Paylaş
Rustik bir köy evinin o iç ısıtan doğallığı, İskandinav stilinin yalın ama ferah çizgileri ya da klasik detayların zarif ve asil havası... Her biri, farklı dönemlerde farklı yorumlarla karşımıza çıksa da özlerini asla kaybetmiyor. Renkleri, dokuları ve biçimleri yıllar içinde evrilse bile hissettirdikleri hep tanıdık kalıyor. Belki de bu yüzden, farkında bile olmadan onlara hep geri dönüyoruz. Çünkü bazı stiller yalnızca bir tasarım anlayışı değil aynı zamanda bir duygu, bir yaşam biçimi sunuyor. İşte bu duygusal bağ, onları yıllar geçse de vazgeçilmez kılıyor. Bazı trendler gelip geçerken, bu tarzlar hem evlerimizde hem kalplerimizde kalıcı bir yer ediniyor. Hadi gelin bugün benim de çok sevdiğim 3 zamansız dekorasyon stiline birlikte göz gezdirelim.
RETRO-MODERN: ESKİ AŞKIN YENİ YORUMU
Retro-Modern dekorasyon stili, geçmişin sıcak dokunuşlarını günümüzün sade ve şık estetiğiyle harmanlayan, her daim dikkat çeken bir tarza dönüşmüş durumda. Özellikle 60’lar ve 70’lerin enerjisinden ilham alan bu anlayış, nostaljik detayları modern çizgilerle bir araya getirerek hem dinamik hem dengeli yaşam alanları sunuyor. Canlı turuncular, hardal sarıları, zeytin yeşilleri ve petrol mavisi gibi döneme özgü tonlar, minimal mobilyalarla ve çağdaş formlarla buluştuğunda göz yormayan ama karakter sahibi bir atmosfer ortaya çıkıyor. Mobilya seçimlerinde ise kıvrımlı hatlar, ince metal ayaklar ve kadife dokulu kumaşlar ön planda. Geometrik desenli halılar, desenli duvar kâğıtları ve retro tarzda aydınlatmalar ise bu stilin tamamlayıcı unsurları arasında. Retro-modern tarz, özellikle kişisel hikâyelere sahip objeleri seven ve dekorasyonda cesur seçimler yapmaktan çekinmeyenler için ideal bir tercih. Ancak bu tarzın en önemli püf noktası var. O da nostaljiyi ölçülü kullanmak. Aksi halde, eviniz keyifli bir mekân olmaktan çıkıp dönem dizisi setine dönüşebilir. Benden söylemesi.
ÖZGÜRLÜĞÜN VE RUHUN YANSIMASI
Bohem (boho) stil, sıradanlığa karşı duran, kalıpları reddeden ve kişisel ifadeyi ön plana çıkaran özgün bir dekorasyon anlayışıdır. Renklerin cesurca kullanıldığı, dokuların iç içe geçtiği bu tarz, tam anlamıyla özgür ruhların yaşam alanlarını yansıtır. Kültürel çeşitliliği kucaklayan boho stil, farklı coğrafyalardan gelen desenleri, el yapımı objeleri ve vintage parçaları harmanlayarak hem davetkâr hem de samimi bir atmosfer oluşturur. Katmanlı dekor anlayışı ise bu stilin temelini oluşturur. Renk paletinde de genellikle sıcak toprak tonları ve canlı renkler ön plandadır. Bu nedenle dekorasyonda turuncular, kırmızılar, hardal sarısı ve yeşilin farklı tonları, sıkça kullanılır. Mobilyalarda ise yumuşak hatlı, rahat ve çoğu zaman ikinci el veya el yapımı parçalar tercih edilir. Hasır, bambu, keten ve makrome gibi doğal materyaller ise boho stilin vazgeçilmez detaylarındandır. Kısacası bohem stilin zamansızlığı, kuralsızlığında gizlidir. Kuralların yerini duygu, anı ve özgünlük alır. Ancak bu özgürlük içinde bir denge sağlanmazsa, ortaya çıkan karmaşa estetiğin önüne geçebilir.
SADE, İŞLEVSEL VE ZAMANSIZ BİR ŞIKLIK
İskandinav tarzı, kuzeyin doğayla iç içe yaşam kültüründen ilham alarak sadeliği, işlevselliği ve huzuru ön plana çıkaran bir dekorasyon anlayışıdır. Gereksiz her şeyden arınmış, sade ama etkili detaylarla donatılmış bu stil, günümüz şehir yaşamının karmaşasına karşı adeta bir nefes alanı yaratır. Özellikle beyaz, krem ve açık gri tonlarından oluşan açık renk paletleri, mekânlara ferahlık kazandırırken doğal ışığın tüm alana eşit şekilde yayılmasını kolaylaştırır. Ahşap yüzeyler ise bu stilin vazgeçilmezidir ve genellikle açık tonlarda, mat görünümlü ve doğal dokulu olanlar tercih edilir. Bu stilin mobilyalarında yalın çizgilere sahip, konforlu ama gösterişten uzak tasarımlar tercih edilir. Aksesuar kullanımı da minimaldir. Birkaç zarif seramik obje, basit bir tablo ya da yumuşak dokulu bir battaniye gibi parçalar, yaşam alanına hem sıcaklık katar hem de sadeliği bozmadan dekoru tamamlar. İskandinav stilin en belirgin gücü, estetik ve işlevselliği aynı anda sunmasıdır. Bu stil ile birlikte eviniz sadece güzel görünmekle kalmaz, aynı zamanda yaşanabilir ve pratik bir düzene de sahip olur. Temiz hatlar, sakin renkler ve doğal malzemelerle oluşturulan bu mekânlar, zihni dinlendirir, huzur verir. Bu yüzden İskandinav tarzı, modern yaşamın koşuşturmasında sadeleşmek ve dinginleşmek isteyenler için her zaman cazibesini korur.
Paylaş