirdi. Ancak Kulüpler Birliği, “Bir ödeme yapılacaksa, yıllık talebimiz olan 3.15 milyar TL’nin yüzde 25’i verilsin” diye karşı çıktı. TFF’nin girişimleri sonucu orta yol bulundu: 500 milyon TL ‘şartsız’ olarak alınacak ve yayıncı ile ücret pazarlığı devam edecek.

Futbol dünyamız açısından bu yılın iki önemli konusundan biri yayın krizi. Diğeri malum takım harcama limiti meselesi. Haliyle iki yazımızdan biri yayın meselesindeki gelişmeler oluyor. Konu artık kulüpler kadar taraftarın da dilinde. Dünden bu yana yine enteresan gelişmeler oldu.. Malum, yayıncı kuruluş yüzde 25’lik peşinatın üzerine yatınca (!) kulüplerimiz TFF aracılığı ile yasal yollara başvurma kararı almış ve ardından da yayıncıya art arda iki ihtarname göndererek yasal süreci başlatmıştı. İhtarname süresinin sona ermesinden dört gün önce yani perşembe günü yayıncı, TFF aracılığı ile kulüplere 28 Eylül itibariyle 500 milyon TL’lik ödeme yapacağını iletti. Riva’dakiler de bu gelişmeyi kulüplere bildirdi. Bir nevi müjde gibi... Ancak Riva’dakiler bu müjdeye karşılık beklenmedik bir tavırla karşılaştı...

KULÜPLER YAZI GÖNDERDİ

Kulüpler Birliği Vakfı, altında 21 kulübün ıslak imzası olan bir yazı kaleme alarak Riva’ya gönderdi. Yazıda özetle; “Bir ödeme yapılacaksa, bu da talebimiz olan yıllık 3 milyar 150 milyon TL’nin yüzde 25’inin tekabül ettiği paradır. Bu parayı (500 milyon TL) kabul etmek, teklif edilen yıllık 2 milyar TL’yi kabul etmek anlamına gelir ki, böyle bir şey mümkün değildir. Ayrıca federasyonun bilgimiz haricinde bir ödeme alması ve pazarlık yapmasını kabul etmiyoruz” denildi. Kısacası “Para vereceklerse kayıtsız şartsız borç olarak verebilirler ve bunu da yeni sezon ödemelerinden düşebilirler” diyerek bu talebi veto ettiler.

360 MiLYON TL YARIN

Anlaşmazlık yeni bir krize yol açmak üzere iken TFF Yönetim Kurulu akılcı bir hamle yaparak orta yolu buldu. Şöyle ki: Yayıncı kuruluşun teklif ettiği 500 milyon TL ‘şartsız’ olması kaydıyla alınacak ve bu arada yıllık yayın ücreti ile ilgili görüşmeler sürecek. Böylelikle, transfer döneminde olduğumuz için acil paraya ihtiyacı olan kulüpler mali yönden rahatlayacak. TFF’nin önerisi kulüpler tarafından da kabul edildi ve kriz çözüldü. Yayıncı kuruluş söz konusu 500 milyon TL’nin 360 milyon TL’lik bölümünü yarın, 140 milyon TL’sini ise önümüzdeki hafta içinde ödeyecek.

<div style="margin: 0 auto; max-width: 100%; min-width: 300px;"><div style="position: relative; padding-bottom: 56.25%; height: 0; overflow: hidden;"><iframe style="width: 300px; min-width: 100%; position: absolute; top: 0; left: 0; height: 100%; overflow: hidden;" src="https://embed.dugout.com/v2/?p=eyJrZXkiOiJrTE02Y3VJTyIsInAiOiJzcG9yYXJlbmEiLCJwbCI6IiJ9" width="100%" height="400" frameborder="0" scrolling="no" allowfullscreen="allowfullscreen" data-mce-fragment="1"></iframe></div></div>

Yazının Devamını Oku

Ligin yayın değeri 2 milyar TL'ye kadar düştü

24 Eylül 2020
Ödenmesi gereken rakam 250 milyon dolar + 1.270.193.936 TL. Yani bu da 7.5 kur ile toplam 3.145.195.936 tl. Digitürk tarafının teklifi ise; “2 milyar verelim, bu işi bitirelim” oldu.

Futbol ülkemizde düne kadar peşin oynanan bir oyundu... Ama bugün ne yazık ki; tarihinde ilk defa veresiye oynanan bir oyun haline geldi... Niyesi basit... Çünkü başka alıcı yok. Mecburuz veresiyeye! ‘Marka değerimiz’ diyordunuz ya; bakın markanızın geldiği noktaya!.. Hukuken sözleşme bitmiş ama taliplisi yok. BeINSport da haliyle o düştüğümüz durumdan ‘yararlanıyor’. Peki gelinen son nokta ne? Söyleyelim. Sayelerinde muhasebeci de olduk!

AH VAH EDİYORLAR

Ana kontratın mevcut şartlarına göre, beIN Sport’un 2020-21 sezonu için ödemesi gereken toplam tutar; 250 milyon dolar + 1.270.193.936 TL. Yani bu da 7.5 kur ile toplam 3.145.195.936 tl’ye tekabül etmekte. (Enflasyon artışıyla) Ve TFF de çektiği ihtarnameyle bu bedel üzerinden yüzde 25’lik peşinatın hesaba yatırılmasını talep etti. Hem de “Kalan o 100 milyon dolarlık ikinci teminat mektubunu bozdururum” diyerekten. Diğer 110 milyon dolarlık banka teminat mektubu geri çekilmişti. Şimdi ‘ah vah ediyor’ bizimkiler

GEÇEN YIL 2.3 MİLYARDI

Neyse ki düne kadar “Spor Toto ile TRT ile temaslarımız var” diyerekten top çeviren Katarlı arkadaşlar bu defa rakamla dönmüşler. Ve kulüplerin ana kontrat gereği istediği 3.15 milyara karşılık sanırım “2 milyar verelim bu işi bitirelim” demişler. Geçen sezon ana sözleşmeden yaklaşık yüzde 13 lük indirim alan Digitürk tarafının bu defaki indirim talebi yaklaşık yüzde 30 muş. 3.15 milyar talebe karşılık 2 milyar haliyle bizimkilerin keyfini kaçırmış. Bir sebebi de dün 18’e bölünen paranın bugün 21’e bölünecek olması. Geçen sezon kulüplerin aldığı para TL bazında 2.3 milyar civarıydı. Bir yıl sonra kulüpler ne yazık ki dün beğenmedikleri o parayı bugün arar hale geldi.

<div style="margin: 0 auto; max-width: 100%; min-width: 300px;"><div style="position: relative; padding-bottom: 56.25%; height: 0; overflow: hidden;"><iframe style="width: 300px; min-width: 100%; position: absolute; top: 0; left: 0; height: 100%; overflow: hidden;" src="https://embed.dugout.com/v2/?p=eyJrZXkiOiJuNnlCWHFtViIsInAiOiJzcG9yYXJlbmEiLCJwbCI6IiJ9" width="100%" height="400" frameborder="0" scrolling="no" allowfullscreen="allowfullscreen" data-mce-fragment="1"></iframe></div></div>

11+5=14 EDER Mİ?

Yok efendim “15 tane pozitif çıkmışmış... 7 futbolcu da pozitif vakaya rastlanılmış...” Geçeceksiniz bunlar... Ağlama zırlama yok. Talimat ortada. Ne diyor Kovid-19 talimatımız: “Takımların A Takım listesinde bulunan futbolculardan test sonuçlarına göre müsabakalarda görev alacak olanların sayısı 14 futbolcunun altına inmesi halinde, müsabaka oynatılmayarak TFF tarafından ileri bir tarihe ertelenir.” Yani... Yanisi şu; ‘kalan sağlar bizimdir’ misali senin elindeki o 30 kişilik futbolcu kadrosundan 16’sında da pozitif vakaya rastlansa sen bu talimat çerçevesinde müsabakaya çıkmak zorundasın. Çıkmazsan hükmen yenilgi.

Yazının Devamını Oku

Bu ateş üfleyerek sönmez!

16 Eylül 2020
Konumuz: G.Saray ve menajerlerle yapılan ilginç sözleşmeler

Galatasaray yönetiminin ‘menajerlerle yaptığı o birbirinden ilginç’ sözleşmeler artık herkesin malumu. Ortaya çıkan rakamlar da, isimler de enteresan. Üç farklı medya organında çıkan üç farklı menajerlik sözleşmesi. Hepsi de birbirinden çarpıcı. Ama gel gör ki, Galatasaray yönetiminden gelen cevap daha şaşırtıcı:

“Bunlar gündem değiştirme çabaları.”

Peki, belgeler yalan mı? “Hayır.” Bilgiler çarpıtılmış mı? “Hayır.”

Yani kulübün cevabına göre de yazılıp çizilenler ‘doğru.’ Ortada bir anormallik var ama bunu izah etmek yok. Peki ne var? Yazanlara çamur atma. Örneğin FETÖ imalatı tapelerden medet umma. Başka ne var? İftira ve bu belgeleri gündeme taşıyanları ‘karalama.’

Buna halk arasında ‘çırpındıkça batmak’ derler baylar!

BRUNO HEIDERSCHEID’DAN WILLIAM D’AVILA’YA

Her açıdan, ortaya çıkan belgelerde bir tuhaflık silsilesi olduğu kesin. Örneğin Galatasaray’da son yıllarda transferlerin hep belli başlı bir iki menajer ekseninde seyretmesi gibi. Mesela Sivas’tan transfer Emre Kılınç’ın da menajeri çıkan (!) William D’avila’nın oyuncularının yoğunluğu. Onyekuru, Belhanda, Etobo, Emre Kılınç ve Ozornwafor, sadece bugünküler. Geçmiştekiler hariç!

Olabilir. Tesedüftür de. Ama unutmamalı ki; bu camia geçmişte bunun acısını çekti. Menajer konusunda acı da bir tecrübesi var.

Yazının Devamını Oku

0039 392... Nolu telefonun hedefi kim? Galatasaray mı D'Avila mı?

11 Eylül 2020
İki gün önce Ryan Donk, şimdi de Emre Kılınç için ortaya çıkan benzer tablolar... Belgeleri ortaya süren İtalya menşeli kaynağın amacı belirsiz... Önümüzdeki günlerde yeni belgelerin çıkması da olası.

Bu meslekte; ya habere gidersiniz, ya da haber sizin ayağınıza gelir. Ama haberin sizin ayağınıza gelmesi pek nadir rastlanan bir olaydır.

Tıpkı bugün o nadir rastlanan hadiseyi yaşadığımız gibi... Yani TV karşısında ayaklarınızı uzatmış filme takılmışken, art arda WhatsApp’ımıza gelen mesajlarla ayağa dikilmemiz gibi... Bilmediğiniz bir numara ve mesaj kutusunda birbirinden farklı 8 farklı belge! İlk ikisini açıyoruz ama diğer 6’sı için ‘İndirme başarısız’ diyerek karşımıza “Üzgünüz. Bu medya dosyası bulunamadı. Lütfen yeniden göndermesi için +39 392... telefon ile iletişim kurun” mesajı çıkıyor.

BEŞ AYRI ÇEK

“Açıl susam açıl” diyoruz ama nafile, diğer 6 belge flu olarak karşımızda duruyor. Anladığımız o da açabildiğimiz elimizdeki bu iki belge gibi para-pul meseleleriyle ilgili sözleşmeler...

GSM İtalya’ya ait ama bilmediğimiz tanımadığımız bir numara. Mesaj atıyoruz, arıyoruz ama cevap yok. Bize gönderilen belge İngilizce... Üzerinde ‘Payment Protokol’ yazıyor. İki sayfalık protokolün altında da bir tarafından Galatasaray A.Ş’nin diğer tarafta da William D’avila dit Tabela’nın imzaları var. Sözleşmenin konusu da, Galatasaray Kulübü’nün ‘bedelsiz’ bir şekilde Sivasspor’dan aldığı Emre Kılınç’la ilgili ‘danışmanlıkmenajerlik’ ücreti... D.W.Sports Management FZE damgalı. Toplam iki sayfa, içeriğinde ödeme takvimi yazılı. Özeti; Galatasaray’ın Emre Kılınç için D’avila’ya 1 milyon 50 bin Euro menajerlik ücreti ödeyeceğini söylüyor. Buna karşılık D’avila’ya ilk ödeme 4-5 ağustos 2020 tarihinde karşılığı toplam 500 bin Euro, 5 ayrı çekle verilmiş. Son çek tarihi 30 Kasım 2021.

ENTERESAN BİR DURUM

Açıkçası bu bize pek de normal gibi gelmiyor. 1 milyon Euro gibi yüksek bir ücret ve dahası futbol kariyerinde Boluspor ve Sivasspor’un dışında ‘uluslararası’ bir yeri olmayan Emre’mizin menajerinin ilginç bir şekilde D’avila olması. Vallahi bize enteresan geldi. Size belki normal gelebilir. Ama enteresan olan bir konuda mevcut yönetimin birçok oyuncusuyla ilgili yine bu isimle çalışması. Tabii burada bence asıl enteresan olan bu belgelerin kaynağı olan İtalya menşeli bu kişilerin bu şekilde bir yol seçmiş olmaları. Ve amaçları... Daha yeni önceki gün başka bir futbolcu için ortaya çıkan benzer bir tablo. Bugün bizim sizlere sunduğumuz belgeler. Acaba hedef Galatasaray yönetimi mi, yoksa D’avila mı? Ha bu arada devamın da olduğunu ve önümüzdeki günler ortaya yeni sözleşmeler çıkacağını şimdiden size söyleyebilirim.

Yazının Devamını Oku

Mehmet Sepil'in gizemli istifası

10 Eylül 2020
Ligin başlamasına artık saatler kaldı ama henüz ortada yayıncı yok. TFF-Digitürk-Kulüpler Birliği üçlüsü arasındaki yoğun görüşme trafiği sürüyor.

Kulüpler gibi tüm futbol ailesinin gözü kulağı Riva’da. “İşlem tamam” haberini bekliyoruz. Ama gele gele “Mehmet Sepil Kulüpler Birliği Vakfı Başkanlığı’ndan istifa etti” haberi geliyor ve kafamız iyice karışıyor. Kulüplerin ‘kendi menfaatlerinden çok rakibine köstek olmanın derdine düştüğü’ bir ortamda birlik başkanlığını yürütmek gerçekten kolay değil.

Başkanın özellikle bu konudan yana dertli olduğunu biliyorduk. Ama bu yeni bir şey değil. Bu istifa sürpriz ve enteresan oldu. Çünkü 2-3 gün öncesine kadar her şey normaldi. Acaba sayın Sepil’e bu istifa kararını aldıran olay veya gerekçe neydi? Şu ana kadar ortaya somut bir cevap çıkmadı.

HEYET FİRE VERİNCE İNCELEME İŞİ YATTI

Sadece bu süreçte ilginç ve şaşırtıcı bir olay yaşandı. O da şu... Bir süre önce kulüp başkanları krize dönen yayın meselesi konusunda atılacak adımlarla ilgili Digitürk ile TFF arasında bugüne kadar yapılan yazışmaları inceleme kararı alır ve bu konuda bir heyet oluşturulmasına karar verilir. Kulüplerin temsilcilerinden oluşan heyet Riva’ya doğru yola çıkar. Ancak bu sırada Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz heyette yer alan yetkilisini yoldan geri çevirir. İnceleme işi yatar. Tabii bu durum birçok kulüp başkanın sert tepkisine yol açar. Bazılarına göre bu olay Sepil için bardağı taşıran son damla olmuş olabilir. Er geç kokusu çıkar ortaya.

BABA-OĞULLAR TAMAM DA KUZENLERİ NE YAPACAĞIZ?

Yarın birileri çıkıp, “2020-21 futbol sezonu deyince ne hatırlıyorsunuz?” diye sorarsa, bir bu naklen yayın skandalını söylerim, bir de hakemler için yapılan baba-oğul düzenlemesini. Aklımdan çıkması mümkün değil. Geçtim bunun hukuğa aykırılığını, insan haklarına aykırı bir durum bu. Umarım bir ‘baba’ Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitmez. Yeriz yine şamarı. Bu iş sizin başınızı çok ağrıtır Nihat Özdemir başkanım. Birileri de çıkıp yarın, “Peki bu kuzenleri ne yapacağız?” derse. MHK Başkan Vekili Metin Tokat, kuzeni hakem Serkan Tokat. Ve diğerleri. Belli ki ‘baba gözlemciye’ oğlunun bulunduğu ligde görev vermeyeceğiz ama ‘ağabey hakeme’ kardeşinin bulunduğu ligde düdük çaldıracağız, ne hikmetse! Bu, Trabzonsporlu Erce Kardeşler’in ağabeyi Arda Kardeşler’in de aklına karpuz kabuğu kaçırmaz mı? MHK talimatımıza göre “Bir ara gazetede yazı yazdın” diye eski bir hakeme “Gözlemci, eğitimci, mentör olamazsın” diyeceğiz, ama yıllarca gazetede yazı yazan, yorum yapan Serdar Tatlı’dan ve yardımcısı Metin Tokat’tan MHK Başkanı ve Başkan Vekili yapacağız, öyle mi? Uğraştığımız şeylere bakın, Allah aşkına.

VAR'DA KURALLAR DEĞİŞİYOR

Yazının Devamını Oku

TFF'den tarihi rest: BeIN'e ihtarname gönderildi

3 Eylül 2020
Yeni sezon öncesi yaşanan yayın krizi; sonunda resti getirdi... Futbol Federasyonu, kulüplerin talepleri doğrultusunda dün yayıncı kuruluş beIN Sports’a ihtarname göndererek, bir nevi “Ya ödeme ya da fesih” dedi.

Spor Arena - Tahir Kum | Sözleşme gereği her sezon öncesi transfer sezonu başında kulüplere yapacağı ödemenin yüzde 25’ini peşin ödemek zorunda olan yayıncının, 2020- 21 için şu ana kadar ödeme yapmaması, kulüpleri ayaklanlandırdı. Kulüpler, yayıncının sözleşme şartlarını ihlal ettiği gerekçesiyle TFF’ye başvurarak sözleşmenin feshini talep etti ve işlemleri başlatmasını istedi. TFF de bunun üzerine prosüdür gereği ilk hamle olan ihtarneme işlemini hayata geçirdi. TFF Hukuk Departmanı dün noter aracılığı ile yayıncı kuruluşa ihtarname göndererek ödemenin yapılmamasını, aksi halde sözleşmenin tek taraflı feshedileceğini bildirdi. TFF ve kulüpler böylece; yayıncıya “Ya gerekliliklerini yerine getir ya da sana yayın izni yok” ültimatomunu verdi.

İBRA VAR, İDRAK YOK!

Türk futbolu “tarihi” bir genel kurulu geride bıraktı... “Tarihi” diyoruz çünkü belki de tarihte ilk defa genel kurulun yapılması için şart olan delege salt çoğunluğu “kıl payı sağlanarak!” yaşanacak muhtemel bir fiyasko direkten dönmüş oldu... Pandemi hesapta vardı ama... Hesapta olmayan başka şeyler de vardı önceki gün Ankara’da... Örneğin Sayın Spor Bakanımız başta olmak üzere bürokrat kesiminden tek bir temsilci dahi yoktu... Hemen hemen her TFF Genel Kurulu’nda görmeye alışık olduğumuz yüzler, Saffet Sancaklı, Alpay Özalan gibi içimizden gelen siyasileri... Futbolumuzun baş tacı Spor Toto Teşkilat Başkanımız’ı... Kimseyi göremedik o salonda. Peki, genel kurul salonumuzun ön sırasının değişmez isimleri olan 4 Büyük kulübümüzün başkanlarının yokluklarına ne diyeceğiz? Sorarım size, onca yıldır Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor başkanlarının dördünün birden yer almadığı bir TFF Genel Kurulu hatırlıyor musunuz? Büyüklerin “Katılmıyoruz” diyerek protesto ettikleri bir genel kurul?..

KONGRE ÖNCESİ SON 10 DAKİKA

Veya genel kurulun başlamasına dakikalar kala yeterli sayı (salt çoğunluk) bulunamaması telaşından lobide yaşanan o telefon trafiği, dökülen ecel terleri... Onlara ne diyeceğiz? Belki de bu yüzden son dakikada bazı kulüplerin “delege” değişimine gitmesi veya iddiaya göre zorlanması!.. Ve ilk defa divan kurulunun, kayıtlı delege sayısı ve katılım sayısını ver(e)meden başlattığı bir genel kurul... Hiç hatırlıyor musunuz? Ve bugüne kadar aynı gün resmi siteden duyurulan o “delege sayıları” bu defa neden pas geçilmiş olabilir? Bu yeterli sayının kıl payı kotarıldığının ve yaşanan sıkıntının bir göstergesi değil midir?

TFF'YE NET MESAJ DEĞİL Mİ?

VE bir gün önce o “büyük kulüplerimizin” katılım sağlamayacaklarına yönelik ortak kararları üzerine TFF’nin üst düzey profesyonelleri tarafından aranarak katılım sağlamaları konusunda ricada bulunması!.. “Salt çoğunluğun” adeta kıl payı sağlandığı genel kurul sonrası ortada 15 imzanın sahte olduğu iddialarının dolaşması... Ve bu tablo bugünkü Futbol Federasyonu’na açık ve net bir mesaj değildir de nedir acaba? Ne dersiniz, ibra edilenler bu tabloyu idrak edebilmişler midir acaba?

Yazının Devamını Oku

Tek başına yapamıyorsan sana ortak bulalım

29 Ağustos 2020
Yayıncı kuruluş ile yaşanan sorunda yeni perde...

Liglerin başlamasına adeta ramak kalmış ama ortada daha yayıncı yok. Mart ayından bu yana yeni sezonla ilgili yapılan müzakereler de bir gram ilerlemedi. Konu ilk masaya oturulduğunda neyse bugün de aynıymış. Çünkü daha pazarlığa filan geçilememiş. Peki sebep?

Sebep; Digitürk cephesinin 2020-21 sezonuyla ilgili pazarlık masasına, bu sezon yapılan ‘indirimli’ fiyat üzerinden oturmak istemesi. Kulüplerin ise buna karşın “Masaya oturulacaksa ana sözleşme şartlarıyla yani 500 milyon dolar üzerinden oturulur, müzakereler başlayacaksa buradan başlar” diye diretmesi.

Meğerse Digitürk’çülerimizin bu taleplerinin altında, TFF’den geçen sezon için uygulanan indirimli fiyatın kalan iki sezonda da geçerli olacağına dair aldıkları imzalı kağıt yatıyormuş. Onlara göre o 500 milyon dolarlık sözleşme artık çöp olmuş...

Haliyle bizimkiler de (kulüpler) küplere binmiş ve “Biz bu indirimi bir sezona mahsus yapılmasını istedik, üç sezon için değil. O bir sezon da oynandı bitti. Bizim bu taahhütten haberimiz yok. Müzakereler başlayacaksa söylediğiniz gibi bu sezonun (2019-20 sezonun) indirilmiş fiyatı üzerinden değil ana sözleşmedeki fiyat üzerinden başlar” diyerek resti çekmişler.

FEDERASYON KULÜPLERE SORMADAN MI İMZA ATTI?
Kulüplerin bu konudaki iddiası ilginç... Gerçekten Futbol Federasyonu kulüplerin izni ve onayı olmadan indirimi bir yıl yerine kalan üç yıl geçerli olacak şekilde mi yaptı? Kulüplere göre böyle.

Tıkanıklığın ana sebebi de buymuş. Önceki akşam sayın Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu ile yapılan; kulüpler ile federasyon yetkililerinin katıldığı üçlü zirvenin tek konusu da zaten bu olmuş. Kulüpler tam bir birlik içinde “Bugüne kadar yeteri kadar taviz verdik, bundan sonra taviz yok” görüşünde birleşmiş.

Bakan’dan da bu konuda ‘destek alan’ kulüpler, TFF cephesine “Digitürk bu yükü tek başına kaldıramıyorsa bir parçası olarak devam edebilir. Diğer yayıncılarla birlikte bir konsensusla yola devam etmek en doğru yol olur” görüşünü iletmişler. Bu arada yayıncı kuruluş adına masaya oturulacak yöneticilerin de ülkemizde olmaması ve bu işi hâlâ çözüme kavuşturmamaları toplantıya katılanların tepkisini almış, yadırganmış. Yayıncının kalan iki yıllık sözleşmeyle ilgili olarak tüm bedelin TL üzerinden ödenmesi ve 2+1 yıllık ek sözleşme yapılmasını şart koşması kulüplerin sabrını taşıran son damlalar olmuş.

Yazının Devamını Oku

Gözler Riva'da, kaos kapıda: Limit meselesi kördüğüm oldu

25 Ağustos 2020
TFF Yönetim Kurulu bugün tarihi bir toplantı yapacak. Nihat Özdemir federasyonu, büyük bir krize dönüşen takım harcama limitleri için son sözü bugün söyleyecek. Süper Lig takımları limitler konusunda 7 farklı öneri getirdi, hiçbiri 21 imza toplayamadı.

Bugün Türk futbolu için tarihi bir gün. Sebebi de; nihat Özdemir federasyonunun, hayata geçtiği günden bu yana her transfer döneminde büyük bir krize dönüşen limit meselesi için nihai sözü söyleyecek olması.

Hatırlarsınız; bundan yaklaşık iki hafta önce Riva’da, kulüp lisans kurulunun da hazır bulunduğu zirvede TFF yönetimi ile kulüp başkanları arasında oldukça gergin ve sıcak saatler yaşanmıştı. nihat Özdemir ile Ali Koç, Ahmet Ağaoğlu ile Özdemir ve Koç arasındaki o sert diyaloglar gazete manşetlerini süslemişti. Sebebi de malum, o gün masadaki 6 kulübün görüşleri aksine Galatasaray ve Trabzonspor’un limit meselesinin revize edilmesine sert bir şekilde karşı çıkmasıydı. Yaşanan karşılıklı diyaloglar ve tartışmalar Özdemir’in, “Burada sadece 8 kulübüz benim için önemli olan 21 kulübün ortak görüşü. Gidin önerilerinizle ilgili imzalarınızı alın. Şunu da şimdiden hatırlatayım 21 imzalı olmayan hiçbir öneriyi bırakın tartışmayı gündeme dahi almam” sözleri, gerginliği bitirmek yerine daha da artırmıştı.

ALİ KOÇ'UN TEPKİSİ
Ali Koç bu yaklaşıma sinirlenmiş; “20 kulübün istediği bir şeyi sırf bir kulüp istemiyor diye yapmayacak mıyız?” diye tepki göstermişti. Kulüpler Birliği Başkanı Mehmet Sepil’in çabalarıyla sakinleşen zirve, Özdemir’in, “Kulüpler Birliği’ni toplayın. Kimin ne isteği varsa yazsın. Benim tek kriterim 21 ıslak imzadır” demesiyle son bulmuştu. ve iki gün sonrası Kulüpler Birliği İstanbul’da toplanmış, başkan Sepil de, kulüp başkanlarına Riva’da yapılan o zirvenin özetini yaparak; “Arkadaşlar kimin ne önerisi varsa söylesin. Hepsini ayrı ayrı tüm kulüplerin imzasına sunacağız. Çünkü federasyon başkanımızın isteği böyle” demişti.

DOSYA ARTIK TFF’DE
ToplAnTının sonunda Fenerbahçe, Trabzon, Kasımpaşa ve Antalya’dan gelen toplam 7 farklı önerinin 21 kulübün imzasına sunulmasını oy birliği ile kabul etmişlerdi. Toplantının ardından metne dökülen bu 7 öneri kulüplere gönderilerek başkanlardan her bir öneri için ayrı ayrı görüş ve imza talebinde bulunuldu. Nihayetinde 14 Ağustos günü kulüplerin imzasına sunulan ve içinde 7 önerinin (talebin) bulunduğu dosya, 19 Ağustos’ta TFF Yönetim Kurulu’na sunulmak üzere Riva’ya, genel sekreterliğe gönderildi.

EN ÇOK İMZAYI FENERBAHÇE’NİN ÖNERİSİ TOPLADI, AMA 2 EKSİKLE...

Yazının Devamını Oku