Adına isterseniz “şubat depresifliği” deyin, dilerseniz aşırı romantizm... Arslan’ın son albümü “Yeni Bir Kabuk” bu hafta çıkan işlerden en çok aklıma takılan oldu.
Başarılı bir hikaye anlatıcısı olan Arslan, aşktan, umuttan, anılardan dem vura vura 12 şarkıda sizi çepeçevre sarıyor. Cura ve buzuki tınıları çıkmak istediğiniz o tatili kulağınıza çalıyor, bir yandan da geride bırakamadıklarınıza işaret ediyor.
Albümde Ozan Sarohan, Ozan Kısaparmak, Rana Uludağ, Berke Can Özcan, Elif Canfeza Gündüz, Dilan Balkay ve Alican İpek ile “Ninni” şarkısında Nilipek yer alıyor. Söz ve müziği Ahmet Ali Arslan’a ait olan albüm, akustik düzenlemeleriyle dinleyiciyle samimiyet kuruyor.
Şarkılarda kolektif çalışma bilinci her ana sirayet etmiş durumda. “Çıplaktı Derede” önde olmak üzere “Ninni”, “Kırık” ama en çok da “Un Ufak” bana dokunan şarkılar oldu. Albüm tempo olarak düşük seyretse de hiçbir şarkıyı atlamak istemiyorsunuz, sanki hepsi bir bütünü anlatıyor.
Yaşadığı zamana laf arasında dokunmadan edemeyen, masal anlatır gibi kelimeleri sıralarken hüznü, umudu da eken Arslan, yeni dönemin dikkat çekmeyi başaran isimlerinden biri.
Hareketli ve neşeyi değil belki ama pazar sabahı gibi bir albüm dinlemek istiyorsanız “Yeni Bir Kabuk” tam da aradığınız gibi...
Yeni isim: Kardelen
Grup, son albümleri “Sirenler”de dinleyiciye yer yer isyan eden yer yer isyan bastıran tavırlarıyla “sadece biraz zamana ihtiyacımız vardı ama geldik, yanınızdayız” diyor.
Mor ve Ötesi’nin 11 şarkılık albümü “Sirenler”, 10 yıllık bir demlenmenin ürünü. Albüm, geçmiş, şimdi ve gelecek üçgenine dağılan söz ve niyetleri barındırıyor.
“Sirenler” deyince aklınıza ses de gelebilir, denizcileri ağına düşüren Yunan mitolojisindeki deniz yaratıkları da... Bu albümü de nasıl dinlediğinize göre değişir.
Akıllarında tam olarak bu mu vardı bilemem ama “Sirenler”in sesine kapılmış kayalıklara gidiyor olabilirsiniz ya da “yine ne oldu” diyebilirsiniz.
Albüm “Adamın Dibi” ile açılıyor.
Bu şarkıyla uzlaşma niyetiyle masaya oturan grup, önce gözlemlerini ve önermelerini sonra da yorumlarını bizlerle paylaşıyor.
Kalben şarkılarıyla ilgili yıllardır aynı örneği veriyorum.
Üzgün olduğum bir dönemde hayatıma girdiği ve söylediği şarkılar bir noktama dokunduğu için çok severim.
Hani olur ya varlığını bildiğiniz ama geriye ittiğiniz bir nokta... “Dokunsanız ağlarım” dediğiniz o nokta.
Zaman içinde modern aşk hikayeleri yazan Kalben, etrafından, toplumdan, kadın cinayetlerinden, mücadelelerden ve ortak dertlerimizden ilhamını aldı. Bu anlamda kendisi söz müzik yazan bir şehirli ozan geleneğini benimsedi. Kadınlara ses vermek, duyulmak istemeyeni duyulur kılmak ve yüksek perdeden olmasa da derdini anlatmak istedi.
“Eski Dünyanın Yangını” da tam böyle bir albüm. Söz ve müziği kendisine ait 13 şarkı bildiğiniz Kalben gibi... Ama bu kez sözler başka bir yolu işaret ediyor.
Kişisel sanıyorsunuz ama senin, benim ve onun hikayeleri. Kalben’in vokali kendine has olduğundan daha önce dinlediğinizi sandığınız şarkılar sanıyorsunuz. Tanıdık ve sizden. Albümde 8 prodüktörün çalışması farklı renkleri katmış ve ortak bir dil ortaya koymuş.
“Bugün Bana Tatil”, “Pişmaniye” ve “Kedi” bana hitap eden şarkılar oldu. Bazı düzenlemeler ise yenilikçi ve farklı geldi. “Taksi”, “Kalbim Yeniden” gibi...
Oyunculuk ve müzik birleşimi deyince aklımıza çok fazla isim geliyor. Benim ilk düşündüklerim “Leyla ile Mecnun” ekibinin Leyla the Band’i, Taner Ölmez ve Serkan Keskin’li Barabar grubu, Farah Abdullah, Gökçe Bahadır, Bergüzar Korel, Mert Fırat, Halit Ergenç, Serenay Sarıkaya, Onur Tuna, Furkan Kızılay...
Bu hafta Tuvana Türkay ve Hakan Kurtaş’ın single’larını dinledik. Hatta arkadaşlarımla Ekin Koç ve Erdem Akakçe’li Uyanıklar grubunun konserine gitmeyi düşündüm. Pınar Deniz’in daha önce özel bir gecedeki solo performansını izleyip “Şarkı çıkarsa dinlenir” dedim. Ön yargılı olduğumuz ve “herkes kendi işini yapsın” dediğimiz o eski günler geride kaldı.
Ön yargılarımızı atıyoruz üzerimizden, biraz daha birbirimizi kucaklıyoruz.
Zaten müzik sektörü de müzisyen oyunculara iyiden iyiye alıştı. Kişilerin yeteneklerini göstermesinin de işine aykırı bir durum olmadığını anladık.
“Mankenden oyuncu olur mu?” ve “Oyuncudan şarkıcı olur mu?” soruları tarihe karışıyor. İyi ki de böyle oluyor. Bu sayede herkesin eteğindeki yetenek taşlarını döktüğüne şahit oluyoruz. Çünkü artık çoklu yeteneklerin devri.
Pop-arabesk
Anıl Durmuş’un yeni şarkısı” Kafayı Yaktım” cuma günü yayınlanacak bir diğer şarkı. Durmuş, pop ile arabeski bir araya getiren yeni akımın içinde. Şarkıcı, Mert Demir ile hazırladığı bu şarkıyla da isyankâr söylemlerini, içki masasına oradan kulağınıza getiriyor.
Duman grubu deyince akla ilk Kaan Tangöze; Kaan Tangöze denince de bu ara akıllara türküler geliyor. Kafanızda canlandırdığınız türkücülerden tek farkı, eline gitar alarak tişört-eşofmanla seslendirdiğini hayal edebilmeniz...
Kaan Tangöze, 2015 yılında çıkardığı 12 şarkılık akustik albümüyle hoşlandığı sound’u biraz tattırmıştı. “Gölge Etme” adını taşıyan o ilk solo albümünde Özdemir Asaf, Karacaoğlan sözleri de şarkı olmuştu. Âşık Mahzuni Şerif’in “Tersname”si de albümde yer alan şarkılar arasındaydı.
Aslında “Tersname”, yeni albümün habercisiymiş, şimdi anladık. Hatta albümde bulunan anonim türkü “Allı Turnam” da.
“Haşlayın Beni” adını taşıyan bu yeni solo albüm, yarın çıkacak.
Tangöze’nin İstanbul’daki stüdyosunda kaydedilen 10 şarkılık albümde vokal, akustik gitar ve aranjeler sanatçının kendisine ait.
Bir önceki albümde kullanmayı pek sevdiği mızıka, bu albümde dinlenmeye çekiliyor.
Temiz gitar tonları, ortam sesi ve yalın bir vokal ile dikkat çeken akustik albümde; çalışmaya adını veren “Haşlayın Beni” ile birlikte “Çeşmi Siyahım”, “Divane Ettim Aklımı”, “Boşu Boşuna”, “Gizli Gizli”, “Gül Yüzlü Cananım”, “Mervanın Dölü”, “Doktor”, “Sofu Baba” ve “Yaralandım Yaralıyım” türküleri yer alıyor. Bütün türküler yılların tanıdık bir dostu gibi.
Bir o kadar da yeni bir soluk kazanmış gibi...
Bu yılki üretimcilerden bahsederek açmak istiyorum yılın raporunu. Zeynep Bastık, Arem Özgüç&Arman Aydın, Dilan Balkay, Çağrı Sertel, Evrencan Gündüz, Korhan Futacı ve Brek en çok üreten isimler arasında akla ilk gelenlerdi. Özellikle solo ve ekip içindeki performanslarıyla Dilan Balkay, Korhan Futacı ve Çağrı Sertel adına sıklıkla rastlamak normalleşti.
Berkay Altunyay ve Egemen Akkol bu yılın dikkate alınması gereken isimlerinden oldu. Alternatif pop deyince Levent Özer, solo kariyerini iyiden iyiye başlattı. Nova Norda, Ekin Beril ve Sedef Sebüktekin gibi isimlerden albüm beklerken yine single’larıyla bizi şenlendirdiler. Mela Bedel ve Seda Erciyes de bu yıl çiçek açanlardandı. Nemf’in “Koza”, Nada’nın “İki Örümcek”, Melike Şahin’in “Merhem” albümleri, Emir Taha’nın “Hoppa Pt. 2” EP’si elimin en çok gittikleriydi. Yasemin Mori’nin de sessizce yayınladığı şarkılar daha fazlasını istememe neden olsa da yılı da böyle kapatmış olduk.
Son dakika gelen single’lar
Madrigal’den “Neogazino” albümü, Dolu Kadehi Ters Tut’tan “DKTT”, Adamlar’dan ise “Harekete kimse mâni olamaz.” isimli bir EP geldi. Onları takip eden Yüzyüzeyken Konuşuruz sol kulvardan yayınlanan iki single’larıyla “Buradayız” dedi. Jakuzi de aynı hamleyi “Açık Bir Yara” EP’si ile gerçekleştirdi. Yıl biterken gruplar cephesinden Mor ve Ötesi’nden yeni albüm öncesi “Forsa” ve “Dünyaya Bedel” single’ları yetişti. Yeri gelmişken yeni yılda çıkacak Athena albümünden ise henüz bir ses seda yok.
Batu Şallıel’in “The Way”, Barış Demirel’in “Mutluluklar” ve Alp Ersönmez’in “Cereyanlı A-B” isimli iki EP’si en çok dinlediklerim arasındaydı. Çağrı Sertel’in “Burada Buysa Budur” ve “Kuytu” isimli iki albümü de güzel işlerden oldu. Büşra Kayıkçı’nın “Madde 42” isimli single’ı yine bu alanda öne çıkan işlerdendi. Congulus, Geeva Flava, Cava Grande ve Light Motiv de bu yıl şiddetle önerebileceğim diğer isimler.
Yabancı dilde müzik yapan Selin’den single, Sırma’dan ise bu yıl Türkçe bir albüm geldi. Kendine anlatım dili olarak İngilizce’yi seçen Beste Sue, Deniz Bayoğlu, Öykü Önal, Tendertwin ve Beliz önümüzdeki dönemde adını daha çok duymamız gerekenlerden oldu.
Ezhel’in single’ları “Sakatat” ve “Mayrig” ile DJ Sivo’nun “Griot”, Tepki’nin “Şehir Efsanesi”, BEGE’nin “Begefendi”, Lil Zey’in “Kara Tiyatro”, Da Poet’in “Kendini Bul” ve Şanışer’in “Umut” albümleri ara ara dönüp dinlediğim işlerdendi. Kamufle’nin Lara Di Lara ile yaptığı “Denge” albümünde yer alan “Hissizleşmiş” şarkısı Avrupai duruşuyla kendine çeken işlerden oldu.
Yabancılarda öne çıkanlar
Rap Ezhel, Uzi, Sefo, Cakal, Bege, Gazapizm, Reckol, Contra, Batuflex, Lil Zey, Lvbel 5 ve Murda ipi göğüsleyen isimler arasında.
Pop Sezen Aksu zirveyi kimselere bırakmazken onu Zeynep Bastık ve Sertab Erener izledi. Edis de single’larıyla havamızı değiştirdi. Hadise’nin “Hay Hay”ı ise gözden kaçmadı. Yalın, Ziynet Sali, Derya Uluğ, Oğuzhan Koç, Hande Ünsal, Demet Akalın, Simge, Sura İskenderli takip edilen isimler arasında. Arem Özgüç ve Arman Aydın’ın popun isimleriyle işbirlikleri oldukça dikkat çekti. Reynmen ve Enes Batur’la öne çıkarken Kerimcan Durmaz’ı da bu kategoriye almadan olmaz.
Rock/Indie Duman en çok dinlenenlerde yukarılarılardaydı. Onu Yüzyüzeyken Konuşuruz, Adamlar, Dolu Kadehi Ters Tut, Evdeki Saat, Kendimden Hallice, İkilem, İkiye On Kala, Perdenin Ardındakiler ve Madrigal takip etti.
Alternatif Emir Can İğrek’in bu yıl sol kulvardan hızla ilerlediğini söylemek mümkün. Mabel Matiz, Melike Şahin, Sena Şener, Cem Adrian, Kaan Boşnak ve Barış Diri öne çıkan diğer isimler oldu.
Pop-arabesk ve diğerleri
Bilal Sonses, Tuğçe Kandemir, Sibel Can, Ebru Yaşar, Kurtuluş Kuş&Burak Bulut, Derya Bedavacı bu bölümde dikkat çekiyor.
Özetle yeni isimleri keşfetmek Türk dinleyicisine zor gelmiş gibi... Sadece rap kategorisinde yeni isimleri kucakladıkları aşikâr.
◊ Konser endüstrisi tüm gücüyle geri dönecek.
Bu hem beklenilen hem de arzu edilen bir durumdu. Dünyada ve yurtta açıklanan konserlerden bunu anlamak güç değil.
◊ Dijital dünyada kullanıcılar için bir şeyler değişecek peki ya sanatçılar için?
Dünya genelinde dijital müzik dinleme platformlarının yeni yılda üyelik ücretlerini yüzde 20’ye kadar arttırması bekleniyor.
Ancak sanatçı bazlı telif ücreti isyanları pek bu zamdan etkilenmeyecek gibi görünüyor. Zam gelse bile tıklama karşılığı alınan telif, bu yıl da kimseyi tatmin etmeyeceği şimdiden çok açık.
◊ CD’leri atmayın, geri dönüyorlar.
Üzerinde en çok hemfikir olunan görüş bu gibi gözüküyor. Artan plak basım fiyatları, ham madde eksikliği derken plakların yerini bu yıl CD’ler alabilir. Dinler misiniz bilmem ama retro havalardan etkilenmeniz olası. Havalı CD çalarlarınızı geri çıkarmaya hazır olun. Buralar değerlenecek.